Çocuk ve kadın cinayetleri

Fikret Bila yazdı: Milli Eğitimin halleri

Türkiye’nin gündemi 8 yaşındaki Narin’in öldürülmesi.

Türkiye ayakta; bu cinayetin aydınlığa kavuşturulmasını ve Narin’in katili veya katilleri ile cinayete yardım ve yataklık yapan herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.

Kamuoyunun beklentisi bu cinayetin önceki birçok örnekte görüldüğü gibi üstünün kapatılmaması, dosyanın tozlu raflara kaldırılıp unutulmaması.

Türkiye’de kadın ve çocuğun bir değeri yok.

Özellikle feodal düzenin hüküm sürdüğü ailelerde çocuk ve kadının hakları diye bir kavram yok.

Aile içi cinayetler maalesef bu nedenle çok fazla.

Verilere bakalım.

Çocuk Hakları Koruma Merkezi’nin (FİSA) 2023 Türkiye raporuna göre çocuk verileri şöyle:

- Çocuk cinayetleri ve ev içi şiddet temelli cinayetlere şüpheli ölümler de eklendiğinde iki buçuk yılda en az 133 çocuk hayatını kaybetti.

- 2022'de 37, 2023'te 15, 2024'ün ilk yarısında 17 şüpheli çocuk ölümü gerçekleşti.

- Rapora göre 35 çocuk şiddet sonucu hayatını kaybetti.

- Bu çocuklardan 7’si cinsiyet temelli şiddet, 9’u akran şiddeti, 15’i ev içi şiddet ve 5’i çocuk cinayetleri nedeniyle hayatını kaybetti.

- Çocukların 45’i de iş cinayetlerine kurban gitti.

Dikkati çeken bir bulgu da çocuklara şiddetin çoğunlukla aile içinden, tanıdıklarından gelmesi.

Kadın cinayetlerinden de durum vahim.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre 2023 yılında Türkiye’de 315 kadın öldürüldü. Öldürülen kadınların yüzde 31’i bıçaklanarak, yüzde 55 ise ateşli silahla vurularak öldürüldü.

Bu rakamlar Türkiye’de silahlanma sorununu da gösteriyor. Ruhsatsız silah edinmenin kolaylığı bu sorunun esasını oluşturuyor.

Ayrı raporda yer alan çarpıcı bir sonuç da kadınların en çok evli oldukları erkek tarafından, evlerinde öldürülmesi.

2023 yılında öldürülen kadınların yüzde 41’i evli oldukları erkek tarafından öldürüldü. Evli olduğu erkek tarafından öldürülen kadınların yüzde 30’nun boşanma aşamasında olduğu da bir başka dikkat çekici sonuç.

Öldürülme gerekçelerinin başında ise kadınların ayrılık, boşanma gibi özgür iradeleriyle aldıkları kararlar geliyor.

Kadının kendi hayatıyla ilgili karar alma hak ve yetkisi yok.

Kadınların öldürülmesinde “cezasızlık” da büyük etken.

Rapora göre cezasızlık, suçlulara tekrar suç işleme cesareti veriyor.

2023 yılında yaşanan kadın cinayetlerinden yüzde 10’unda faillerin adli sicil kayıtlarının olduğu görülüyor.

Bunun anlamı cinayetlerin, başka bir suçtan suç kaydı olan, hüküm giymiş olan, cezaevinden izinli çıkmış olan failler tarafından gerçekleştirilmesi demek.

Rapora göre öldürülen kadınların yakınları da hedef alınıyor.

2023 yılında toplam 315 kadın cinayeti işlendi. Bu kadın cinayetlerinin 62’sinde kadınlar yakınlarıyla birlikte hedef alındı. Bunların 41’inde kadınlarla birlikte yakınları da öldürüldü. 21 olayda da kadınların yakınları yaralandı.

Artık erkek şiddeti sadece kadınları değil, aynı zamanda kadınların korumak için mücadele eden yakınlarını da hedef alıyor.

Verilerin ortaya koyduğu gibi kadınların ve çocukların yaşam haklarıyla ilgili bu ağır sorunu kadınların evde oturup çocuk doğurmasını savunan, kız çocuklarının ilkokuldan sonra okula gönderilmemesini destekleyen, en fazla imam hatip okuluna gitmelerini onaylayan bir iktidarın zihniyetiyle çözmek mümkün değil.

Bu nedenle CHP’nin Türkiye’de kadın ve çocukların başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını güvenceye alacak bir programı hazırlayıp, zaman kaybetmeden kamuoyuna sunması gerekiyor.

Siyaset Haberleri