Korunmasız yani kondom kullanılmayan herhangi bir cinsel ilişkiyle bulaşabilen 40’dan fazla mikrop bulunmaktadır.
Cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar (CYBİ) sık ve sıklıkları giderek artan , önemli sorunlara yol açan aslında önlenilebilir ve tedavi edilebilir hastalıklardır.
Bu hastaların azımsanamayacak bölümünde , her 5-10 hastadan birinde olumsuz , yaşam kalitesini ve üreme sağlığını etkileyen sorunlar gelişmektedir.
Bunlar arasında kısırlık, dış gebelik, düşükler,kalça bölgesinde müzmin ağrılar, ölü soğum , doğumsal infeksiyonları olan bebekler bulunmaktadır.
Bu hastalıklar belirtisiz de seyredebildiğinden sessizce yayılıp geniş kitleleri etkileyebilmektedir.
Dünyada her gün 1 milyon yeni ve her yıl tahmini 374 milyon CYBİ gelişmektedir.
Türkiye için de bu hastalıkların yayılımı açısından önemli riskler bulunmaktadır.
Genç nüfusu yoğunluğu , bu nüfusun CYBİ konusunda bilgi/bilinç düzeyinin düşük olması, , insan ticareti, cinsel istismar, göç,turizm yoğunluğu,kayıtsız seks çalışanlarının sayısının ve damar içi madde kullanımının artması bu hastalıkların da hızla artmasına yol açmaktadır.
Ülkemizde bu hastalıklardan ; AIDS,Sifiliz, Gonore ve Chlamydiae adlı mikroorganizmanın bildirimi zorunludur, yani Sağlık Bakanlığında bu hastalıklar için veriler bulunmaktadır.
Buna göre son 3 yıldaki en belirgin artış sifilis (frengi) vakalarında olmuş , yalnızca 2022 yılında toplam 35 bin vaka bildirimi yapılmıştır.
Bunun yalnızca buzdağının görünen yüzü olduğunu da belirmeliyim.
Frengi özellikle riski yüksek gruplarda belirti yokken de düzenli olarak taranmalıdır.
Böylece erken antibiyotik tedavisi ile ilerlemesi ve bulaşması önlenilmelidir.
Hem dünyada hem ülkemizde önemli salgınlar yapmış bir hastalıktır.
Ülkemiz frengi ve CYBİ ile mücadelede, bazı tıp disiplinlerini özelleştirerek, örn; Deri ve Zührevi Hastalıklar, tarama ve erken tedavi, kamuyu bilgilendirme gibi yöntemlerle son 20 yıla kadar önemli yol katetmiştir.
Ancak, 2011-2018 Türkiye ‘de HIV olgularındaki %544 oranında artışın da buzdağının görünene yüzü olduğunu belirtmeliyim.
CYBİ’lar özellikle 15-25 yaşlar arası nüfusu etkilemektedir.
Gebeleri etkilediğinde hem gebelik hem doğum hem bebekle ilişkili olumsuzluklara yol açmaktadır.
Damgalama/ etiketlemeye yol açmaları ve toplumda bu konuda şiddete de varan yönelimler olması nedeniyle saklanılmaya çalışılmaktadır.
Dünyada da yaygın olan AIDS ve damgalamayı herkes yakından biliyordur.
Ama ülkemiz tüm mücadelelere karşın SB’nın aşısını ücretsiz temin etmediği HPV (Human Papilloma Virüs) konusundaki etiketlemede bir ilk olabilir.
HPV, kadınlarda rahim ağzı kanserinin en öenmli nedeni.
Hem kadın hem erkeklerde uygulanması önerilen kanseri önleyen bir aşısı var
Fakir, zengin, müslüman ve müslüman olmayan yüzden fazla ülkenin çocukluk çağı aşılama programında bulunan bu aşı oldukça pahalı ve ülkemizde geri ödemeye alınmıyor.
Ama şu başlık ve haber içinde bulunduğumuz coğrafyaya dair tüm zayıf noktalarımızı,sağlığımızı kimsenin korumayacağını ele veriyor.
“Yurt öğrencisi genç bir kız HPV şüphesi olduğu için yurttan atıldı”
Eğitim ve barınma hakkı elinden alınıp derdest edilip evine yollanan öğrenciye ilişkin hiçbir tespit ya da bu izolasyon için de hiçbir bilimsel dayanak yok.
Başka bir arkadaşı ile konuşurken kendisini duyan bir arkadaşı tarafından ihbar edilmesi de CYBİ’lardaki damgalmanın boyutuna işaret ediyor.
HPV dünyada cinsel yolla bulaşan en yaygın infeksiyon.
Hem kadın hem erkek, hem genital hem ağız-boğaz kanserleri ve genital siğillerle ilişkili bir virüs.
Ortak kullanılan giysi-çamaşır ya da tuvalet yolu ile bulaşmak ihtimali ise hiç yok.
Yurtlarda bir şey için önlem alınacaksa bugünlerde salgın düzeyinde seyrettiğini söylediğimiz uyuz için olmalı mesela.
CYBİ’lar yalnızca bilinçlendirme ile pek çok koruyucu önlemin erkenden devreye sokulup , birey ve toplum sağlığı açısından olumsuz sonuçların önünün alınabileceği hastalıklar.
Ya da bilinçlendirme aslında mevcut aşılar, antimikrobiyel ilaçlar kadar önemli bir koruyucu önlem.
Beni en çok ne ürpertiyor biliyor musunuz?
Bacakları titreyerek içeri giren , internetten yarım yamalak okuduğu bilgiler nedeniyle panik ataklar geçiren insanların cinsel deneyimlerinin bu denli hasar alması.
Konuşmadığımız yok varsaydığımız cinsel eylemlerimiz ,yaşamlarımız aslında bir SİNDEMİ’ye yol açıyor.
Sindemi, hastalıkların birlikteliğinin, birlikteliğin toplamından çok daha büyük etkileri, sonuçları olması.
Bizim hastalıklarımız, inkar, damgalama ve korunmasız cinsel eylemde bulunan herkese bulaşabilmek ihtimali olan mikroplar.
Bu köşede CYBİ’lar konusunda yazmayı sürdürerek en azından bir farkındalık oluşturmaya çalışacağım.
Mail adresime şahsi olamayan (hastalık bulguları vs dışında ) üzerinde durulmasını önereceğiniz soru/sorunları göndermenizi umayım ( esin.esenol@gmail.com)