CHP’yi kilitlemek

 YÖN
Fikret Bila yazdı: CHP’yi kilitlemek

CHP’li belediye başkanlarına yapılan operasyonlar ana muhalefet partisini görevini yapamaz hale getirmeyi amaçlıyor.

Yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkan ve önümüzdeki seçimlerde iktidara gelme olasılığı artan CHP’nin operasyonlarla, soruşturmalarla, davalarla, parti içi çatışmalarla içine kapanmasının hedeflendiği anlaşılıyor.

Anlaşılıyor ki iktidar Ekrem İmamoğlu’suz bir cumhurbaşkanlığı seçimi ve hatta mümkün olursa CHP’siz bir siyaset istiyor.

CHP’nin kapısına kilit vurulması bile gündeme sokulan olasılıklardan biri olarak tartışılıyor.

Bu olasılığın kaynağı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yargıtay’a yaptığı bildirim.

Başsavcılık, her ne kader CHP’nin kapatılması talebinde bulunmadığını ifade etse de Yargıtay’a yapılan bildirimde atıf yapılan Anayasa maddeleri siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili hükümler taşıyor.

Siyasi partilerin kapatılması talebiyle dava açılması yetkisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı CHP’ye kapatma davası açar mı?

Bu şimdilik bilinmiyor.

Siyaset bilimciler şimdilik bu olasılığı yüksek görmüyorlar ancak böyle bir olasılığın yaratılmış olması bile CHP üzerinde bir baskı oluşturacak niteliktedir.

Hedefin CHP olduğu görülüyor.

İmamoğlu soruşturmasından yürüyerek Yargıtay’a bildirim yapılmış olması bunu düşündürüyor.

Oysa bu iktidar döneminde, CHP’nin de desteğiyle yapılan yasal düzenlemeyle parti kapatma zorlaştırılmıştı.

Buna karşın CHP’ye karşı kapatma davası açılması olasılığından söz edilmesi bile iktidar açısından büyük çelişki oluşturuyor.

İddianamede İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalardan biri ise şöyle:

“…şüphelinin Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde tohumlarını attığı ve hem kurup hem de yönetmiş olduğu ‘sistem’ olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütünden elde edilen maddi kazancın olası Cumhurbaşkanlığı makamı ile çok daha fazlasına ulaşabilmesi, yani rüşvet, usulsüzlük ve yolsuzluk çarkının daha öncesinde yönettiği belediyelerden ötesine geçirilerek ülke geneline yayılmasının hedeflendiği…”

Bir siyasetçinin “rüşvet, usulsüzlük, yolsuzluk” yapmak için cumhurbaşkanı olmak istemesi akla, mantığa uygun değil.

İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve sonrasında Cumhurbaşkanı olmak için “suç örgütü” kurduğu ve amacının yasa dışı yollarla daha zenginleşmek olduğunu öne sürmek kanıtlanmış bir iddia olmaktan çok bir niyet okumaktır.

CHP bu süreci oyuna gelmeden yönetmelidir.

Kendi içine kapanmamalı, iç kavgaya sürüklenmemeli, birlik ve bütünlük içinde ana muhalefet görevini yerine getirmeyi öncelemelidir.

Başta geçim derdi ve işsizlik sorunu olmak üzere Türkiye’nin gerçek sorunlarını gündemde tutmalı ve bu sorunların nasıl çözeceğini de anlaşılır bir dille halka anlatmalıdır.

İktidarın bu beklentisini boşa çıkarmalıdır.

Bunu başaramazsa halkın umudu olmaktan uzaklaşır.

CHP bu gerçeği unutmadan politika yapmalıdır.

Siyaset Haberleri