CHP 4/5 Kasım’da tarihi bir kurultay yaptı ve genel başkan değişimini gerçekleştirdi.
Özgür Özel, parti kadrolarını gençleştirerek işe başladı. PM 43, MYK 46 yaş ortalamasında. Parti lideri olarak kendi söylem ve eylemlerinde de farklılaştırma stratejisi uyguluyor. Kurultayın üzerinden bugün itibari ile tam bir ay geçti. Değişime iyi başladığını söyleyebiliriz. 4 ay sonra yerel seçim sınavı var. Çok önemli bir eşik.
Başarılı geçerse 2028’e kadar rahat. İmamoğlu Mart’ta yeniden Belediye Başkanı seçilirse Özel’in ilk seçimdeki Cumhurbaşkanı adayı da hazır demektir.
Kılıçdaroğlu partisini merkeze, sağa çekerek oy artırmaya çalışıyordu. Böylece klasik CHP, ve yüzde 25’lik oy sarmalından çıkmak istiyordu. Özgür Özel daha farklı bir söylem izliyor. ‘Daha sol bir çizgi’den bahsediyor. ‘Eylemlilik’ sloganı da esasen buna dayanıyor.
Ve fakat sağ, milliyetçi ve merkez kesimde bu yaklaşım tereddüt oluşturmaya başladı. Kılıçdaroğlu döneminde CHP’ye yaklaşan bir kesim biraz da kaygı ile izliyor CHP’deki gelişmeleri. Bana ulaşan çok sayıda sağ/merkez/milliyetçi kesim temsilcisi son dönemde bu neviden düşünce ve endişelerini aktarıyor. Bilemem. CHP yönetimi artısını/eksisini değerlendirecektir.
Bu, hem yerel seçim açısından adaylar bazında dikkate alınmalı hem de 2028 süreci için söylemler bazında.
YERELDE ADAY ÖNEMLİDİR
Bilirsiniz, yerel seçim sonucu parti aidiyeti dışında dinamiklerden çok etkilenir.
Hemşehrilik duygusu, lokal bağlar, yöresel dengeler ve nihayetinde tüm bu kriterle ilgili adaylar belirleyicidir. Bazen küçücük bir partinin adayı hiç tahmin edilemeyen yerlerde Başkan seçilebiliyor. Çok sevilen bir isimse güçlü partileri geçebiliyor. Bazen bir adayın kılık kıyafeti, şivesi, duruşu, tipi bile belirleyici olur. Yöre halkı kendini görür o adayda.
Büyükşehirlerde de yerel dengeler çok önemli.
Bazı CHP’li belediye başkanları var mesela; sosyal yardımları ve yatırımları ağırlıklı olarak kırsala, köye yapıyorlar. Mansur Yavaş modelini unutmayınız. İmamoğlu deyince klasik sol anlıyor musunuz? Klasik CHP diyebilir misiniz?
Bir ‘topuklu efe’ mesela Aydın’da Özlem Çerçioğlu, ‘bir yörük’ mesela Antalya’da Muhittin Böcek, AK Partiden de oy almak önemli değil mi? Merkez sağdan? Mersin ve Adana’nın kırsal kesimlerindeki sosyal yardımları ile dikkat çeken Vahap Seçer ve Zeydan Karalar mesela…
Bakınız bir hatırlatma yapacağım…
Son seçimde bütün bu kentlerde Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın çok üstünde oy aldı. Tabloları inceleyin. Ve ne demişti Kılıçdaroğlu? ‘Kırsalda kaybettik seçimi’ CHP hangi kırsalda seçim kaybettiğini incelemeli.
Yerel seçime 4 ay kala, siyasetin matematiğini de ihmal etmemek lazım. Zira siyaset biraz iletişimdir, biraz psikoloji, biraz sosyoloji, biraz söylem, biraz eylem, biraz da matematik. Hatta çokça matematik.
Mesela bir ile bakıyorsunuz.. ilçe ilçe, mahalle mahalle yereli kavramak zorundasınız. Tepeden aday indirmelerle seçim kazanma stratejisi oluşturulamaz. Bazı yerlerde ‘devrim etkisi yaratacak’ şok edici isimler… bazı yerlerde herkesi kucaklayacak adaylar bulmalısınız. Her il ve ilçenin ihtiyaç ve beklentisi farklı.
Yani…
Yani Kılıçdaroğlu’nun tüm o yaptıkları yanlış idiyse ‘yeni CHP’ o yanlıştan dönsün. Acaba öyle mi? Yüzde 50+1 ‘in sırrı gerçekte nerede?