İç siyasette sıcak günlere doğru yol alıyoruz.
CHP’de kurultay çalışmaları başladı. Kulisler hareketli.
AK Parti’nin içinden iki parti doğmak üzere. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan yıl bitmeden partilerini kurmuş olacaklar.
HDP erken seçim çağrısı yaptı.
İYİ Parti’den Lütfü Türkkan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 için kesin bir erken seçim tarihi verir, iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüleceğini yazılı olarak taahhüt ederse ve 5-6 icracı bakanlık verilirse, İYİ Parti fedakârlık yapar” diye özetlenebilecek bir açıklamayla, “erken seçim koalisyonu” anlamına gelen bir sinyal verdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arkasında olduklarını, hükümeti desteklemeye devam edeceklerini açıkladı.
İç siyasette başlayan hareketliliğin ivme kazanarak devam edeceği anlaşılıyor.
Türkiye, cumhurbaşkanlığı-hükümet sisteminin doğal sonucu olarak genel ve yerel seçimlere Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak girdi. “Yüzde 50 artı 1” ittifak modelini zorunlu kıldı.
OYUN KURUCU İKİ PARTİ
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın oluşmasında oyun kurucu partilerin MHP ve CHP olduğunu söyleyebiliriz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çağrı yaparak cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemi olarak anılan sistem için anayasa değişikliği önerisini destekleyeceklerini açıkladı. Böylece bugünkü sisteme giden süreç Bahçeli’nın hamlesiyle başladı. Erdoğan, partili cumhurbaşkanı olarak MHP’nin desteğiyle cumhurbaşkanı seçildi. Sistem, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Parti’yi MHP’nin desteğine bağımlı hale getirdi.
Millet İttifakı’nda ise öneriyi getiren İYİ Parti Lideri Meral Akşener’di, ancak İYİ Parti’nin seçimlere ve parlamentoya girmesini sağlayan CHP oldu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’ye milletvekili vererek seçime girmesini garanti etti ve ittifak sayesinde İYİ Parti, yüzde 10 barajının çok az altında oy almasına karşın parlamentoya girdi. Keza, Kılıçdaroğlu’nun ince mühendisliği sayesinde Saadet Partisi de CHP listesinden iki milletvekili kazandı. DP’de, CHP’nin desteğindeki İYİ Parti listesinden bir milletvekilini Meclis’e gönderdi.
Cumhur İttfakı’nda AK Parti’nin kolay kolay MHP’yi dışlayıp İYİ Parti’yle oyun kurması mümkün değildir. Aynı şekilde İYİ Parti’nin CHP yerine AK Parti’yi tercih edip ittifak değiştirmesi de kolay değil. Cumhur İttifakı’nda MHP’nin AK Parti’ye desteği, Millet İttifakı’nda CHP’nin koruyucu şemsiyesi, ittifakların bileşenleri açısından kolayca vazgeçilecek etkenler değildir.
HDP’NİN DURUMU
HDP iktidar tarafından çok ciddi biçimde sıkıştırılmış durumdadır. Kazandığı 64 belediyenin 24’ne kayyım atandı. Görevden alınan belediye başkanlarının bazıları tutuklandı.
İktidar, bir yargı kararına dayanmadan HDP’li belediye başkanlarını görevden almakta ve bazılarını da cezaevine göndermektedir. Bu durum HDP’nin belediye başkanlıklarından ve Meclis’ten çekilmesi önerisi ve tartışmalarına yol açmışsa da, parti hiçbir alandan çekilmeyeceğini açıklamış ve erken seçim çağrısında bulunmuştur.
İktidarın HDP’li belediye başkanlarını görevden almasının gerekçesi, belediyelerin PKK’ye yardım ettiği ve bağlantı içinde olduğu yönündedir.
İktidarın HDP’nin üzerine gitmesi, terör örgütü PKK nedeniyle Millet İttifakı’nın bu uygulamaya HDP’nin beklediği ölçüde tavır koymasını engellemesi 31 Mart yerel seçimleri 23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinde muhalefetin gösterdiği başarının dayandığı ortak zemini örseleyebilir. Bu sonuç iktidarın HDP’li belediyelerin üzerine giderken hedeflediği bir siyasi yan ürün de olabilir.
CHP’NİN SORUMLULUĞU
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel ve yerel seçimlerde sağladığı ittifakın ince bir siyasi mühendislik işi olduğu açıktır. Muhalefetin elde ettiği başarıda en büyük katkının Kılıçdaroğlu’na ait olduğunu teslim etmek gerekir.
Bugünkü koşullara bakıldığında cumhuriyetin ve demokrasinin kurucusu olan CHP’nin, partiyi aşan bir kurucu sorumluluğa sahip olduğu söylenebilir.
AK Parti iktidar dönemi ve özellikle de cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemi uygulamalarının, cumhuriyetin kazanımları ve demokratik kurum ve işleyişi ciddi biçimde zedelediği bir gerçektir.
Bu nedenle CHP’nin, cumhuriyet kazanımlarını ve demokratik işleyişi yeniden inşa etmek gibi bir sorumluluğu vardır, olmalıdır. Bunu sağlamak üzere liderlik ettiği Millet İttifakı’nı korumanın yanı sıra tabanını genişletmesi de yeniden inşa gücü için gereklidir.
Sağında İYİ Parti’yi ve Saadet Partisi’ni, solunda Millet İttifakı’nın sandıktaki destekçisi HDP’yi tutabilmek, iki kanat arasındaki hassas çelişkiyi yönetebilmek Kılıçdaroğlu ve CHP’nin yükünü artırmaktadır.
Bu yolda, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri ve demokratik hukuk devleti yapısını yeniden inşa etmek ortak payda olarak görülmez ve bu hedefe yönelik makulde buluşma sağlanamazsa, Millet İttifakı’nın iktidar değişikliğini sağlaması zora girecektir.
Bu nedenle Millet İttifakı’nın görünen ve görünmeyen bileşenlerinin en geniş ortak payda konusunda bir uzlaşma sağlamaları gerekir.