Yerel seçimlerde kazandığı başarı CHP’ye büyük bir sorumluluk da yüklüyor. Belediye hizmetlerinin, CHP’ye oy versin vermesin her kesime eşit şekilde götürülmesi ve belediyelerin dürüst ve şeffaf şekilde yönetilmesi. CHP’li belediyelerin süt kadar lekesiz olmaları büyük önem taşıyor. CHP’li belediye başkanları, Türkiye nüfusunun yüzde 60’nın yaşadığı il, ilçe ve beldelere hizmet verecekler. Bu il, ilçe ve beldelerin milli gelire katkıları ise yüzde 80’e yakın.
CHP’nin önümüzdeki seçimlerde iktidar olabilmesi yerel seçimlerde göstereceği başarıya ve dürüst yönetime bağlı. 1989 yerel seçimlerinde Erdal İnönü liderliğindeki SHP’nin gösterdiği başarı, iktidardaki ANAP için çözülmenin başlangıcı olmuştu. 1991 yerel seçimlerinde ANAP iktidarı son bulmuştu.
Bu kez 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı başarı da AK Parti’deki çözülmenin başlangıcı olabilir. Bunun için CHP’nin hiçbir soru işaretine, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir yerel yönetim sergilemesine bağlıdır.
AK Parti’nin yerel seçimleri kaybetmesinde en önemli faktörler; ekonomik kriz ve yol açtığı yoksulluk, iktidarın halktan kopması, emekçi ve emekli kesimlerin küçümsenmesi, iktidar mensuplarının lüks yaşamları, eş-dost, akraba kayırmacılığı, kamu kaynaklarının yandaşlara aktarılması, yolsuzluk, rüşvet
iddialarının ayyuka çıkmasıdır.
14-28 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde de durum faklı değildi. “O halde AK Parti 2023 seçimlerini nasıl kazandı” diye sorulabilir. AK Parti’nin 2023 seçimlerini kazanmasındaki en önemli faktör muhalefetin
ekonomik önerilerini uygulamaya geçirmesidir. Asgari ücretin iki kez, emekli maaşlarının iki kez artırılması, EYT’lilerin sorunlarının çözülmesi ve ileriye dönük enflasyon başta olmak üzere sorunların çözüleceği vaatleridir. Ancak aradan geçen 10 aylık sürede vatandaş iktidarın bu sözlerini tutmadığını
gördü. Asgari ücreti yılda artık iki kez değil bir kez artıracağını açıklaması ve emekli maaşlarına zam yapılmayacağını ısrarla vurgulaması yerel seçimleri kaybetmesinde önemli etken oldu.
Bu koşullarda CHP’li belediyelerin başarılı olması iktidar değişikliğinin itici gücü olacaktır. Bu nedenle özellikle AK Parti’den alınan belediyelerde, CHP’li belediye başkanları ve yeni yönetim, eski dönemi çok detaylı şekilde denetlemelidir. Denetim sonuçlarını kamuoyuna açıklamalıdır. Başta bankamatik memurları olmak üzere belediyelerdeki keyfi uygulamaları ifşa edip kaldırmalıdır. Belediye ihalelerini şeffaf yapmalı ve canlı yayınlamalıdır. Eş-dost, akraba kayırmacılığı yapmamalıdır.
Yandaş şirket yaratmamalıdır. Rüşvet ve yolsuzlukla etkili mücadele etmelidir. Belediye çalışanlarının ücretlerini geçim sıkıntısı çekmeyecek düzeyde tutmalıdır. Sosyal belediyeciliğin gereği olarak toplumda dezavantajlı olan kesimleri öncelemeli, kaynaklarını yoksul kesime hizmet için kullanmalıdır.
Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez dün sabah Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk oldu ve şu bilgiyi paylaştı:
“16 milyon emekli, 7 milyon asgari ücretli, 4 milyona yakın asgari ücretin biraz üstünde ücret alan var. Yaklaşık 27 milyon insana, kasamızın durumu müsait değil diye sırtımızı dönemeyiz. Kamu israfı durmalı.”
Emekli maaşları ve asgari ücretin yetersizliği belli olduğuna göre 27 milyon vatandaşımız geçim sıkıntısı çekiyor demektir. Bu durum, iktidarın sermayenin yanında, emekçinin, emeklinin karşısında durmasının sonucudur. İktidar bu tercihini değiştirecek gibi durmuyor.
Bu nedenle CHP’li belediyeler belediye çalışanlarından başlayarak geçim sıkıntısı çeken 27 milyon insanın yaşam koşullarını düzeltecek hizmetler sunmalıdır.
AK Parti’nin yaptığı hataları yapmamalı, kayırmacılığa son vermelidir.