Siyasetin yerli yerine oturmamasının, kutuplaşmanın zirve yapmasının, fikri düzeyde ülkenin karnı yarık gibi ortadan ikiye ayrılmasının en önemli nedeni güçlü merkez sağ partinin olmaması.
Gelenekçi ama modern, zaman zaman muhafazakar ama yüzü hep batıya dönük, cuma namazını, orucunu kaçırmayan, elinden geldiğince ibadetini yapan ama dost sohbetlerinde iki kadeh içmekten çekinmeyen, kızının erkek arkadaşları olmasını doğal karşılayan, flört etmesine ses çıkarmayan, sol akımlardan korkan, radikal sağa prim vermeyen kitleyi temsil eden güçlü bir parti yok…
Hadi isimlendirelim…
Eski Adalet Partisi diyelim. Bir dönemin DYP’si diyelim. ANAP diyelim…
Öyle veya böyle bunlar merkez sağı temsil eden partilerdi. Merkez sol da CHP’de toplanmıştı.
Valla ikisi de kalmadı…
Artık ne merkez sağ parti var…
Ne merkez sol parti…
Aslında ikisinin de sırtını dayadığı orta sınıf kalmadı diyebiliriz. AKP’nin beş yıldır izlediği orta sınıftan al zengine ver sadece politikası yoksulu daha yoksullaştırmadı, orta sınıfı da yok etti.
Orta sınıfın sağ eğilimli kanadı kendisini temsil eden parti bulamayınca cascavlak ortada kaldı.
Gideceği, gönül vereceği partiyi bulamadı.
CHP vitrin süslemeleriyle, yani sağdan aday göstererek o kitleyi yanına çekeceğini zannetti ama olmadı…
Çünkü yaptıkları akla mantığa aykırıydı. Bir parti hem merkez solda hem merkez sağda nasıl konumlanır ki!...
Bir parti hem sosyal demokratlara hem muhafazakar liberallere nasıl hitap edebilir ki!...
14 Mayıs seçiminde sağa açılmanın en büyük hamlesini yaptılar. Özellikle büyük kentlerde milletvekili listelerini Saadet, Gelecek, Deva, İyi parti adaylarıyla doldurdular. Sosyal demokratlar kendilerine yer bulamadı.
Sağa açılmanın dibine kadar gittiler. İslamcılara bile kadrolarında yer verdiler.
Sonuç; sıfır…
CHP 2015’te yüzde 25’ti, yine yüzde 25….
Biraz geriye dönelim… AKP 2002 yılları arasında ‘muhafazakar demokrat’ söylemiyle merkez sağ parti olmaya o boşluğu doldurmaya aday oldu.
Ama sonra gördük ki ona bu elbiseyi bazı liberal aydınlar biçmeye kalkmış. AKP ve lideri siyasal İslamcı anlayışından hiç kopmamış.
Bugünkü Meclis kadrosuna bakın, bünyesine aldıklarına bakın (Hüda Par) ittifak yaptıklarına bakın ( Erbakan’ın partisi) üzerine radikal milliyetçi MHP’yi ekleyin…
AKP’ye merkez sağ parti denilebilir mi?
Akşener o boşluğu doldurmaya soyundu. Çok uğraştı, çok asıldı, çok didindi ama başaramadı. İyi parti, MHP’nin küskünleri partisi olarak kaldı. O damgayı yedi. Çünkü merkez sağa açılmasına ülkücü damar izin vermedi.
Seçim sonuçları merkez sağ parti olamadığını, olduğu yerde saydığını gösteriyor. (2018 yüzde 10, 2023 yüzde 9.6)..
DEVA ve Gelecek şu anda zaten parti değiller. Milletvekilleri var ama tabanları yok, seçmenleri yok.
Meclis’e şöyle bi bakın… Merkez sağ parti veya merkez sağda yer alan seçmeni temsil eden parti var mı?
Yok…
Bir zamanlar Türkiye’nin en güçlü damarıydı. İktidarı belirlerdi şimdi temsil bile edilmiyor.
Sorun burada. Merkez sağ parti olmamasında…