Mekanları dolaşarak "Kafir işidir, kutlamayın" diyen Tebliğcilerin cahilliğine kanan var mıdır gerçekten bilmem ama aklı başında herkes bilir ki yılbaşının özel olarak Hıristiyanlık'la, genel olarak da dinle bir ilgisi yoktur. Tam 4 bin yıldır insan toplulukları yeni yılı çeşitli dileklerle kutluyorlar. İlk olarak, inandıkları tanrıların beğenisini kazanmak isteyen, bu nedenle kendilerine yeni yıla "iyi bir başlangıç" yapma sözü veren Babilliler başlatmıştır denir. Bildiğimiz kitaplı dinler daha ortada yokken yani.
Antik çağlar boyunca hemen hemen tüm medeniyetler belirledikleri yılın ilk günlerini hep tarım ya da astronomik olaylara bağlayarak özel hale getirdiler malum. Mısır’da Nil nehrinin taşması yeni yılın başlamasıydı örneğin, Sirius yıldızının doğuşuna da denk gelirdi bu taşkınlar tabii. Antik Roma'da kullanılan takvimin 10 ay, 304 günden oluştuğunu öğrenmiştik. Her yeni yıl ilkbahar ekinoksunda (gece ile gündüzün eşit olması demektir bu, bilirsiniz) başlayan bir takvimdi. Roma’yı İsa’dan Önce sekizinci yüzyılda kuran Romulus’un icadıdır.
Sezar‘ın marifetidir
Zaman geçti, bu takvim güneşle senkronize olmamaya başlayınca İsa’dan Önce 46’da duruma Julius Sezar el koydu. Ne kadar önde gelen astronom, matematikçi varsa çözmelerini emretti. Adından esinlenmiş Jülyen takviminin doğuşu böyle olmuştur. 1 Ocak'ı yılın ilk günü olarak belirleyen de Sezar’dır. Ne İsa vardır ortada ne Hıristiyanlık. Hatta Ortaçağ Avrupası’nda 1 Ocak’a karşı çıkanlar Hıristiyanlardı, onun yerine İsa’nın doğum günü olduğu sanılan 25 Aralık‘ı koydular bu yüzden. Sadece Papa 13. Gregory, 1582’de 1 Ocak’ı Yeni Yıl Günü olarak yeniden ilan etmiştir. Ama buna rağmen Hıristiyanlar için kutsal olan 1 Ocak değil, 25 Aralık’tır daima.
Bırakın mekan mekan dolaşıp Yılbaşı Hıristiyan icadıdır deyip dursunlar, siz geride bırakılan yılın gelecekte daha iyi olması dilediğini tutun, dilediğiniz gibi de eğlenin.
Bir gece yarısı şarkısı
İngiltere’deki ilk yıllarımda, davet edildiğim yılbaşı gecelerinde İngiliz dostlarım gece yarısı bir şarkı mırıldanırlardı. Sonraları hiç ama hiç duymaz oldum. Adı Auld Lang Syne olan şarkı bir İskoç halk şarkısıydı. Anlamı "geçmiş günler" demek. İngilizlerin büyük ama çok büyük bir şairleri vardır, Robert Burns, 18. Yüzyılın sonunda yazıya geçirmiş bu şarkıyı. Söylemişlerdi sözlerini, eski tanıdıkların hep anımsanacağını anlatan sözler diye kalmış aklımda.
Aslında dönemin en popüler şarkıcısı Guy Lombardo ile grubu Royal Canadians 31 Aralık 1929'da gece yarısı radyoda söyleyince yılbaşı gece yarısı şarkısı olarak standartlaştı Auld Lang Syne. Şarkısıyla, yiyecekleriyle sadece dileklerin dilendiği bir gecedir bu altı üstü. Kültürel çatışma gerekçeleri çıkarma saçmalığı da ne? Kimse kimsenin geleneğine, göreneğine küfür de etmiyor, yok da saymıyor bu geceyi kutlamakla. Delirmenin anlamı ne?
Olsun, ne var?
Yılbaşı ritüellerine elbette inanmam. Feodal hiçbir inanışa inanmam. Ama İspanyolların, umutlarını simgelediği için yılbaşı gecesi üzüm yemelerini hoş bulurum. Eski madeni paralara benzediği için uğur getirsin diye yılbaşında börülce yiyen ABD’nin güneyindeki insanlarla neden dalga geçeyim? Kübalılar, Avusturyalılar, Macarlar, Portekizler ilerlemeyi, refahı temsil ediyor diye yılbaşı gecesi varsın domuz yesinler, bana ne? Hollandalılar, Meksikalılar, Yunanlılar da kek yer, yesinler, neden küçümseyeyim? İsveç’te, Norveç’te içinde badem saklanmış sütlaç yenir, bademi bulanın tüm yıl boyunca şansının iyi olacağına inanırlar, inansınlar ne var?
Yılın ilk günü doğan bebekler yeni yılın simgesi kabul edilirler. Antik Yunan’da Şarap/Bereket tanrısı Dionysos'un her yıl yeniden doğuşunu kutlamak için sepet içinde bebek gezdirirlerdi, o zamandan kalma bir inanıştır bu. İnanılsın, bunun kötülüğü ne?
Kimseyi dışlamadan, fakirleri, kimsesizleri unutmadan, bütçenin, midenin belirleyebildiği kadar yiyip, içerek yeni yılın her şeyi güzel kılacağı (saf) inancıyla iyi bir gece geçirmenin kimseye zararı yok. Bendeniz hayli sessiz ama sevdiğim şeyleri, sevdiğim insanlarla yaşayarak bir yılbaşı gecesi geçireceğim. Zaten fazlasını yapmadım hiç ama yapmak istesem bile, sevgili Uğur’umuzun acısı buna engel.
Yeni yıl umarım herkese mutluluk getirir. Varsa dertlerinizin sona ermesini, uzaktalarsa sevdiklerinize olan hasretinizin bitmesini, yitirdikleriniz için dayanma gücünüzün artmasını diliyorum. Madem dileniyor, benimki de bunlar olsun.
Yeni yılınız kutlu olsun.