Önümüzdeki 4 hafta içerisindeki kampanya, 14 Mayıs günü, gecesi ve seçimden sonraki dönemi kimler iyi değerlendirecek; kimler heba edecek göreceğiz.
Emin olun şu anki isimlerin büyük kısmı değişecek. 14 Mayıs'taki seçim, bir geçiş süreci olacak.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde parlamenter sisteme geçiş süreci yaşayacağız. Bir yıl sonra yerel seçim var; sonra parlamenter sisteme geçiş yepyeni bir siyasetçi sınıfını getirecek. Kılıçdaroğlu kazanırsa geçiş döneminin koordinatörü o...
Gelecek dönemin belirleyicilerinden biri Ali Babacan, bir diğeri İmamoğlu olacak. Demirtaş da öyle.
İktidar cenahında Soylu’nun ne yapacağı önemli olacaktır. Selçuk Bayraktar ismini de çok duyacaksınız.
Yeni yüzler göreceğiz. Her partideki gençler, iyi yetişmiş isimler, parlak akademisyenler; bir sonraki seçimde çok sayıda kadın politikaya damga vuracak. O dip dalgası açık. Toplum siyasetin önüne geçtiği için bu yenilenme kaçınılmaz.
Çağın gerekleri var. Gençlerin katılımı… Kadınların ağırlığı… Dünyanın dilini konuşmak… Özgürlük… Katılımcılık… Şeffaflık… Ortak aksa dayanan yönetişim…
14 Mayıs'ın sonucunu bu kavramlara hangi aktörün hakim olduğu belirleyecek.
Bu seçim bir son değil, bir başlangıç. Listeleri analiz ederken bu gerçek göz ardı ediliyor. Bu listeler İTTİFAK LİSTELERİ. Siz, parti listelerini bir sonraki seçimde göreceksiniz. Ve bu dönem 15 Mayıs'tan itibaren başlayacak.
Bu Yolun Sonu
Bir dönemin sonuna geliyoruz. Yani yeni bir dönemin de başlangıcı... Seçimin sonucu ne olursa olsun bu gerçek değişmeyecek. 14 Mayıs; yeni bir sürece açılan kapı. Bazı partilerin, bazı liderlerin ve çok sayıda politik aktörün sahneden çekildiğini göreceğiz ve önümüzdeki yılların siyasi aktörlerinin kimler olacağını şu kısa süre içinde ‘farkedeceğiz’. Seçim kampanyasında bu isimler kendilerini bell