31 Aralık’a kadar evdeki kedi-köpeğinize çip taktırmak zorunda olduğunuzu biliyor musunuz? Çip fiyatlarının İstanbul’daki veterinerlerde 300 TL’den başladığını biliyor musunuz peki? Birden çok hayvanla yaşıyorsanız yandınız. Annemin 4-5 kedisi var, 1.500 TL eder. (Yaşadığı yerin belediyesi bu konuda ücretsiz hizmet vermiyor ve ilçe Tarım ve Orman müdürlüğü, çok ama çok uzakta.)
Taktırmazsak ne olur? Daha önce çip taktırmayanlara 3.600 TL ceza kesileceği duyurulmuştu. Geçen hafta Tarım ve Orman Bakanlığı, hayvan sahiplerinin 31 Aralık'a kadar “beyanname” ile başvurmaları halinde ceza ödemeyeceklerini açıkladı. Seçim öncesinde yüz binlerce vatandaşa 3.600 TL ceza kesmek yemedi tabii.
Ama bu, seçimden sonra çip zorunluluğun yaptırımıyla birlikte getirilmeyeceği anlamına gelmiyor. Ayrıca 3.600 TL cezadan kurtulmak için bu soğukta il tarım müdürlüğüne girip “beyanname” doldurmanız lazım. Doldurmazsanız? 3.600 TL ceza yine kapınızda.
Nereden çıktı bu uygulama? Aslında amaç güzel görünüyor: Aldıkları kedi veya köpeği sokağa bırakanları tespit edip yaptırım uygulamak. Bir heves eve kedi köpek alıp birkaç ay sonra sokağa bırakanlara ben de çok kızıyorum. Evet, bununla mücadele edilmeli. Ama bu mücadelenin yolu, evinde hayvanı olanlara 300 TL maliyet çıkarmak mı?
Üstelik başta söylediğim gibi 300 TL, evinde bir hayvan yaşayanların maliyeti. Annem gibi evinde çok sayıda hayvan olan yüz binlerce insan var. Onlar, kedi-köpekleri sokağa bırakanlarla mücadele edilmesi için 1.000-1.500 TL ödeyecek. Böyle saçmalık olur mu? Adeta bir vergi bu.
Çip taktırma parasını devlet neden ödemiyor? Çipi devlet sağlasa ve veterinerler için sabit bir ücret (Mesela 200 TL) belirlese ne kadarlık bir maliyet çıkar ki? İlk elde 5 milyon çip gerekiyor olsa, 200 milyon TL eder. Yani hepi topu 10 milyon dolar! Makam araçlarına her yıl on milyonlarca dolar ödeyen bir devlet için nedir ki?
Benim bir kedim var. Evde kaplan gibi. Geçenlerde veterinere götürmeye niyetlendik, sokağa adım atar atmaz panik yaşamaya başladı, dili dışarı çıktı, kalbi deli gibi atıyordu... Götürdüğümüze götüreceğimize pişman olduk. Açık söyleyeyim, çip taktırmaya götürmeyeceğim. Bu soğukta il tarım müdürlüğüne gidip beyanname doldurmakla da uğraşmak istemiyorum. Kuyrukta bekleyeceğimden şüphem yok.
Annem hiç gidemez. Seksen iki yaşında. Onun gibi yaşlılıklarını kedi, köpekle paylaşan yüz binlerce vatandaş var. Veteriner, beyanname peşinde koşacak mecalleri yok. 3.600 TL ceza ile mi tehdit ediyorsunuz onları? Ayıp değil mi?
Yukarıda uygulamanın amacının güzel olduğunu söylemiştim ama yazının sonuna geldiğimde ondan da emin olmadığımı fark ettim. Hayvanlara takılacak çiplerin gelecekte yeni vergilerin yolunu açmayacağından emin miyim? Hayır, değilim. İktidarın vergi sicili ortada. Deprem için getirilen vergileri kalıcılaştıran bir zihniyetin yarın aşı vergisi, tüy vergisi, miyav vergisi diye bir şey icat edip hayvan sahiplerinden para toplamayacağının garantisi var mı?