İktidar Atatürk Havaalanı’nı yıkıyor.
Milyar dolarlık pistlerini de kırıyor.
Milletin gözü önünde bir milli serveti yok ediyor.
Havaalanları stratejik altyapılardır. Kapatılsalar bile olağanüstü hallerde lazım olurlar diye pistleri kırılmaz.
Ama AK Parti iktidarı Atatürk Havaalanı’na o kadar takıntılı ki pistlerini de kırıyor. Onu bir daha geri gelemeyecek şekilde yok ediyor.
Peki neden?
Öne sürülen nedene bakarsanız millet bahçesi yapmak için! İstanbul’da bahçe yapılacak başka yer yokmuş gibi Avrupa’nın ve dünyanın en iyi havaalanları arasında sayılan, sayısız ödüller alan Atatürk Havaalanını inatla yıkıyorlar.
Yıkımdan önce de hiç ihtiyaç yokken pistlerin başına prefabrik bir pandemi hastanesi kondurdular ki pistler kullanılamasın. Sanki hastane yapacak başka yer yokmuş gibi.
Belki pistleri kırdıktan sonra milletin gözünü boyamak için havaalanının bir bölümüne bir park-bahçe yaparlar.
Ancak, yıkımın gerçek nedeni park-bahçe, yeşil alan yapmak, fidan dikmek değil.
Bu yıkımın temel nedenlerinden biri İstanbul’un en değerli yerlerinden biri olan havaalanını araziye çevirmek, daha önce birçok kamu arazinde yaptıkları gibi inşaat alanı haline getirmektir. Sonra yine belirli müteahhitlere verip inşaat yaptırmak, konut gökdelenleri dikmektir.
Böylece kamu malından yine milyarlar kazanmak ve kazandırmak amaçlanıyor.
AK Parti iktidarının “ekonomi”den anladığı bu.
Bugüne kadar yaptığı gibi betondan zengin olmak, zengin yaratmak.
İktidarın bu yıkım acelesi var.
Seçimlerde iktidardan gitmeden önce bu paha biçilmez araziyi ranta çevirmek zorunda.
Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “Atatürk Havaalanı’nı 2023’te açacağız” dedikten sonra ilgili bakanlık yetkilisinin yıkıma hemen başlanması için verdiği yazılı talimatı meslektaşımız Mustafa Balbay belge olarak haberleştirmişti.
Acele bundan.
Amaç iktidar değişmeden operasyonu tamamlamak.
Yıkımı protesto etmek için CHP’liler ve İYİ Parti’liler Atatürk Havaalanı’nın önünde toplandılar. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bu yıkımın nedenlerinden birinin de İstanbul Havaalanı’nın işletmesinin Katarlılara veya Suudi Arabistanlılara verilmesi olduğunu öne sürdü. Atatürk Havaalanı tamamen yok edilip, alternatif olmaktan çıkmalı ki Katarlılar veya Suudi Arabistanlılar İstanbul Havaalanı’nın işletmesini devralmayı kabul etsinler. Aynı yakada başka havaalanı olmasın.
Yine para işleri.
Atatürk Havaalanı’nın pistleriyle birlikte yıkılmasının önemli bir nedeni de adının “Atatürk” olmasıdır.
Siyasal İslamcı iktidarın Atatürk karşıtlığı bir sır değil.
Her fırsatta Atatürk’ün adını silmeye, tarihteki ve ders kitaplarındaki yerini küçültmeye çalışıyor. Atatürk’ü unutturmak, sevgisini milletin gönlünden çıkarmak için her fırsatı kullanıyorlar.
Atatürk Havaalanı’nın yok edilmesinin bir nedeni de iktidarın Atatürk karşıtlığıdır.
Havaalanı yıkarak Atatürk’ü yıkmak, silmek, gömmek mümkün mü?
Elbette değil.
Tarihe sığmamış Atatürk’ü adını taşıyan havaalanını yıkarak gömemezsiniz.
Atatürk milletin gönlünde taht kurmuş kurtarıcı ve kurucu liderdir.
İktidarlar gelip geçici Atatürk kalıcıdır.