“Bir bebekten katil yaratan” ülkelerin başında gelir ABD. Bunu bir kez daha kanıtlayan olay geçen hafta yaşandı. 18 yaşında bir çocuk New York eyaletinin ikinci en büyük kenti olan Buffalo’da katliam yaptı, bildiğiniz gibi. Payton Gendron adlı katil bir süpermarketi basarak 11’i siyah 13 kişiyi öldürdü. Saldırıdan kısa süre önce sosyal medya hesaplarından bir de manifesto yayınladığı ortaya çıktı Gendron’un.
18 yaşında bir çocuk bu. “İnsan öldürmenin teorisini” yapacak kadar nefret biriktirmiş olabileceğine ihtimal veremediğim için, “öğretilmiş nefretin” vahşi kıldığı biri olduğuna inanıyorum. Okuyan herkesin benim gibi düşüneceğini tahmin ettiğim o manifestoda özetle beyaz Amerikalıların başta siyahlar olmak üzere yabancılarla yer değiştirdiği iddia ediliyor. Yani Beyaz Amerikalılar, baskın güç haline gelen siyahların, göçmenlerin karşısında “zemin” kaybettiler. Bir çocuğun kendi kendine ulaştığı bir sonuç olamaz bu. Üç yıl önce Teksas eyaletine bağlı, El Paso'da yine bir süpermarkette 23 kişiyi öldüren “beyaz üstünlükçü” Patrick Wood Crusius adlı katil de bir manifesto yayınlamıştı. Gendron’unki ondan esinlenme aslında.
Her iki katilin manifestosunda dile getirdikleri bu ırkçı görüş, “Büyük İkame (ya da yer değiştirme) Teorisi(!)" olarak adlandırılıyor. Teorinin yol göstericiliğinde “tehlike” de “düşman” da tespit edildikten sonra “yer değiştirme”nin önlenmesi için bu düşmanlara yönelik beyaz şiddet, hatta (yapılabilirse) soykırım haklıdır.
“Fikir” babası: Bilbao
Bu ırkçı safsata 1935 – 1947 tarihleri arasında ABD Senatosu’nda görev yapmış olan (“arsız bir ırkçı” olarak sözedilir) senatör Theodore G. Bilbo'nun uydurmasıdır. Unutulmuş bir beyinsizlikti bu. Ne var ki Jean Raspil adlı bir Fransız yazar, Bilbo’nun “fikirleri”ni 1973’de yazdığı The Camp of th Saints adlı romanıyla yeniden popüler hale getirdi. Amerikalı beyaz üstünlükçülerle göçmen düşmanı uğursuzların en sevdiği kitaplardandır bu. Herhalde kendisi de ırkçı olan Raspail, bu romanda “küresel kitlesel göçün etkisinde kalan beyaz Batı toplumunun yıkımını tasvir eder” Bir, sözümona kıyamet hikayesi anlatır.
Bir başka Fransız yazar daha vardır; Renaud Camus. Kendisini “beyaz milliyetçi” olarak tanımlıyor. Kalktı 2011’de Büyük Yer Değiştirme diye bir kitap yazdı. Siyahlarla göçmenlerin “Beyaz Avrupa’yı” sömürgeleştirdiğinin savunulduğu bu kitap Beyaz Üstünlükçü’lerin “kutsal kitabı” oldu kısa sürede.
Bu saçma inanış, özellikle ABD’de de, o kadar yaygınlaştırıldı ki, AP haber ajansınca 4 binden fazla kişiyle yapılan bir ankette ABD’li her üç yetişkinden birinin “yer değiştirme teorisi”ne inandığı ortaya çıktı. Henüz yetişkin olmasa da etkilenenlerden biri de işte bu Peyton Gendron denen çocuk. Ülkesinde beyazların ezildiğine, kültürel olarak bitip tükendiklerine o kadar inandırmışlar ki, nefreti yeşertmişler içinde. Katiller böyle yetişiyor işte.
Her yerde varlar
Örneğin Amerikan Fox TV’nin bir sunucusu Demokrat Parti’yi Üçüncü Dünya’dan getirilen göçmenlere oy kullandırmakla suçladı. Buna benzer iddialar ileri süren tipler Türkiye’de de mevcut, biliyorsunuz. Göçmen karşıtları, ırkçılar, yabancı düşmanı aşırı sağcılar büyük bir aile. Her ülkede kolları var. ABD, Türkiye fark etmiyor
Tehlikenin büyüklüğünün farkında olan, yabancılara, siyahlara olan nefretin endişe verici boyutlara ulaştığını gören kesimler de boş durmuyor haliyle Amrikan toplumunda. Çok sayıda Demokrat senatör, hem Cumhuriyetçilere hem de sağcı medya kuruluşlarına baskı yapıyor. Bunlardan biri olan New York senatörü Chuck Schumer Fox'un sahibi Rupert Murdoch da dahil olmak üzere üst düzey yöneticilere, kanalın söylemlerini eleştiren bir mektup yolladı örneğin. Çünkü televizyonlarda göçmen ya da siyah karşıtı söylemlerin bu cinayetlerin işlenmesinde etkisi var. Saçma sapan ırkçı düşüncelerinin, ülkenin büyük yayın organlarında yer aldığını gören Gendron’a savunduklarının “saçma” olduğunu anlatamaz kimse. O yayın organlarının dilinin de ırkçılarınkine yakın olması buna olanak tanımaz.
Tabii ki katil olur
“Siyahlar, göçmenler, Afganlar, Suriyeliler beyazlarla yer değiştiriyor” saçmalığını yaygın kitle yayın organlarında dile getirmenin katiller yaratması doğaldır. Peyton Gendron böyle katil oldu işte muhtemelen. Ülkesinin beyaz olmayanların tehdidi altında olduğuna fena halde inandırmışlar onu. Televizyonu, radyosu, gazetesi, partisi, belediyesi, belediye başkanı hergün hergün bunu yaygınlaştırmışlar belli ki.
Bu teori bizde de tutar, kuşku yok. Başta Suriyeliler olmak üzere göçmenler Türklerle yer değiştiriyor diyen kendisine inanacak insanlar bulur, hem de fazlasıyla. O belediye başkanıyla, o parti lideri “bulacaklarına” inandıkları için meydandalar zaten. Tehlike Amerika ile sınırlı değil yani.
Televizyonu, radyosu, gazetesi, partisi, belediyesi, belediye başkanı ırkçı olmayan bir toplum yaratamazsa insanlık daha çok çocuk katiller görürüz.
İnsanlıkla barbarlık hiç bu kadar “yer değiştirmemişti” gerçekten.