Vücudumuzda bulunan en büyük atardamar olan aort damarı, sol kalpten çıkar ve akciğerlerde temizlenmiş oksijen açısından zengin kanın kalpten vücut dokularına pompalandığı noktada bulunur. Aort anevrizması, bu atardamarda bölgesel genişleme sonucu kesecik oluşması durumu olup, özellikle kalbe daha yakın bölgelerde olabilecek bir kesecik yırtılması ölümcül sonuçlar doğurur.
Aort anevrizması oluşma riski yaşla birlikte artış gösterir. Damar duvar yapısı yaş ilerledikçe esnekliğini kaybeder ve damar duvarında oluşan basınca dayanıklılığı azalır. Vakaların %50’sinden fazlasında ateroskleroz, yani damar sertliği anevrizma nedenidir. Ayrıca yüksek tansiyon ve bakteriyel enfeksiyonlar
anevrizma gelişiminde nedensel faktörler arasındadır. Tüberküloz, sifiliz gibi hastalıklarda görülen damar duvar iltihapları, doğuştan gelen bazı genetik hastalıklar, travma ile bağ dokusu hastalıkları da nadir sebepleri arasındadır.
Aort anevrizması ne kadar büyükse, yırtılma riski de o kadar yüksektir. Çapı 6 santimetreden fazla olan abdominal aort anevrizması ile 5,5 santimetreden fazla olan göğüs bölgesi anevrizmaları özellikle tehlikelidir. Genellikle 5 cm’nin altındaki anevrizma genişlemelerinde hasta takibe alınır ve tansiyon kontrolü ile anevrizmanın oluşturduğu yan sorunlara yönelik ilaç tedavilerine başlanır. Daha geniş anevrizmalarda ise açık ve kapalı ameliyat teknikleri kullanılarak anevrizma onarımı yapılabilir.
Günümüzde anevrizma onarımı, yaklaşık yüzde 90 oranında kapalı teknikler kullanılarak yapılır. Bu onarım yöntemi, kasıktaki atardamardan girilerek genişlemiş aort bölgesine içeriden stent yerleştirme veya kaburga aralığından yaklaşık 4 cm’lik bir kesi yaparak anevrizma olan bölgenin uygun bir yapay damar ile değiştirilmesidir.
Anevrizmada yırtılma olması durumunda, hastanın acil olarak operasyona alınması gerektiğinden, hastaların bir kısmı kapalı ameliyat şansını kaybedebilir; bu durumda da standart açık cerrahi yöntemlerle operasyon yapılır.
Anevrizmanın yırtılmasıyla, göğüs ya da karın bölgesinde sırta yayılan çok şiddetli bir ağrı ortaya çıkar; bu şikâyetlere mide bulantısı da eşlik eder. Güçlü iç kanama hızla dolaşım şokuna neden olur.
Aort anevrizmaları çoğu zaman başka bir nedenle yapılan ultrason ve tomografi incelemesinde tesadüfen fark edilir. Ancak kesin tanı ve tedavi planlaması için ilaçlı tomografi veya anjiyo yapılması gereklidir.
Aort anevrizması olan hastaların en büyük riski damarın ani olarak yırtılmasıdır. Bu durum, hasta saatler içerisinde operasyona alınamazsa yüksek hayati risk oluşturur. Yırtılmanın sık görülen nedeni ise kontrolsüz yüksek tansiyondur. Bu nedenle, aort anevrizması nedeniyle takip altında bulunan hastalarda en önemli tedavi protokolü yüksek tansiyonun normal seviyelere düşürülmesidir.