Düşünün... 2023'ün yaz ayları... Memleket seçimleri atlatmış, güneş hepimize Eda Taşpınar'a davrandığı kadar cömert davranıyor. Bir güzelleşiyoruz, bir mutluyuz. Sen bir keşmekeşin içinden çıkmışsın ama nasıl davranacağını da kestiremiyorsun. Rahatlayacaksın ama kendini bırakamıyorsun.
Bırak ve o güne hazırlan...
1- Tırnaklarını içeri sok. Artık güvenli alanda olma ihtimalin çok büyük. Yine de burnuna güven derim.
2- Gece yarısı Resmi Gazete takip etmeyi bırak. Zaten artık Cumhurbaşkanının kararname yetkisi yok, rahat uyu.
3- Son dakika haber jeneriklerinin kirini pasını silmek için eskiyi hatırla, sahi ne dinliyordun sen?
4- Sabah en yakın kız arkadaşını ara. Akşam hakkında kahve eşliğinde biraz dedikodu yap. He evet, akşam dışarıdaydın, arkadaşlarınla Bebek'te bir barda epey eğlendin, inanır mısın saat 03:00'te hala müzik yapılıyordu. Gitarist mutlu, sen mutlu. Yine de gece eve dönerken, bir kadın olarak sürekli arkana baktın ya, bakma, rahat ol... Hem zaten sana "sürtük" diyecek bir "büyüğümüz" de yok artık.
5- Kapı çalıyor, bakar mısın? Çocuğunun eğitiminden kaygı duyduğu için Kanada'ya taşınan sevgili komşun İnci geri döndü... Sarıl ona...
6- Cuma günü hiçbir yere söz verme. Duyduğuma göre, Ahmet, Veli, Mehmet, Ayça, Süreyya falan cezaevinden çıkıyormuş. Karşılamaya gideriz.
7- Akşamüzeri hep beraber Yeniköy'de balık yeriz. Yok yok, oradan inme. Yok be kuzum, ne Katar Bayırı, adı değişti oranın İstinye Bayırı oldu yine...
8- Tam da festival zamanı... Bu yeni festival teşvikleriyle daha bir şenlikli artık bu işler... Bir program yapalım, seçelim, öyle çok alternatif var ki...
9- Fark ettin mi, son iki yıldır metroda çok fazla çocuk çalıştırılmaya başladı. Hepsi dileniyordu. Artık yoklar, dikkatini çekti mi? Ne olduğunu öğrendim, sokakta yaşamak zorunda bırakılan, çalıştırılan ve dilendirilen tüm çocukları kurumsal koruma altına almışlar.
10- AİHM kararlarına uyma kararı alınmış, Demirtaş ve Kavala çıkmış diyorlar. Ben görmedim, ama duydum. Kavala hemen annesine koşmuş, o kadar uzun zamandır onu bekliyor ki...
11- Betül aradı, basın kartlarını iade etmemiz gerekiyormuş. Yenisini vereceklermiş. Hatırlıyorsun bir
ara adı Sarı Basın Kartı olan kartı turkuvaz yapmışlardı. Aslına dönecekmiş. Ya rengi önemli değil de anlamı var, konuşuruz. İstersen beraber gideriz.
12- Pazartesi duruşmam var. Eski İletişim Başkanı'yla davalığız yıllardır. Ne sonuç çıkar diyorsun he... Bak bunu dün sorsan başka şey derdim ama şimdi hakimlerin, savcıların da eli rahatlamış olmalı. Hukuk ne diyorsa o şekerim.
13- Aysel'in kızı sonunda işe girmiş. Ne kadar üzülüyordu hatırlıyor musun? Üç dil biliyorum, doktoram var ama işsizim diye ağlıyordu. Neyse liyakat diye biri gelmiş, hak edeni işe alıyormuş... Özellikle gençler adına sevindim.
14- Kiralar düşmüş diyorlar doğru mu? O neydi öyle Tanrı aşkına... 8 bin liralık ev 35 bine kiralanıyordu.
15- Geçen benim kıza, "Kızım ne olmak istiyorsun" diye sordum. "Silikon Vadisi'ne Büyükelçi olacağım" dedi. Dalga mı geçti anlamadım. Silikon falan... Neyse babası güldü, antin kuntin bir şey olsa gülmezdi.
16- Naci Görür hocayı ne zaman görsem aynı şeyi söylüyordu. "Deprem programı olmayana oy vermeyin..." Geçen o güzel kurt köpeğiyle yürürken rastladım, "Hocam nasılsınız" dedim, "Umutluyum" dedi. Bugünleri de gördük diye gülüştük.
17- Benim büyük oğlan, her gün bir aktiviteye gittiğini söylüyor. Yalan olabilir mi, ben bu çocuğa bu kadar para vermiyorum. He öyle miiii? 25 yaşına kadar gençlere kültür aktiviteleri bedava he... Helaaaal. Sahi mi? Pasaport ücretsiz mi oldu, harç da almıyorlar... Vay vay vay, o zaman kalp...
18- Annem iyi canım ne yapsın... Yaşlandı tabii ama bunu sakın ona söyleme. Aylığını artırmışlar. Bir de tiyatro kursu açmışlar onlar için, arkadaşlarıyla gidiyormuş. Annemin ruhunun şenliği, umarım bana da sirayet eder.
19- Medya da normalleşiyor. Sarayla medya arasındaki kırmızı telefon artık çalışmıyor diyorlar.
20- Gençlerin öyle derdi yok canım be. Kürtmüş, Aleviymiş, türbanlıymış değilmiş. Onlar bunları konu
etmiyor, akıllı çocuklar onlar. Aklını kiraya vermeye de hiiiiç niyetleri yok. Hepsini seviyorum.
21- İnsan çabuk unutuyor be dostum. 21 yıldır neler yaşadık. Ama unutmazsan da yaşayamıyorsun işte. Bazen unutmalı, bazen hatırlamalıyız sanki. Aynını yaşamamak, biricik ömrümüze sahip çıkmamız için. Hadi iyi bak kendine, yine konuşuruz.