Yeşilçam'ın efsane oyuncusu Salih Güney, Haldun Dormen'in 70. sanat yılını kutlamak için geldiği etkinlikte Çeşme'deki yapılaşmaya tepki gösterdi.
"Çeşme'yi de kaybedeceğiz" diyen Güney, altyapı ve su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle inşaatların doğaya zarar verdiğini belirtti.
Marmaris, Bodrum ve Kuşadası gibi beldelerin de benzer şekilde tahrip edildiğini söyledi.
Güney ayrıca, "muhalif sanatçı" olarak yasaklı olduğunu ve kendisine iş verilmediğini söyledi.
Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Levent Üzümcü, Melek Baykal, Selçuk Öztürk ve Ali Ercan gibi isimlerin de benzer durumlarla karşılaştığını ifade etti.
Sanatçıların partisi olmadığını ve doğrunun yanında yer aldıklarını vurgulayan Güney, iktidarın eleştirileri kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Güney, Çeşme'deki 600 yıllık kalenin önüne yapılan büfeye de tepki göstererek, belediyeleri rant peşinde olmakla suçladı. Güney, "Hiç değişen bir şey yok. Ha CHP, ha AKP, ha MHP hepsi rant peşinde. Bütün belediyeler bence rant peşinde" dedi.
Vikipedi'deki doğum tarihi bilgisinin yanlış olduğunu ve gençlik yıllarındaki bir olay nedeniyle "jigolo" olarak anılmasının haksızlık olduğunu belirterek, Wikipedia'yı "aşağılık" olarak nitelendirdi.
Güney, kendisine gelen tekliflerin "kara listede" olduğu gerekçesiyle geri çekildiğini de sözlerine ekledi. Güney, "Yani bir de benim 16 yaşındayken başımdan geçen bir olay var. Bir kadınla bir ilişkim oldu. 16 yaşındayım. Konservatuvar talebesiyim. Amerikalı bir kadınla bir ilişkim oldu. Kadın bana bir şeyler aldı falan filan. Ondan sonra kadın bana bir emir verdi. Böyle bir bir iki ay sonra. Ben reddettim. Yani onu artık jigolo diye kalktılar yani 16 yaşındaki bir çocuğun başından geçen bir olayı ya bir kere olmuş bir şey bu. Bunu kalktılar jigololuk yaptı diye. Yani terbiyesizlikten başka bir şey değil" dedi.
Snobmagazin'e konuşan Güney şunları ifade etti:
"Valla ben şeye geldim Haldun Dormen'in 70. sanat yılını kutlamaya geldim.
Genelde Çeşme'de yaşıyorum. Şimdi işte Çeşme biraz götürür tabii. Beş altı yıl daha götürür herhalde. Orayı da böyle inşaatlar inşaatlar... Hiç düşünmüyorlar ki o güzelim belde yani.
Bu kadar inşaat yapıyorsun düşünmüyor ki bu kanalizasyon nereye gidecek? Bu su zaten yeterli değil. Bunlar düşünülmüyor.
Ev yapılıyor. Emlaklar yapılıyor. Villalar yapılıyor yani. Ülkeyi bitirdik zaten. Ne Marmaris kaldı, ne Bodrum kaldı ne Kuşadası kaldı. Buralar dünya çapında bir beldeydi yani. Buraları da kaybettik.
Zaten bugün işte Çeşme'yi de kaybedeceğiz önümüzdeki dört beş yıl içinde. Yani maalesef fazla söyleyecek bir şeyim yok.
Muhalif sanatçılar. Yani hükümete biat etmeyenler biz yasaklıyız. Benim gibi bir çok insan var. Müjdat var. Müjdat Gezen var. Rutkay Aziz var. Levent Üzümcü var. Melek Baykal var. Selçuk Öztürk var. Ali Ercan var. Yani bir sürü sanatçı arkadaşım...
Biz iktidara muhalifiz.
İktidarın yanlışlarını... Yani bizim sanatçı olarak bizim herhangi bir parti yok.
Sanatçının partisi yoktur. Biz halkın yanındayız. Doğrunun yanındayız. Dolaylı olarak partiler üstüyüz biz. Dolaylı olarak biz çekinmeden tenkitlerde bulunacağız. Bunu kabul etmesi lazım iktidarın. Ama işte bize hani biat etmedik diye bizlerle oynatmıyorlar açıkçası. Maalesef böyle bir tatsız bir şeyle karşı karşıyayız.
Sektöre karşı herhangi bir küskünlük bir dargınlık bir şey mi söz konusu acaba? Çok güzel çok güzel teklifler geliyor. Bakıyorum senaryo sinopsis yolluyorlar bana.
Beğeniyorum. Tamam diyorum. Oynayayım diyorum. Fakat bir de sonra telefon geliyor bir hafta sonra. Diyorlar kusura bakma. Maalesef yasaklısınız. Kara listede ismin var. Dolaylı olarak oynatmıyoruz. Oynamıyorum yani. Oynatılmıyorum.
Bizim şehirde Çeşme'de maalesef 600 yıllık kalenin önüne büfe yaptılar. Çok çirkin. Onun kaldırılmasıyla uğraşıyorum ama hiçbir netice alamadım. Maalesef yani hangi iktidar hangi belediye gelirse gelsin hepsi aynı. Al birini vur birine.
Hiç değişen bir şey yok. Ha CHP, ha AKP, ha MHP hepsi rant peşinde. Bütün belediyeler bence rant peşinde.
Ülkeyi seven tarihe saygılı olan doğaya saygılı olan bir belediye görmüyorum ben açıkçası.
Böyle işte yaşam devam ediyor. Maalesef.
Bir böyle troller var malum biliyorsunuz. Troll var. İşi gücü bizi yani topluma karşı bizi liyakatsiz göstermek için bayağı mücadele veriyorlar. Bu çok yanlış. Çok çirkin. Dünyanın her yerinde insanlar sanatçılarına sahip çıkarlar hele biraz da yaşı ilerlemişse yani.
Bizde tam tersi. Bizde mesela doğum tarihim benim 1 Ocak 1945. Bu Vikipedi'de var Türk Vikipedi'si iğrenç aşağılık bir şey. Hala 43. Ya kardeşim niye 43 yazıyorsun? Sana yolladık avukatım vasıtasıyla yolladık.
Nüfus kağıdımı yolladım. Yani 45 niye 45'i 43 yazıyorsun?
Yani bir de benim 16 yaşındayken başımdan geçen bir olay var. Bir kadınla bir ilişkim oldu. 16 yaşındayım. Konservatuvar talebesiyim. Amerikalı bir kadınla bir ilişkim oldu. Kadın bana bir şeyler aldı falan filan.
Ondan sonra kadın bana bir emir verdi. Böyle bir bir iki ay sonra. Ben reddettim. Yani onu artık jigolo diye kalktılar yani 16 yaşındaki bir çocuğun başından geçen bir olayı ya bir kere olmuş bir şey bu. Bunu kalktılar jigololuk yaptı diye. Yani terbiyesizlikten başka bir şey değil yani.
Yani beni sanatçı olarak onore edeceğine bu kadar olayların içine el atmışım. Tarihi bölge temizlikleri yapıyorum.
Yani ne bileyim Herkül'ün heykelini üstünü getirdim.
Yani beni onore edeceğiniz yerde böyle ucuz basit şeylerle bundan 75 yıl evvel geçmiş başımdan bir olayı gündem olarak yapıyorsunuz. Yazıklar olsun bu Türk Vikipedi'si yani. Aşağılıklar yani.
Maalesef böyle söylüyorum ki keşke beni mahkemeye verse de aşağılık olduklarını ben de ispatlasam bunların aşağılık olduklarını."