Eski manken Deniz Akkaya, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından kendisinden habersiz yurt dışı planları yaptığını öğrendiğini, telefonuna el koyduğunu ve kızının kendisine saldırdığını, kendisini 1,5 saat balkona kilitlediğini söyledi.
Akkaya'nın kızı hakkında açıklamaların ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı harekete geçti. 16 yaşındaki kız çocuğu koruma altına alındı.
Akkaya, olaya ilişkin ise "Burnu sürtsün diye devlete verdim" dedi. Küçük kız için gerekli psikolojik desteğin verilmeye başladığı öğrenildi.
AKKAYA'DAN YENİ AÇIKLAMA
Akkaya, kızı için "Dün geceden beri devletin güvenli ve sıcak kollarında... Doğduğu günden itibaren, belki de hayatında hiç şahit olmadığı bir şeye şahit oldu… Anne ve babasız kalmak, anne ve babasız olmak… Bir çocuk yurdunda geçirilen tüm gün… Bugün yapılan son görüşmede pişman olduğunu ve suçlamayı geri çekmek istediğini söylüyor." dedi.
ŞİMDİ NE OLACAK
Türkiye’de korunma ihtiyacı olan çocuklara yönelik iş ve işlemler 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) ve 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’na (SHK) göre yürütülüyor.
Kanunun ilgili maddeleri ise şöyle:
Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler de çocuğun korunma altına alınması amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvurabilir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar. Yapılan sosyal inceleme sonucu çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getiremediği kanaatine varılması halinde koruyucu ve destekleyici tedbir kararları alınması yönünde işlem başlatılır.
Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.
Koruyucu ve destekleyici tedbir kararları danışmanlık, eğitim, sağlık, bakım ve barınma şeklinde 5 tür olup, çocuk hakkında bu tedbirlerden bir veya bir kaçına birlikte hüküm verilebilir.
Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verebilir.
Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı hâlinde ise çocuk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından acil korunma kararı doğrultusunda en fazla 30 günlük süre ile sınırlı olmak üzere bakım ve gözetim altına alınır. Bu süre içinde Bakanlık tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır, inceleme sonucunda yapılacak işlem ile ilgili görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir.
Acil korunma kararı en fazla otuz günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu süre içinde
Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.
Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden koruyucu ve
destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.