Bülent Ersoy, İstanbul'da 9 Haziran 1952 tarihinde doğdu ve sanat kariyerine özel müzik dersleri alarak başladı. "Diva" lakaplı ünlü sanatçının aslen Malatyalı olduğu söylenmektedir. Müziğe olan ilgisi çok genç yaşlardan itibaren belirginleşti ve müzik eğitimi aldı. İstanbul Konservatuvarı'na kısa bir süre devam etti, ancak bu eğitimi tamamlamadı. Eğitimi sırasında, önemli hocalardan özel dersler alarak müzikal yeteneklerini geliştirdi. Özellikle Melahat Pars ve Rıdvan Aytan gibi üstatlardan aldığı özel dersler müzikal yeteneğini daha da pekiştirdi.
Konservatuvar eğitimini tamamladıktan sonra, sahne deneyimini artırmak için müziğe devam etti. İlk kez 1970 yılında Fıstıkağacı, Üsküdar'da bulunan Özlem Aile Gazinosu'nda sahneye çıktı. Bu gazino, dönemin ilk aile gazinolarından biriydi ve Bülent Ersoy'un müziğe olan tutkusunu daha da besledi. Aynı dönemde, bir ses yarışmasına katıldı ve bu yarışmada birincilik elde ederek 1000 lira para ödülü kazandı.
Müzik kariyerine hızla adım atan Ersoy, 1971 yılında ilk 45'liği olan "Lüzûm Kalmadı-Neye Yarar Gelişin"i Saner Plak'tan çıkardı. Bu 45'likte, Muzaffer Özpınar'a ait "Lüzûm Kalmadı" ve "Neye Yarar Gelişin" adlı şarkıları seslendirdi. Bu dönem, Bülent Ersoy'un müziğe olan katkılarının başlangıcıydı ve Türk müziğinin önemli bir sesi haline gelmesinin temellerini atmıştı.
Ağustos 1980'de İzmir Fuarı'nda seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Ardından Eylül 1980'de bir hâkime hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı ve Buca Cezaevi'nde kısa bir süre tutuklu kaldı. Ancak 12 Eylül darbesinin ardından, Haziran 1981'de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı aldı. Bu sahne yasağı tam 8 yıl boyunca devam etti ve Bülent Ersoy'un sanat kariyeri için zorlu bir dönemdi. Ancak bu süreç, onun özgür ifadesine olan bağlılığını gösterdi.
1981 yılında Londra'da cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirerek kadın cinsiyetine geçti, ancak Türkiye'deki yasalar cinsiyet değişikliğini tanımıyordu. 1983'te Danıştay, Bülent Ersoy'un hukuken erkek olduğuna ve sadece erkek kıyafeti ile sahneye çıkabileceğine karar verdi. Bu dönemde "pembe nüfus kağıdı" alması imkansızdı ve Bülent Ersoy'un hakları sınırlıydı. Ancak, 1988'de cinsiyet değişikliğine izin veren bir kanun çıkarıldı ve Ersoy, "pembe nüfus kağıdı"nı alarak kadın olarak resmen tanındı.
Bülent Ersoy, yasaklı olduğu yıllarda birçok Avrupa ülkesinden vatandaşlık teklifi aldı. 1989'da Adana'da bir konser sırasında yaşadığı kurşunlanma olayı sonucunda bir böbreğini kaybetti, ancak sanat kariyerine olan bağlılığı bu olayın üstesinden gelmesini sağladı. 2011 yılında "Aşktan Sabıkalı" adlı albümünü çıkartan Ersoy, hala müzik kariyerine devam etmektedir. Ayrıca Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır ve Türk sanat müziğinin önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir.
Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konser veren, Avustralya'da verdiği konseri için ismini taşıyan ayrıca albüm yayınlayan Bülent Ersoy, Düşkünüm Sana, Yaşamak İstiyorum, Biz Ayrılamayız ve Ablan Kurban Olsun Sana gibi satış grafiği yüksek albümlere imza attı. 1995 tarihini taşıyan "Benim Dünya Güzellerim", "S Müzik" etiketiyle çıkan ilk albümü oldu. Selçuk Tekay'ın müzik yönetmenliğini, Özkan Turgay'ın aranjörlüğünü yaptığı albümde on şarkı seslendirdi. Yine aynı yıl makam ve usulüne uygun olarak "Alaturka 95" adında bir albüm yaparak Klasik Türk müziği'ne katkıda bulunmuştur. Muzaffer Özpınar'ın yönetmenliğini yaptığı albümde Hacı Arif Bey, Münir Nurettin Selçuk, Kemani Serkis Efendi gibi birçok müzisyenin eserlerini yeniden yorumlamıştır. Ondört eserin yeraldığı çalışmada; "Aziz İstanbul", "Dönülmez Akşamın Ufkundayız", "Nerelerde Kaldın Ey Servi Nazım" gibi klasik eserlerin yanında "Alıverin Bağlamamı Çalayım" ve "Karam" adlı iki de anonim türküye de yer vermiştir.
Bülent Ersoy, müzik kariyerine 1997 yılında "Maazallah" adını taşıyan bir albümle devam etti. Bu albüm, piyasaya sürülmeden önce büyük bir ilgi gördü. Albümün hazırlık sürecinde Halil Karaduman ve Osman İşmen gibi önemli isimlerle işbirliği yapan Ersoy, repertuarında popüler şarkılar ve anonim Türküler bulunuyordu. Özellikle albüme adını veren "Maazallah" şarkısı ve video klibi büyük ses getirdi.
2002'de "Canımsın" adlı albümünü yayınladı ve bu albüm de müzikseverler tarafından büyük ilgi gördü.
Bülent Ersoy, 2011 yılında "Aşktan Sabıkalı" adlı albümünü çıkardı ve bu albümde Tarkan ile birlikte seslendirdikleri Tarkan imzalı "Bir Ben Bir Allah Biliyor" şarkısı büyük beğeni topladı.
Müzik kariyeri boyunca birçok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü sahnelerde konserler verdi. 1980 yılında Londra Palladium'da ve 1983 yılında Madison Square Garden'da sahne alarak Türk sanatçıları arasında bu önemli sahnelerde yer alan ilk isimlerden biri oldu. Ayrıca 1997 yılında, etnik müzik sazlarıyla Olympia müzikholünde sahne alan ilk Türk sanatçısı unvanını elde etti. Olympia'da konser veren ilk Türk sanatçısı olarak da önemli bir yere sahiptir. Büyük bir orkestrasıyla sahne aldığı uzun soluklu konserleri, onun sahne sanatındaki başarısını ve seyirciyle olan bağını göstermektedir.