İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Türkkan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Gerek dış politika gerek ekonomide yaşadığımız gelişmeler gösteriyor ki Türkiye AKP tarafından yönetilemez ülke haline gelmiştir. Türkiye’e ülkeye devamlı kayıp yaşatan AKP’yi taşıyamaz hale gelmiştir. Türkiye, nefes alabilmek ve içinde bulunduğu şartlardan kurtulmak için 2021 yılında mutlak ve mutlak bir seçime gitmek zorunda kalmıştır. Türk milleti batan ekonominin sorumlusunun AKP olduğunu bilmektedir. Doları 7 liranın altında tutmak için 60 milyar doları heba eden, Merkez Bankası’ndaki döviz rezervini boşaltan AKP, bu kötü gidişin yegane sorumlusudur. Dolar artık takip edilemez durumdadır. Bunun sorumlusu dış güçler değildir Türk parasını pula çeviren AKP’dir.
Erken seçim açıklaması
95 yılda borç 970 milyar lira. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte 840 milyar lira. Halk fukaralaşıyor. Yoksulluktan başka bir şey getirmedi. Kişisel borç, 21 bin 800 liraya çıkmış. Bol bol para basmışlar, milleti borca sokmuşlar. Yalancı bahar yaratmaya başladılar. Fakiri fukarayı borçlandırdılar. Kendi siyasetlerinin finansmanını sağladılar. Beklenen ikinci dalgayı da düşündüğümüzde erken seçime gidecekler başka şansları yok. Koronavirüs meselesi ülkeyi daha fazla sıkıntıya sokmaya başladı. Dünyada milyon yeni vaka gözlemlendi. Bir haftada rastlanan en büyük rakam. ‘Eğitimi 1 Ekim’de başlatalım’ demiştim, bunlar kulak arkası edildi. Yüz yüze eğitimle beraber istemediğimiz olaylar başladı. Ne ekonomisi pik yapacak? Dolar pik yaptı, fukaralık pik yaptı.
Vergiyi Acun’a mı veriyoruz?
EBA çöktü, öğrenciler giremedi. Öğretmenler giremedi, ders de yapılmadı. Milli Eğitim Bakanı ‘sıçrama var’ dedi. Sıçrama ne kardeşim? Bunun ismi normal bir talep. Bakan tanıtımda, ‘dünyanın en iyi eğitim altyapısını kuruyoruz’ demişti. Bilgisayarı yok çocukların. Bilgisayarı temin etme işi Acun’a düştü. Vergiyi devlete veriyoruz, bilgisayar Acun’dan. İşleri ciddiye almadılar, gerçeği görmediler.
Soylu açıklaması
Sayın İçişleri Bakanı, bu ülkenin güvenli olmadığına dair itirafı demektir. Bunun sorumlusu sensin, AYM Başkanı değil. AYM Başkanı’na bugün ‘sen FETÖ’cüleri yerleştirdin’ diyor, mealen ‘sen FETÖ’cüsün’ diyor. Bu ülke muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin kurumları, ağızlara sakız edilecek değildir. AYM Başkanı’nın İçişleri Bakanı tarafından FETÖ’cülükle suçlandığı bir dönemde AYM kararları şaibeyle karşılanır. Bu durumun çözülmesi gerekir. Bundaki amaç nedir? AYM Başkanı hakkında soruşturma var mıdır? Hükümetimizden açıklama bekliyoruz.
ANKA