Venedik Film Festivali Direktörü’nden Nuri Bilge Ceylan ve Türk Sineması’na övgü.
Venedik Film Festivali Direktörü Alberto Barbera, bu yıl jüride yer alan Nuri Bilge Ceylan'ın, yaşayan en büyük yönetmenlerden biri olduğunu söyledi.
Barbera ayrıca, Türkiye'de yeni jenerasyonun ilgi çekici filmler ürettiğini ve bunun da Türk Sineması'na daha çok dikkat kesilmelerini sağladığını vurguladı.
Alberto Barbera, Cannes Film Festivali'nden geçen yıl büyük ödülle dönen Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın da jüri üyeleri arasında yer aldığı, Emin Alper'in "Abluka" filmiyle "Altın Aslan", Senem Tüzen'in ise "Ana Yurdu" adlı ilk uzun metrajıyla "Geleceğin Aslanı" ödülleri için yarışacağı festivalin programının açıklanmasının ardından Doğan Haber Ajansı'na konuştu.
'YAŞAYAN EN BÜYÜK YÖNETMENLERDEN BİRİ'
Nuri Bilge Ceylan sinemasına hayran olduğunu ifade eden Barbera bunu, "Onun yaşayan en büyük yönetmenlerden biri olduğunu düşünüyorum. 'Bir Zamanlar Anadolu'da' adlı filmi, son 15 yılda üretilmiş en iyi filmler arasında. Eğer günümüzün en iyi 10 yönetmeni listesini yapmam gerekirse, hiç şüphesiz bunlar arasında Nuri Bilge Ceylan da var" sözleriyle destekledi.
Ceylan'ı jüride görmenin kendisi için büyük bir memnuniyet ve onur olduğunu söyleyen Barbera, "Onun filmlerinden hiçbiri bugüne kadar Venedik'te yarışmadı. Umarım bundan sonra o da olur. Buna rağmen ona jürilik teklif ettiğimde hemen kabul etti" dedi.
'JÜRİ ÜYELİĞİ TEKLİFİNİ YEMEKTE YAPTIM'
Barbera, Cannes Film Festivali'nin düzenlediği bir akşam yemeğinde tanıştığı Ceylan'a jürilik teklifini burada yaptığını, "Ona, sinemasına ne kadar hayran olduğumu söyledim ve o an, jüri üyeliği teklifi yapmaktan çekinmedim. Bunu yazılı olarak da yaptım. O da bunu memnuniyetle kabul etti. O'nu ikna etmek kolay oldu" diye anlattı.
Artık hemen her yıl Venedik'te, Türk Sineması'nın genç temsilcilerini görmenin kendilerini memnun ettiğini söyleyen Barbera, şöyle konuştu:
'TÜRK SİNEMASI DAHA FAZLA DİKKATMİZİ ÇEKMEYE BAŞLADI'
"Türk Sineması gerçekten ilgi çekici olmaya başladı. Aksine her zaman zaten böyleydi, ama şimdi yeni bir sinema jenerasyonu var. Bunlar, ilginç ve uluslararası boyutta filmler yapıyor. Bu nedenle Venedik gibi önemli sinema vitrinlerinden birinde boy göstermeyi fazlasıyla hak ediyorlar. Son yıllarda Türk sineması daha fazla dikkatimizi çekmeye başladı diyebilirim. Yeni jenerasyon, değindiği sosyal temalarla, derin konularla, yenilikçi bakış açısıyla ve Türk toplumunu iyi anlatabilmeyi başarıyor. Geçen yıl Kaan Müjdeci 'Sivas' filmiyle ana yarışmada adaydı. Bu yıl da Emin Alper'in güzel, çok sert ve şaşırtıcı bir filmi var."
Yılmaz Güney'in restore edilmiş "Umut" filmi "Venedik Klasikleri" bölümünde
YILMAZ GÜNEY'İN RESTORE EDİLMİŞ 'UMUT' FİLMİ 'VENEDİK KLASİKLERİ' BÖLÜMÜNDE
Emin Alper'in, Türkiye'deki politik durumu, potansiyel bir sosyal çatışmayı olağanüstü bir metaforla Abluka'da anlattığını belirten Barbera, "Ancak onun işlediği bu konu, illaki Türkiye'ye mal edilmemeli. Bu, herhangi bir Batı ülkesi üzerinden de işlenebilirdi. Zira bu çatışmalar, buradaki ülkelerde de var. Film, etnik bir azınlığın, sınırda engellerle çevrili, kontrol altında tutulan bir bölgede yaşamasını konu ediniyor. Bir toplumun, farklılığı kabul etmemesine değiniyor" diye konuştu.
Bu yıl, Yılmaz Güney'in restore edilmiş "Umut" adlı filmini ise, "Venedik Klasikleri" bölümünde göstereceklerini hatırlatan direktör, "Bu film tamamen bir başyapıt. Onu buraya taşımak bizim için memnuniyet verici" dedi.
72. Venedik Film Festivali, 2-12 Eylül tarihleri arasında, Lido Adası'nda düzenlenecek.