‘Superman Değilim Sadece Bir Ressamım!’

Johnny Depp, Fotoğraf: Süreyya Dernek Leonardo DiCaprio ve George Soros gibi isimler onun milyon dolarlık tablolarını almak için sıraya giriyor. İspanyol ressam Domingo Zapata, özel serisini hazırladığı İstanbul’daki atölyesinin...

Johnny Depp, Fotoğraf: Süreyya Dernek Leonardo DiCaprio ve George Soros gibi isimler onun milyon dolarlık tablolarını almak için sıraya giriyor. İspanyol ressam Domingo Zapata, özel serisini hazırladığı İstanbul’daki atölyesinin kapılarını HT Pazar’a açtı.

Tabloların arasında bulduk kendisini. Elinde fırçalarıyla... Baştan aşağı simsiyah giyinmişti ve üstü başı boya içindeydi. Bir süre onu resim yaparken seyrettim, sohbetimiz sonra başladı. Sorular uzadı gitti... Domingo Zapata bir tanesini bile pas geçmeden, içtenlikle yanıtladı. Bir yandan gözü tablolarındaydı... Kimi zaman uzaklara bakıp uzun uzun düşündü ama gülümsemesini hiç eksik etmedi. Heyecanı bol, enerjisi çok yüksek dünyaca ünlü bu sanatçıyla sohbetimize buyurun.

En baştan başlayalım. İlk ne zaman resim yapmaya başladığınızı hatırlıyor musunuz?

Çok küçük yaşta diyebilirim. 8 yaşındayken çiçekler çizdiğimi hatırlıyorum ama tam olarak ne zaman başladım inanın hatırlamıyorum.

Kariyerinizde dönüm noktası ne oldu?

Bir dönüm noktası var mı bilmiyorum. Ama doğru insanlar karşıma çıktı. İşlerimi takip etmeye ve satın almaya başladılar. 7 yıl öncesinden bahsediyorum. O zamandan bu yana bir şeyler değişti.

Resimlerinizde nelerden esinlenirsiniz?

Her gün, her şeyden ilham alıyorum. Tutku duyduğum ne varsa onları boyalarla canlandırmayı çok seviyorum. Yaşadığım her deneyimden yola çıkıyorum... İstanbul gibi büyüleyici şehirlerde gezip dolaşmak mesela... Her köşesinde ilham alınacak şeyler var. İnsanlar da ilham kaynağım...

Atölyenizdeyken sorayım; çalışma ortamınız nasıldır?

Işık olmazsa olmazım, işe gizem katar. Müziğe gelince, flamingo tercihim. Etrafımda sevdiğim sanat kitaplarım da olur.

Bir de gece yarısı resim seanslarınız olduğunu duydum. Bu seanslardan bahseder misiniz?

Geceleri tamamen başka atmosfer ve büyü oluyor. O havayı seviyorum. Arkadaşlarımı da davet ediyorum, kimisi ressam, kimisi müzisyen. “Resim partileri” diyorum bunlara. Oluşan sinerjide çıkan işleri seviyorum. Enerjilerimizi birleştiriyoruz bir nevi.

İstanbul’da resim partileri düzenlemeye ne dersiniz?

Neden olmasın? Ama daha çok insanla tanışmaya ihtiyacım var. Haftaya yeni sanatçılarla, ressam ve müzisyenlerle tanışacağım. Heyecanlıyım!

‘KRALİÇE OLABİLİR...’

Dünyaca ünlü olan ‘10’ adlı serginizden ve ‘Polo Horses’ (Polo Atları) koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?

Polo sporu bana göre çok elegan. Ben de izlemeyi severim ve beni etkiler. “10” serisinde de dünyanın en ikonik 10 kadınının portresi yer aldı. Onlar da Pamela Anderson, Kim Kardashian, Lindsay Lohan ve diğerleri...

Bugünkü Zapata’yı geçmişte hayal etmiş miydiniz, tahmin ettiniz mi bir gün bu başarıyı yakalamayı?

Hayır hiçbir zaman. İşte bu nedenle ben hayata âşığım. Her gün sürprizle dolu ve işimi çok seviyorum! Bu yüzden çok çalışıyorum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmayı istemem.

Kim için resim yapmak istersiniz?

İngiltere Kraliçesi Elizabeth olabilir.

Bir de bekleme listeniz varmış...

Doğru. Çok hızlı üretmeyi sevmem.

Şu an kaç kişi beklemede?

Bilmiyorum tam olarak ama zannedersem 400 kişi kadar var.

En pahalı ve en ucuz eseriniz ne kadardı?

Herhalde şu an en pahalısı yaklaşık olarak 275 bin; en ucuzuysa ortalama 30 bin dolar.

■ Merak ettim. Ödeme sonrası mı resmi yapmaya başlıyorsunuz?

Ödemenin yüzde 50’si alınınca işe başlarım. Bitince de diğer yarısı...

Arkadaşa indirim var mı?

Hollywood starı arkadaşlarınıza mesela... Arkadaşımın ne kadar güzel olduğuna bağlı... Şaka elbette. Duruma göre değişir. Olabilir.

‘BUNU HAK ETMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞMALIYIM’

■ The New York Post sizin için “Geleceğin Andy Warhol’u” diyor. Ne hissediyorsunuz?

Çok mutlu oluyorum ve bunu hak etmek için daha çok çalışmalıyım.

Hayattan beklentiniz nedir?

En büyük beklentim resim yapmaya devam edebilmek. Sevdiğim işi yapmak ve tüm dünyayla bunları paylaşmak. Bir de elbette ihtiyacı olan insanlara ulaşmak ve onlara daha çok yardım etmek istiyorum. Özellikle çocuklar odağım.

Sanatı 3 kelimeyle özetler misiniz?

İfade, tutku ve fantezi.

Wall Street’te çalıştınız, sonrasında müzik kariyeriniz de oldu. Sanatınızı bu nasıl etkiledi?

Çok etkiledi. “Business” altyapısı özellikle. Müzik ise her şey. O olmadan bir dünyanın mümkün olacağına inanmam ben. Onunla resim yaparım, onunla rahatlarım. Hâlâ geçmişteki o deneyimler hayatımın önemli bir parçası.

Micheal Jackson’la da çalışma fırsatınız olmuş! Ne anılarınız vardır kimbilir...

Evet. Telefonla arar ve her seferinde İspanya’ya âşık olduğunu söylerdi. Bense ona “İspanya da sana âşık” derdim. ‘

GÖSTERİLDİĞİ GİBİ PARTİLER YAPMAYA ZAMANIM YOK’

‘Celebrity party’leriniz de oldukça meşhur. Scarlett Johansson gibi isimler yakın çevrenizde. Bir de sizden dinleyelim...

İyi arkadaşlar edinmeye ve onları çevremde tutmaya çalışıyorum. Yaratıcı insanların çevremde olmasını seviyorum. Basında yansıtıldığı gibi partiler yapmam. Yemekler yeniyor ve yine işin içinde sanat oluyor. Gösterildiği gibi partiler yapmaya zamanım yok.

Nü resimler de yapıyorsunuz değil mi?

Evet. Her kadın bence çok güzel. Kıyafet olmadan alınan enerji bana göre çok daha farklı. Kim olduğu fark etmez, büyülü bir iş. Bana ve pek çok ressama göre bu böyle.

Eva Longoria da bu isimlerden biriymiş. Doğru mu?

Doğru. Sofia Vergara, Alexandra Richards birçok kişi. Merak edenler araştırsın.

Bildiğiniz bir Türk ressam var mı?

Tarihe ismini kazıyanları duymuştum ama gelecek hafta bir araya geleceğim sanatçılar olacak ve bu benim için iyi bir fırsat. “Çağdaş sanatta neler olup bitiyor?” diye onların da fikrini alacağım.

İstanbul’u seviyor musunuz?

Kesinlikle, bu ikinci gelişim. İnsanlar şahane. Her yer büyüleyici ve pek çok kültüre tanık olmak mümkün. Gelmeden araştırmalar yaptım. Fatih Sultan Mehmet’le ilgili mesela. Kültürü algılamak ve İstanbul’un fethine çağdaş sanat gözüyle bakabilip burada yapacağım resimlere yansıtabilmek için. Bir de ah o yemekleriniz! Bir oturuşta 3 porsiyon döner yerim.

Günde kaç saat resim yapıyorsunuz?

10-12 saat ama gününe göre değişiyor. Bazen hiçbir şey yapmak istemiyorum.

New York gece hayatını çok seviyormuşsunuz. Bazen sabaha karşı eğlenceden dönüp sadece birkaç saat uyuyor ve yine resim yapmaya başlıyormuşsunuz.

İşin sırrı siesta! Bazen eğlenceden dönüyorum, çok mutlu hissedince stüdyoya giriyorum. ABD basını yanlış biliyor, uyuyorum. Superman değilim sadece bir ressamım!

Yılda kaç eser çıkıyorsunuz?

Yaklaşık 100. Şimdiye dek 2 binden fazla eser yapmışımdır.

Tablolarınızda kullanmayı en çok sevdiğiniz renk hangisi?

Kesinlikle kırmızı.

Sanatınızı bilmeyenlere özetler misiniz?

Bir sanatçı olarak dünyayla güzel şeyleri paylaşmak görevim. Bunu bilsinler...

Sanatçı öldükten sonra eserleri maddi-manevi daha değerli oluyor. Sizinkiler de öyle olacak mı dersiniz?

Evet olabilir ve bu iş çocuklarıma yarar

'BABALARININ MİRASI BU'

2 çocuğunuz var. Resme meraklılar mı?

Stüdyoda doğdular neredeyse ama seçim onların. Yine de sanatın içinde olmalılar. Babalarının mirası bu. Her baba gibi ben de ne yapıyorsam onlar için yapıyorum, ne yaptığımı idrak etmelerini isterim.

Bulldog köpeğinizi boyadığınız da doğru mu?

Hayır onu ben yapmadım. Çocuklar boya sıçrattı köpeğe.

Bir de bazı eserlerinizi çeşitli lokantalarda yemek yemeye karşılık barter yaptığınız doğru mu?

Çok iyi restoranları olan arkadaşlarım var, benim de gitmekten çok keyif aldığım. Evet ben de tıpkı Picasso’nun yaptığı gibi bu arkadaşlarımla o işi yapıyorum.

MAİDE KURTTEPELİ: ZAPATA İSTANBUL'UN FETHİNİ ÇAĞDAŞ SANAT BAKIŞ AÇISIYLA RESMETTİ

 “İstanbul Contemporary Art zamanı her sene ‘art party’ yapıyoruz. Bu seneki W Hotel ve C24 işbirliğiyle gerçekliyor, Amerikalı sanatçı Domingo Zapata konuğumuz. Sanatçımız eserlerini burada üretmeye devam ediyor. Saraylarımızı gezdi ve İstanbul’un fethini çağdaş sanat bakış açısıyla farklı formlarda resmetti. Bir de Domingo’nun boyadığı matador ceketleri var, heykel haline getirilen. O heykeller de pazar günü Amerika’dan İstanbul’a getirtilecek. Contemporary İstanbul’da C24 standına gelerek Domingo’nun eserlerini görebilirsiniz.”

İKONİK FİGÜRLER, TARİHİ KARAKTERLER VE HOLLYWOOD AKTRİSLERİ OLMAZSA OLMASI

Zapata eserlerinde ikonik figürleri, tarihi karakterleri ve Hollywood aktrislerini kullanıyor, duvar boyamalarıyla da öne çıkıyor. New York’ta birçok duvarı boyaması için teklif alan sanatçı son duvar yapıtını New York Özgürlük Heykeli lobisinde uyguladı. Domingo Zapata, W İstanbul ve Bilgili Holding işbirliğinde özel bir seri üretmek için şimdi de İstanbul’da

Habertürk

Kültür Sanat Haberleri