Yazarlığı ve gazeteciliğiyle adını duyuran Suat Derviş, kadın ve komünist olmasının getirdiği zorluklarla zamanla dışlandı ve eserlerini bastırmakta, okuyucularıyla buluşmakta zorluk yaşadı.
Suat Derviş, kırktan fazla roman, yüzlerce öykü ve röportaj yazmasına rağmen bunların neredeyse hiçbirinin kitap haline geldiğini göremedi.
90'lı yıllarda büyük ilgi
Suat Derviş ve külliyatına ilgi doksanlı yılların sonunda filizlendi ve son on senede eserleri ardı ardına gün yüzüne çıkartıldı. Bugün piyasada otuza yakın kitabı bulunmakta ve yeni ciltler de hazırlanıyor.
Fosforlu Cevriye’nin yazarı olarak bilinen ve kalem emeği görmezden gelinen yazar, artık yarattığı diğer karakterler ya da dile getirdiği toplumsal meselelerle de konuşuluyor.
Mezarı ziyaret edilecek
Sanat Kritik ve İthaki Yayınları'nın ortaklaşa düzenlediği etkinlik ve anmalar dizisi kapsamında, 23 Temmuz 2022, Cumartesi günü 11.00’de, Feriköy Mezarlığı'nın ana girişinde buluşulacak ve Suat Derviş'in mezarını ziyaret edilecek.
Suat Derviş kimdir?
Gerçek adı Hatice Saadet Baraner'dir. Küçük yaşlarda Fransızca ve Almanca öğrendi. İlköğrenimini Kadıköy Numune Rüştiyesi'nde başladı. Ardından Bilgi Yurdu'nda eğitimine devam etti. 1927'de Berlin'de Sternisches Konservatuarı'na kaydoldu. Berlin'de edebiyat dersleri de alan Derviş, Scherl-Verlag, Mosse ve Ullstein gazetelerinde muhabir olarak kısa süreli çalıştı. 1933'te Türkiye'ye geri döndü. Son Posta, Vatan, Cumhuriyet, Gece Postası, Tan gibi gazetelerde çalışmaya başladı. Bu yıllarda yazdığı "Fatma'nın Günahı", "Onu Bekliyorum", "Biz Üç Kardeşiz" romanlarıyla tanındı.
1944 yılında tefrika edilen "Fosforlu Cevriye" romanı 1959 yılında Aydın Arakon tarafından sinemaya uyarlandı. Sonrasında "Fosforlu Cevriyem" adı ile 1969 yılında Nejat Saydam sinemaya tekrar aktardı. Şeker hastalığının vücudunda yarattığı tahribat sonucu kaldırıldığı hastanede 23 Temmuz 1972'de hayatını kaybetti.