Filmde, kanser teşhisi konmasının ardından zorlu tedavi süreci geçiren Neslican Tay'ın, bu süreçte yaşadıkları, yaşama tutunma mücadelesi gözler önüne seriliyor. Paribu Cineverse Kanyon'da gerçekleşen gala öncesi basın mensuplarının karşısına geçen senarist ve oyuncular, filmle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştı.
'Çok sahici ve özel bir şey izleyeceğinizi düşünüyorum'
Senarist Nalan Merter Savaş, senaryoyu yazarken Neslican'ı iyi tanımaya ve mümkün olduğunca yaşam hikayesinin aslına sadık kalmaya çalıştığını aktararak, "Çok güçlü bir hikaye. Hakikaten 5 film bile yazılabilirdi. Bunun içinden bir dünya kurmaya çalıştım. Umarım baştan sona Neslican Tay'ı anlatabilmişizdir" dedi.
Filmde Neslican Tay'ı canlandıran Naz Çağla Irmak da uzun süredir bugünü beklediklerini belirterek, "Galiba hepimiz hayatımızın en kıymetli işinde bulunduk. En azından benim özelimde böyle. Çok sahici ve çok özel bir şey izleyeceğinizi düşünüyorum. İyi seyirler diliyorum" ifadelerini kullandı.
'Bacağımda ağrılar hissettiğim oldu'
Yapımın bir buçuk yıl önce çekildiğini ve herkesin heyecanla beklediği bir proje olduğunu düşündüğünü söyleyen Irmak, "Bunun üstüne eğilip, anlamaya, anlatmaya ve inanmaya çalışmak, bir noktada beni etkiledi tabii ki. Hatta bacağımda ağrılar hissettiğim oldu. İç ferahlığıyla oynamak için ve soru işaretleri kafamda olmaması için doktora gidip, 'Ne olur beni bir ferahlatın. Bir şeyim olmadığını söyleyin.' dediğim oldu ama bence işe yaradı. İyi ki gitmişim. O kaygıyla oynayamazdım çünkü" dedi.
Neslican'ın annesini oynayan Deniz Uğur, hayatının rolü olduğunu ve bazı sahnelerin ardından zaman zaman ağladıklarını dile getirerek, "Çekimler boyunca birçok kez ruhani anlar yaşadık" ifadelerini kullandı.
'Bu film sinemamızı tekrar hareketlendirecek'
Neslican'ın doktorunu canlandıran Yurdaer Okur da Neslican'ın çok enteresan bir örnek olduğunu vurgulayarak, "Yaşama sevinciyle, yaptığı müthiş mücadeleyle binlerce insana örnek olmuş bir kişiden bahsediyoruz. Neslican Tay'ın kişiliği, yaşadıkları ve mücadelesi, filmden daha büyüktür. Film sadece onun yaşadıklarından esinlenerek, çok güzel bir senaryoyla sinemaya aktarılmıştır. Burada görev alan tüm arkadaşlarım işlerini layığıyla yaptı" değerlendirmesinde bulundu.
Oyuncu İlker Aksum da Türk sinemasında son iki ayın gişe verilerine bakıldığında iyi bir sonuç görülmediğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Bergen 4 ya da 5 milyon yaptı. Ondan sonra 6 aydır iyi gişe yapan filmimiz yok. Ben bu filme diyorum ki gişeyi hareketlendirecek. Hareketlendirmeli. Sinemamızın ölmesine izin vermeyeceğiz. 2 bin 600 salonumuz var. 400'ü kepenk kapattı. Dijital ortamlardan mustarip değilim. Ben de dijital ortamda çalışıyorum ama bu film sinemamızı tekrar hareketlendirecek."
Neslican'ın babasını oynayan Mesut Akusta ise her ölümün erken olduğunu ifade ederek, "Biz Neslican'ın babasını oynuyoruz. Allah hiç kimseye göstermesin böyle bir acı. İnanılmaz bir şey. Bu kadar mücadeleci, azimli, yaşama sevinci olan kardeşimiz var önümüzde. Biz de o projenin içindeyiz. Şimdi hep beraber seyredeceğiz. Lütfen bütün seyircilerimiz buna destek versin. Bu tarz rahatsızlık geçiren tüm kardeşlerimize sağlık diliyorum. Allah şifalar versin" dedi.
Kanseri üç kez yenen Neslican Tay, Eylül 2021'de 21 yaşındayken hayatını kaybetti. Demir Kadın Neslican filmi onun anısına çekildi. Neslican Tay'ın hayat mücadelesini anlatan film 27 Ocak'ta vizyona girecek.