"Can’a İsteseniz de Suç İşletemezsiniz"

Ankara Erimtan Müzesi’nde bir konser veren Kanneci, “Tanıdığım en iyi insan. Piyango ona nasıl vurdu anlamış değilim, Can’a isteseniz de suç işletemezsiniz” dedi.Can Dündar ve Erdem Gül için bir özgürlük çığlığı...

Ankara Erimtan Müzesi’nde bir konser veren Kanneci, “Tanıdığım en iyi insan. Piyango ona nasıl vurdu anlamış değilim, Can’a isteseniz de suç işletemezsiniz” dedi.

Can Dündar ve Erdem Gül için bir özgürlük çığlığı da Ankara’dan, Erimtan Müzesi’nden yükseldi. Çığlığını ezgilerle Silivri’ye gönderense klasik gitarın Türkiye’deki usta ismi Ahmet Kanneci. Bugüne değin dünyanın en önemli sanatçılarıyla birlikte sahneye çıkmış olan Kanneci, tutsaklıklara inat Rönesans ve Barok dönemine ait eserleri seslendirirken özlemini duyduğu Türkiye’yi ve dünyayı da özetledi; “Bilim ve sanatın egemen olduğu bir dünya özlemi duyuyorum” dedikten sonra yakın arkadaşı Can Dündar’a, “Tanıdığım en iyi insan, isteseniz de suç işletemezsiniz...” sözleriyle selam gönderdi.

Ahmet Kanneci, Erimtan Müzesi’nde Ankaralı müzikseverlerin karşısına çıktı. Rönesans ve Barok dönemine ait eserleri seslendirirken bu kez Ankaralılara, Can Dündar ve Erdem Gül için çıktığını söylemekten geri durmadı. Oluşturduğu programın “fazla eğlenceli olmadığının” da altını çizerek, “Program entellektüel bir program. Entellektüel deyince de aklıma Can Dündar geldi... Bugün (önceki gün) bu konseri o nedenle Can Dündar ve Erdem Gül’e ithaf ediyorum” diyerek, sahneden Silivri’ye selam gönderdi. Bir saat süren konserin sonrasında da odasında, Cumhuriyet’i ağırladı.

‘Piyango ona nasıl vurdu?’

Söze “yakın arkadaşım” dediği Can Dündar’ı anlatmakla başladı Kanneci, Dündar için “Benim tanıdığım en temiz, en dürüst, en zeki insanlardan birisi Can’dır. Şahsen tanışırım. Piyango ona nasıl vurdu, hâlâ anlamış değilim. Bir de cesur ki... İçeriye girdiğinden beri aklım hep onda. Bu kadar temiz, bu kadar iyi niyetli insanlar, neden içerideler? İsteseniz de suç işletemezsiniz ki ona...” dedi. Artık Türkiye’de, “neşe içinde dolaşan, neşeli, renkli kıyafetler giyen insanlara artık rastlanmadığını” anlattı. Haberleri artık dinleyip, okuyamadığından da söz etti. Kanneci’ye, “Türkiye’de günden güne büyüyen baskı ortamının daha ne kadar süreceğini düşündüğünü” sorduğumuzda da şunları söyledi: “Beş yaşında bir çocuğum var. Televizyonda haberler çıkınca, çocuğumu başka yerlere yönlendirmek zorunda kalıyorum. Sürekli şehitler, kıyıya vurmuş çocuk cesetleri... Bu ortamı yaratanlar, bir gün bize keyfimizin nasıl yerine geleceğini de söylerlerse... Biz de o yola girelim.”

‘Herkes vekil olamıyor’

Bu kez Kanneci bir soru yöneltti; “Herkes milletvekili olabiliyor mu” dedi; “Yasalar önünde elbette” diye kendi kendine sorduğu soruyu yanıtlarken, Türkiye’deki demokrasinin de sorgulanması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Vatan milletindir. Bazı vekiller tayin edilmiştir ama tayin edilen milletvekillerine, milletin vekili olduklarını hatırlatmak lazım. Demokrasiyi de yeniden gözden geçirmek gerek.”

CUMHURİYET

Kültür Sanat Haberleri