Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, Boğaziçi Üniversitesi himayesindeki Nafi Baba Dergahının müzeye dönüştürülmesine sıcak bakılıp, bakılmadığını sordu:
Nafi Baba Dergahı binasına yönelik iddialar
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, Boğaziçi Üniversitesi himayesindeki Nafi Baba Dergahı binasına ilişkin, "Boğaziçi Üniversitesi yönetimine sesleniyoruz: Şehitlik Dergahı binasının tamamının müze olmasına sıcak bakıyor musunuz?" dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi üyeleri, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Etiler kapısında bir araya geldi. Grup, "Şehitlik Dergahı müze olsun", "Rumeli Hisarı Şehitliği'ndeki o tarihi mezar taşları, Türk nesillerine bizlerden fazla hayat verebilir", "Padişah odasını yeniden yapın, Bizans Merkezini uzaklaştırın" yazılı pankart açtı.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, grup adına yaptığı açıklamada, Rumeli Şehitlik Dergahı ve Şehitlik Kabristanı ile ilgili basında pek çok haber ve yazı çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"En son bir tarih dergisinde özel dosya yayınlandı. Boğaziçi Üniversitesi öncülüğünde İstanbul fethinin başladığı yer olan Şehitlik Dergahı'na Bizans Merkezi kurulmak isteniyordu. Rumeli Hisarı Şehitlik Dergahı Boğaziçi mülkiyetinde ama üniversite bütçesinden tek kuruş harcanmadan Kalkınma Bakanlığı'ndan ayrılan bir ödenekle yeniden inşa edilmiş. Boğaziçi Üniversitesi dergahın içinde bulunan alanı 1981 yılında istimlak etmiş fakat açılan davalar sonucu alanın tamamı ancak 1998 tarihinde üniversitenin mülkiyetine geçmiş. Dergahın yanı başındaki Rumelihisarı Şehitlik Kabristanı ise İBB mülkiyetinde fakat 1981'den beri Boğaziçi kampüsü içinde bulunuyor. Üniversite İBB'ye tarihi mezar taşlarını restore ettireceğine söz vermiş ama şimdiye kadar ciddi bir uygulama yapmamış. Rektör Gülay Barbarosoğlu'na ve Boğaziçi Üniversitesi yönetimine sesleniyoruz. Bizans Merkezi'nin Şehitlik Tekkesi'nden çıkarılmasını istiyor musunuz? Şehitlik dergahı binasının tamamının müze olmasına sıcak bakıyor musunuz? Şehitlik Dergahı Müzesi için Kültür Bakanlığı ve İBB ile iş birliği yapmayı düşünüyor musunuz? Yaklaşan rektörlük seçimlerinde ikinci kez seçilmeniz halinde Şehitlik Dergahı'nı tekrar Bizans Merkezi yapmayacağınızı taahhüt edebiliyor musunuz?"
Basın açıklamasının ardından grup, ellerindeki pankartları üniversitenin kapısına bıraktı.
Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'nden iddialarla ilişkin yapılan açıklamada ise şunlar kaydedildi:
"Boğaziçi Üniversitesi himayesinde ve sınırları içinde yer alan Rumelihisarı Şehitlik Mezarlığı ve Boğaziçi Üniversitesi’nin mülkiyetindeki arazide inşa ettiğimiz Nafi Baba Binası hakkında, bir kısmı saldırı niteliğinde asılsız iddialar dile getirilmektedir. Binanın işlevi ve çevresinde yer alan şehitlik alanının durumu ile ilgili ifade edilen iddialar tümüyle asılsızdır. Bu konu daha önce defalarca ifade edilmesine rağmen ısrarla bu tür asılsız iddialara sarılarak oluşturulmaya çalışılan yapay gündem, Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik duruşuna saldırı niteliği kazanmıştır. Bu yayınlarla ilgili üniversitemiz tarafından yasal yollara başvurulmuş olup tekzip işlemleri ve hukuki süreçler sürdürülmektedir.
Rumelihisarı Şehitlik Mezarlığı üniversitemiz sınırları içinde ve koruması altındadır. 1947'den 6 Eylül 2013’de yeniden inşası başlatılana kadar temellerine kadar yıkıntı halinde bulunan tarihi Rumelihisarı Şehitlik Dergahı (Nafi Baba Dergahı) binası, bir Kalkınma Bakanlığı (DPT) projesi olarak üniversitemiz kültürel ve akademik hayatına kazandırılmıştır. 'Şehitlik Dergahı (Nafi Baba Tekkesi) Kültür ve Evrensel Değerler Araştırma Merkezi' başlıklı proje kapsamında üniversitemizin kendi mülkü üzerine inşa edilen bina, Anıtlar kurulu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü onay ve ruhsatlarıyla tamamen yeni olarak inşa edilmiştir."
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde yer alan ve restorasyon çalışmaları tamamlanan eski Nafi Baba Dergahı yerine inşa edilen, "Boğaziçi Üniversitesi Nafi Baba Tarih, Kültürel Miras ve Arşiv Merkezi"nde tamamen akademik ve kültürel amaçlı faaliyetlerin yer alacağı vurgulanan açıklamada, "Bu kapsamda Kalkınma Bakanlığı projesinde de net bir şekilde ifade edildiği gibi bu merkezde ülkemiz topraklarına ait farklı dönemleri içeren tarihi ve kültürel araştırma faaliyetlerine yer verilmesi doğaldır" denildi.