400 yıllık kilise sular çekilince ortaya çıktı.
Navarete, kilisenin 1564’te kurulan yakınlardaki Tecpatan Manastırı’na bağlı olduğunu söyledi. Navarete’ye göre mimari benzerliklere bakılırsa, iki kilise de neredeyse aynı zamanda, aynı mimarın elinden çıkmış. Kilisenin önemi İspanyol istilacılar tarafından yapılan Kral Yolu üzerinde bulunmasından ileri geliyor. Bu yol 20. yüzyıla kadar kullanıldı. Navarete “O zamanlar kiliseye ait ahşap mimari kalıntılar bile bulmuştuk. Bunun yanında bölgenin nüfusunu azaltan salgında ölenlerin kemiklerinin bulunduğu bir alan da bulunmuştu” diyerek şunları ekliyor, “Bölgenin büyük bir nüfus merkezi olacağı düşünülerek inşa edilmiş bir kiliseydi, fakat bu mertebeye hiç ulaşamadı. Büyük ihtimalle atanmış bir rahibi bile yoktu.”