MHP Lideri Devlet Bahçeli HDP'nin kapatılmasına ilişkin ifadelerini geçen Salı günkü grup toplantısında da yineledi. Bahçeli, "Gara'dan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını" belirterek, "Bu itibarla HDP'nin kapatılması elzemdir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inanıyorum ki gereğini yapacaktır" dedi. Bahçeli, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resen dava açmaması halinde, Siyasi Partiler Yasası'ndan kaynaklanan haklarını kullanıp, HDP hakkında kapatma davası talebinde bulunacaklarını bir kez daha belirtti.
Bahçeli'nin bu çağrılarının AKP kulislerinde karşılık bulmadığı ve parti kapatmaların çözüm olmadığı, yerine kurulan partilerin daha da güçlenerek parlamentoya girdiği görüşü yer alıyor. Geçmişte kapatma davalarına muhatap olmuş, bu nedenle parti kapatmayı zorlaştırmış bir iktidar partisi olarak, "kapatma davasını" savunmanın ise çelişki oluşturacağı düşünülüyor.
AKP'li üst düzey bir yönetici bu konudaki tutumlarını, "HDP'nin kapatılması konusunda biz de kararlıyız. Ancak biz, sandıkta kapatılması taraftarıyız. 2010 yılında yaptığımız anayasa reformunda, parti kapatmayı zorlaştıran düzenleme doğruydu. Türkiye'nin geçmişte tecrübe ettiği hususlarda yol alması lazım " diye ifade ediyor.
Kürt seçmen kaybı
BBC'den Türkçe'den Ayşe Sayın şöyle aktardı: AKP'nin parti kapatmaya mesafeli yaklaşmasının en önemli nedenlerinden birisini de Kürt seçmeni kaybetme kaygısı oluşturuyor. HDP'nin kapatılması halinde "mağduriyet" algısının oluşacağı ve bu harekete desteğin artabileceğine işaret edilirken, Doğu ve Güneydoğu'da muhafazakar Kürt seçmenin, DEVA Partisi veya Gelecek Partisi'ne yönelebileceğinden de endişe ediliyor. Ayrıca mağduriyet algısının, HDP çizgisindeki siyasi hareketi daha da güçlendirebileceğine işaret ediliyor.
AKP kulislerinde bu konuda şu değerlendirme yapılıyor:
"Bazı vatandaşlar bize 'neden bu teröristleri Meclis'te tutuyorsunuz?' diye soruyor. Vatandaşlarımız, bunların Meclis'e girmesinin engellenmesini ister ama diğer yandan da toplumsal taban kazanmasını arzu etmez. Bizim bu ikisini bir arada yapmamız; toplumsal taban kazanmasını engellememiz lazım."
Dokunulmazlık fezlekeleri öne çekilebilir
Parti kapatma yerine, MHP'nin de talebi olan, hakkında terör suçlarından fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması seçeneği üzerinde duruluyor.
Bu çerçevede, hakkında terör suçundan fezleke bulunan HDP milletvekillerinin dosyalarının TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nda öne çekilebileceği ve dokunulmazlıklarının kaldırılabileceği ifade ediliyor.
Parlamentoda şu anda 1300 dolayında dokunulmazlık fezlekesi bulunuyor ve bunların yaklaşık 900'ü HDP'lilere ait. HDP'lilerin fezlekelerinin büyük bölümünü de terör suçları oluşturuyor.
Dokunulmazlıkta İYİ Parti ile CHP'yi ayrıştırma hesabı
Dosya sayısının yüksek olması nedeniyle, TBMM'de dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanması ancak uzun ve tartışmalı bir süreçte mümkün olabilecek. Bu nedenle de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği de ileriye dönük planlar arasında konuşuluyor. Ancak parlamentodaki sandalye sayıları dikkate alındığında, anayasa değişikliği için için muhalefet partilerinin desteği gerekiyor. Muhalefet desteğini sağlamak için, 2016 yılında dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin geçici anayasa değişikliği sürecinde "referandum" kozu kullanılarak CHP'nin desteğinin sağlandığı anımsatılarak, benzer taktiğin bu kez İYİ Parti'ye yönelik uygulanabileceği ifade ediliyor.
Anayasa değişikliği ile terör suçlarından dokunulmazlığın kaldırılabileceğine işaret eden bir parti yöneticisi, muhalefet bloğuna karşı izleyecekleri taktiği şöyle anlatıyor:
"Biz böyle bir değişikliği getirdiğimizde CHP buna karşı çıkabilir. Ama terör suçlarından dokunulmazlığın kaldırılmasına İYİ Parti karşı mı çıkacak? Bu konudaki hassasiyeti biliyoruz. İşte böyle bir değişikliği getirdiğimizde CHP ile İYİ Parti'yi birbirlerine çan gibi vurdururuz."