Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Kobani olaylarının üstünden 6 yıl geçmesine rağmen HDP'ye yapılan operasyonlarla ilgili, "Baştan sona HDP’yi “hizaya getirmenin” bir parçası olarak kokuyor." yorumunda bulundu.
Balbay, "AKP’nin buradaki politikası da fiyaskoyla devam ediyor. Ucu belirsiz!" ifadelerini kullandı.
Balbay'ın konuyla ilgili bugünkü yazısı şöyle:
Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı Kobani operasyonunu ikinci plana itti. 25 Eylül’de başlayan operasyon kapsamında büyük bölümü HDP’li 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Yasalara göre yakalama anından itibaren gözaltı süresi 24 saat. Ancak işin içine örgütlü suçlar, terör suçları girince, “delil toplama” gerekçesiyle, her seferinde savcının vermesi gereken uzatmalarla 12 güne kadar varabiliyor. HDP’liler için süre sürekli uzatılmakta. 6 yıl sonra yeniden açılan soruşturmada, bu aşamada bile delil aranıyorsa demek ki bugüne kadar bulunamadı!
2014 sonbaharında Suriye sınırları içindeki Kobani’nin IŞİD militanları tarafından ele geçirilmemesi için başlayan girişim, Türkiye’ye alev topu olarak yansıdı. Diyarbakır, İstanbul, Ankara başta olmak üzere pek çok şehirde meydana gelen olaylarda 40’tan fazla ölüm, yüzlerce yaralanma oldu.
Açılan davalarda bugün yeniden yargılananların çoğu tutuklandı, aklandı. Dönemin HDP sözcüsü, bugünün Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, 8 ay tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 20 bin lira tazminat kazandı.
***
Şimdi başa dönüldü!
2014 ve devamındaki 7 Haziran 2015 seçimleri Türkiye’nin bir başka kırılma dönemdir.
O yıllarda AKP’nin Suriye politikasını eleştirirken şu noktaların altını çiziyorduk:
- Ne olursa olsun Esad gitsin derseniz Suriye tümüyle istikrarsızlaşır, terör örgütlerine teslim olur.
- Bölge planı olan büyük devletler, terör örgütlerini kullanmayı tercih eder. İç güvenlik sorunumuz olan terör, çevremizi de kuşatabilir.
- Suriyeli göçü bu kadar başıboş bırakılamaz. Böyle giderse Türkiye Suriye’ye değil, Suriye Türkiye’ye girer...
Bunların hiçbiri dikkate alınmadığı gibi, iktidar katında alay konusu oldu. Salih Müslim kırmızı halıyla karşılandı. Irak’taki peşmergeler Türkiye’nin yardımıyla Suriye’ye geçti.
Bugün Suriye’nin kuzeyi ABD’nin terör örgütleriyle anlaşmalar yaptığı bir alan haline geldi. Son gelen haberlere göre bölgede IŞİD’in ağırlığı yine artmaya, daha doğru anlatımla artırılmaya başladı.
AKP’nin buradaki politikası da fiyaskoyla devam ediyor. Ucu belirsiz!
***
Yedi gün önce başlayan Kobani operasyonunun elbette bu başarısızlıklarla ilgisi yok. Baştan sona HDP’yi “hizaya getirmenin” bir parçası olarak kokuyor.
AKP bugüne dek Kürtleri seçimler bağlamında dokuz kez aldattı. Bazılarında “beni aldattılar” diyor ama son operasyon geçmişte yaşanan her şeyin üzerine kurulu görünüyor. Kobani’nin açılım süreci devam ederken yaşandığını, sonrasında Dolmabahçe buluşması olduğunu anımsatalım!
7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına Meclis çoğunluğunu kaybeden AKP, “halk hatasını düzeltecek” dedi. Karanlık geçen dört aydan sonra 1 Kasım 2015’te seçimler yenilendi, HDP ve MHP oy kaybetti, AKP yeniden tek başına iktidar oldu.
Benzer durum 2019 İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaşandı. Bu kez halk “hatasında” ısrar etti.
AKP’nin siyaset dayatmacıları son operasyonla HDP’ye şunları diyorsa:
- Ya bizimlesin ya bizimlesin, ötesi yok.
- Hiç değilse Millet İttifakı’na karşı çık, bu da kabul.
- Bunlar olmazsa siyaset şansın yok! Gelinen noktada bu ters teper, bir yandan HDP’yi güçlendirir, bir yandan PKK şunu demeye başlar:
- Gördünüz işte, silahtan başka çare yok!
Hukuk devletinden sapma, terörü cesaretlendirir!