Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı Demokrat Parti Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve Uysal, görüşmenin ardından basın açıklamasında açıklamalarda bulundu.
DP Genel Başkanı Uysal, ziyarete ilişkin "Tüm siyasi partilerle medeni ilişkilerimizi sürdürdüğümüz gibi Türkiye'nin iki köklü geleneği olarak, özellikle bugünlerde Türkiye'nin içine düştüğü ve derin nefes alması için çabalar sarf ettiğimiz bu dönemde memleketimizin, demokrasimizin temel hak ve hürriyetler başta olmak üzere meseleleri değerlendirme imkanı bulduk. Bu vesile ile sayın genel başkana müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu ziyaretle alakalı, "Sayın Genel Başkan ve arkadaşları ile birlikte Türkiye'nin içinde yaşadığı sorunları karşılıklı dillendirdik hem de çözümlerimizi anlattık. Bugün bütün engellileri saygı ile selamlıyoruz ve siyasal iktidarın boş olan engelli kadrolarına bir an önce atama yapmasını da istiyoruz. Bu kadar işsizlik varken ve devletin kadroları da boşken bu kadroların doldurulması engellilerin haklarının ellerinden alınması anlamına geliyor. Ziyaret ettiğimiz parti demokrasiyi savunan, demokrasinin güçlendirilmesi açısından mücadele eden saygıdeğer bir parti. " ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
Bir televizyon kanalında bir tartışma programına RTÜK tarafından ağır yaptırımların uygulanmasını demokrasi açısından asla kabul etmiyoruz. Eğer siz bağımsız ve özgür bir yayın organını yasalara aykırı olarak en ağır şekilde cezalandırırsanız bu doğru olmaz. Dünyaya biz de demokrasi vardır algısını yerleştiremezsiniz, tam tersine baskıcı, otoriter bir yönetimin olduğu algısını güçlendirmiş olursunuz. Zaten biz bunun böyle olduğunu biliyoruz ama dünya genelinde algıyı güçlendirmiş olursunuz. Medyanın özgür olması lazım. Yandaş medya diye, havuz medyası diye bir kavramın olmaması lazım. Benim gördüğüm kadarıyla sözünü ettikleri hukuk reformu bu galiba. Yasaları, beğenmedikleri medya organları üzerinde acımasızca uygulamak. Söylemek istedikleri hukuk reformu bu galiba. Türkiye'yi biraz daha geriye götürmek. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye demokrasiyi getirmeye kararlıyız. 83 milyona ifade edeyim, özellik AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma ifade edeyim güzel Türkiye'mize huzuru, demokrasiyi getirmeye kararlıyız.
Biz bu güzel ülkeye demokrasiyi getireceğiz.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin esnafa yardım yapmamasına ilişkin sorulan soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Yassıada'ya naptılar arkadaşlar? Yassıada'nın bu ülkede demokrasi adası olması lazımdı. Orayı beton yığınına döndürdüler. Kimin parası ile? Hazineden para çıkmadı. TOBB yaptı orayı, bir beton yığını olarak orada duruyor. Kendi tarihine sahip çıkmayan, demokrasi açısından o adanın değerini bilmeyen bir anlayışa ne söyleyeceksiniz? Kendi kaynaklarını nereye harcıyor TOBB, talimat üzerine para mı harcanır? İhtiyaç üzerine harcanır. Siyasi otoritenin talimatı üzerine para harcanmaz. " diye yanıt verdi.
TOBB, Türk-İş, Hak-İş, TİSK, Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen ve TESK'in, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'i ziyaretine ilişkin soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Tank Palet fabrikasında çalışan işçiler nasıl bir pankart açmışlardı? "Tank Palet vatandır. Vatan satılamaz" diye. Bu sendikalar o işçileri ziyarete gittiler mi? O işçilerin haklarını korudular mı? Ben o işçilerin hepsinin gözlerinden öpüyorum." dedi.
Erdoğan'ın "Bu ülkede kürt sorunu yoktur" ifadesini değerlendiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Erdoğan'a göre Türkiye'de hiç sorun yok zaten. Esnafın, kahvecinin, sanayicinin sorunu yok.
Akdeniz'de 5 saat cevap alamadılar gemimiz basıldı hiçbir sorunumuz yok. Kuzey Irak'ta askerlerin başına çuval geçirildi sorun yok. Idlib'te 36 askerimiz şehit edildi hiçbir sorunumuz yok. Gidildi Putin'in kapısında dakikalarca beklenildi, orada ters düz edildi geldi hiçbir sorunumuz yok.
Türkiye'de hiçbir sorun yok Erdoğan'a göre, çünkü Saray'dan bakıyor. Halktan kopmuş zaten. Halk, millet nerede Erdoğan nerede.
Dün İstanbul'da küçücük bir çocuk, tezgahı el konuldu. O çocuğa yapmadıkları kalmadı. Sorun yok diyorlar memlekette, ne sorunu yok? Senin sorundan haberin yok. Erdoğan'ın ve arkadaşlarının sorundan haberi yok. "
"Ne zamandır Türkiye Cumhuriyeti, Katar'ın beslemesi oldu?"
"Dün yine bir televizyon programında iktidar partisine destek veren bir kişi eski vekil galiba Katar'a söylüyor, "Ekonomik olarak Türkiye'yi nerdeyse en kritik dönemlerde besliyorlar, para aktarıyorlar" diyor. Ne zamandır Türkiye Cumhuriyeti Devleti Katar'ın beslemesi oldu. Buna itiraz eden var mı? Bu yanlıştır diyen var mı? Bunu "Türkiye Cumhuriyeti Katar'ın beslemesi olamaz, düzelt" diyen var mı? RTÜK var mı? Kanal yandaş, söyleyen AK Partili olduğu için yok. Bu kadar ağır bir cümle olabilir mi? Biz aç mıyız? Biz el avuç açan bir devlet miyiz? Biz Katar'ın beslemesi miyiz?"