Karantinada ikinci sezona hazır mıyız?

Hürriyet yazarı Onur Baştürk, artışa geçen vakaların ardından yaşananları kaleme alarak "İkinci sezona hazır mısınız?" diye sordu.

Hürriyet yazarı Onur Baştürk, koronavirüsün ülkeye geldiği ilk dönem yaşanan karantinayı hatırlatarak, şimdi ile kıyasladı. Baştürk, örnekler vererek "İkinci sezona hazır mısınız?" diye sordu. Baştürk'ün yazısı şöyle:

"Sanki yazın sezon arası vermiş ve şimdi hepimiz yeniden ikinci sezon için setlere dönmüş gibiyiz.
Set dediğim, dört duvar, yani ev.
Sezon dediğim de karantina, şu sıra başladı başlamak üzere olan, mart-nisan-mayıs aylarında yaşananların ikinci versiyonu.
Kimisi çoktan kapanmıştı zaten. Kimselerle görüşmedi.
Kimisi sonuna kadar direndi, gezip tozayım dedi.
Kimisi orta yolu buldu, azıcık gezdi azıcık kapandı.
Ama mart-nisan aylarındaki vaziyetten çok daha farklı hallerdeyiz tabii:
Marketten alınanları harala gürele yıkama olayı bitti.
◊ Ayakkabıyı, paltoyu havalandırma olayı da...
◊ Şimdi odak bağışıklık sisteminde. Herkes birbirine vitamin öneriyor.
Dün gaza geldim, “koruyucu” dediler diye çinko tableti yuttum bir tane.
Tadı bir süre sonra nasıl fena! 15-20 dakika bir şey yememen gerekiyormuş. Yiyemiyorsun ki zaten, ağzının tadı sonsuza dek kaçıyor.

Instagram canlı yayınları da bitti. Allahtan. Varsa da iki-üç tane. Ama eskisi gibi ilgi çekmiyor. Zaten milletin gözü sabahtan akşama Zoom toplantısı yapmaktan kan çanağına dönmüş, bir de canlı yayın mı izlesin?
Podcast daha moda ama herkes podcast’e sardı.
“Dinledin mi şekerim?” diye başlayan cümlelerin sahipleri bilin ki podcast’çi...
Melikşah-Bartu ikilisi de ikinci sezon karantinası eli kulağındayken geri döndü ama eski havaları yok.
Dizi izlemeler tam gaz ama. Bir dizi bitiyor diğerine başlanıyor. WhatsApp grupları dizi yorumlarıyla dolup taşıyor.

Dijital yemek servisleri de coşmuş durumda. Şu an bu yazıyı yazarken bile mahallemin sokağından vızır vızır motosikletliler geçiyor. Hepsi başka bir yeme-içme markasının kuryecisi. Ben de söyledim az önce bir yerden, gözüm bir yandan kuryede zaten!
Bu arada geçtiğimiz gün baktım, bizim köşedeki bakkal kapanmış. E adam haklı, hiçbirimiz gidip bir şey almıyoruz ki martın başından beri. Sürekli online siparişlerdeyiz...
Mart ve nisana göre en büyük değişiklik ise şu:
Çevremizde daha çok Covid’e yakalanan duyuyoruz. Kimi hafif kimi ağır.
Bu yüzden, “herkesin Covid’i kendine” gibi bir durum var."

Yazının tamamı için tıklayın

Türkiye Haberleri