"'Işıklar yanıyor' tweeti kime yaradı?" diye soran Tezkan, "İktidarın ekmeğine yağ sürdü" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin Enis Berbeoğlu hakkında verdiği hak ihlali kararını yerel mahkeme yok saymıştı. Bunun ardından AYM üyesi Engin Yıldırım'ın attığı "Işıklar yanıyor" tweeti tartışma yaratmış, darbe iması olduğu iddia edilmişti.
Tezkan'ın köşesindeki ilgili bölüm şöyle:
"Çarşamba sabahı Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın programına katıldım. Danışıklı dövüş olduğundan kuşkulanıyorum dedim.
İktidarın ekmeğine yağ sürdü dedim.
Soruyorum: MHP Genel Başkanı'nın hükümet sözcüsü rolünü üstlenip Anayasa Mahkemesi'ni Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nin doğasına uygun şekilde yeniden yapılandıralım dediği günlerde...
Anayasa Mahkemesi'ni itibarsızlaşma kampanyası başlatılmaya başladığı ortamda...
Bu tweet kime yaradı?
İktidar ve onu destekleyenlerin eline muazzam fırsat geçmedi mi?
Sözcü davası konuşulmuyor. Anayasa Mahkemesi kararının tanınmadığı, dolaysıyla Anayasa'nın ihlal edildiği -az sayıda yayın organı dışında- ele alınmıyor.
Varsa yoksa Anayasa Mahkemesi'nin ışıkları!
Yorumlar şöyle:
Anayasa Mahkemesi "Müesses nizam biziz" demiş.
Bu yapılan Gladyo'nun katlettiği mazlumların aziz hatıralarına hakaretmiş. Özrü ve tevili olamazmış.
Anayasa Mahkemesi bu zihniyetin ışığını söndürmezse "27 Mayıs'ın artığı" olarak konuşulmaya devam edecekmiş.
Ve (herhalde bu tweet nedeniyle ) Cumhurbaşkanı devlet kurumlarının ahengini akort edecek tarzda inisiyatif sunacağının mesajını vermiş.
(Bir parantez açmakta yarar var. Yazarın kastettiğini anlamadım. Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'ni mi akort edecek, karara direnen, yok sayan ağır ceza mahkemesini mi? Ağırlığını hangi tarafa koyarsa koysun yanlış olur. Yargı bağımsızlığını zedeler. Yürütmenin yargıya müdahalesi anlamı taşır. Şimdi diyeceksiniz ki; yargının bağımsızlığına inanç kalmadı ki! Siz de haklısınız.)
Bütün bunlar salı akşam saatlerinde atılan tweet'le yaşandı. Arkası gelecek. Bu daha başlangıç.
Tweet iktidar için bulunmaz fırsat oldu.
Artık Anayasa Mahkemesi'nin iktidarın beğenmediği her kararı, topa tutulacaktır, hak ihlali kararına imza atacak üyelerin eli titreyecektir.
Zaten istenen de buydu.
Bütün bu gelişmelere bakarsak danışıklı dövüş demem yanlış mı olur? İlk gün şüphe duyuyordum, iktidara yakın yazarların koro şeklindeki söylemlerini, Anayasa Mahkeme'sini topa tuttuklarını okuduktan sonra...
Şüphem azaldı.
O tweet galiba danışıklı dövüş! Başka izahı var mı?"
Yazının tamamı için tıklayın