İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muharrem ayının 10'uncu gününde Pendik Seyit Seyfi Kültür ve Cemevi'nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Sosyal mesafe kuralları gözetilerek gerçekleştirilen iftara katılan vatandaşlar dede Ali Küçük'ün duaları eşliğinde orucunu açtı. Alevi vatandaşlarla birlikte iftarını yapan İmamoğlu, dede Küçük'ün ricasını kırmayarak kısa bir konuşma yaptı.
“Hak, hukuk, adalet için mücadele edeceğiz”
Genel olarak bu tarz sofralarda konuşmayı tercih etmediğini belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
"Ama dedemiz böyle bir arzuda bulundu. Bütün iyi temennilerimizi, dualarımızı Allah kabul etsin.
Burada bulunan bütün hemşehrilerimin ailelerinin, çocuklarının, büyüklerinin, hepsinin sağlığını diliyorum. Bu matem gününde, 1340 yıl önce İmam Hüseyin'i katleden, onunla beraber ehlibeyti katleden anlayışa karşı, hep beraber birlik olmalı, iri olmalı ve diri olmalıyız.
Aynı zamanda dostluğu, samimiyeti, sıcaklığı bu ülkede, bu memlekette hep birlikte daha büyük bir enerji haline getirmeliyiz. Ben, her vatandaşımızın, her yurttaşımızın bu duyarlılığa kavuşmasını diliyorum. Asla ve asla kötü günler, ızdıraplar yaşamayalım.
Siz kıymetli hemşehrilerimin de bu ülkenin birlik ve beraberliği için ne kadar duyarlı olduğunuzu ne kadar içten, samimi olduğunuzu ve mücadeleci olduğunuzu çok iyi biliyorum. Onun için, bugün ve bugünden sonra hep birlikte; hak, hukuk, adalet için mücadele edeceğiz.
Elbette hakkımıza kimsenin müdahale etmesine fırsat vermeyeceğiz; kimsenin de hakkının yenmesine müsaade etmeyeceğiz. Allah, hepinizden razı olsun. Oruçlarınız kabul olsun. Bütün niyetleriniz kabul olsun.
"Bu süreci dert edinen de bir kimliğim var”
İmamoğlu, konuşmasının ardından konferans salonuna geçerek, Anadolu yakasındaki cemevlerinin dernek başkanlarıyla bir araya geldi. Önce başkanları dinleyen ve taleplerini alan İmamoğlu, cemevlerinin yaşadığı sıkıntıları yakından bildiğini vurguladı.
Çözümleri, neler yapabileceklerini ve neler yapamayacaklarını çok iyi bildiğini aktaran İmamoğlu, “Hem 5 yıllık siyaset yaşamımda hem 5 yıllık ilçe belediye başkanlığımda hem de yaklaşık 1,5 yılı bulacak olan İBB sürecinde bütün bu hususların muhatabıydım zaten. Size yakın bir şekilde bu süreci dert edinen de bir kimliğim var” dedi.
"Cemevi ihtiyacı hususuna mutlak dokunacağız"
Cemevlerinin yaşadığı her sıkıntıya çalıştıklarını belirten İmamoğlu, sorunlara hızlıca çözüm bulacaklarını ifade etti. “Bulamadıklarımızı da sizinle konuşacağız” diyen İmamoğlu şöyle konuştu:
Özellikle 2020 bütçesinde, imalat ve tadilat konusunda etkin hareket edeceğiz. En azından hızlıca, birkaç noktadaki cemevi ihtiyacı hususuna mutlak dokunacağız.
İstanbul'a hızlıca, canlarımıza hizmet edecek bazı noktalarda arkadaşlarım tespit için uğraşıyorlar. Çünkü, çok kötü koşullarda ibadetini yapan dostlarımız var. Bunları tespit edip, hemen birkaç cemevine beraberce imza atabiliriz. Onun da çalışmasını yapıyoruz.
Bu konuların hepsi, bizim masamızda. Bunlara aşama aşama çare üreteceğiz.
"Biz, bütün inançların belediye başkanıyız"
Sadece Alevi vatandaşların değil bütün inançların sorunlarını İBB bünyesindeki “İnanç Masaları”nda konuştuklarının altını çizen İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Biz, tek başına Sünni ve Alevi inancının da belediye başkanı değiliz. Biz, bütün inançların belediye başkanıyız. Orada, onları da konuşuyoruz.
Burada hem benim bu sürecime katkı sunan arkadaşlarım var hem de bu süreci başından beri benim adıma, kendi alanının da dışında takip eden Mahir Polat arkadaşımız var. O da dün itibariyle Büyükşehir Belediye'mizin Genel Sekreter Yardımcısı oldu. Ona da başarılar diliyoruz.
10 yıldır gidip geldiği Hacıbektaş'taki terk edilmişliğe yıllardır canının yandığını kaydeden İmamoğlu şunları belirtti:
Ama biz, bu sene orada İBB olarak, sizlerin bütçesiyle, teknik anlamda ve diğer noktalarda büyük katkılar sunduk. Bir başlangıç yaptık.
‘Bitsin' diye de yapmadık; büyük katkılar sunduk. Belki Hacıbektaş Belediyesi'nin 10 yıllık bütçesi kadar yatırım yaptık Hacıbektaş'a ve yatırım yapmaya da devam edeceğiz.
Bunu niye söylüyorum? Benim şehrimde, inancını en iyi şekilde yaşayan insanın mutluluğu, bu şehrin mutluluğudur. Dolayısıyla benim başarımdır. Bu bakış açısıyla hareket ediyoruz."