İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanı Dr. Ayhan Koç, konuya ilişkin, "İstanbul’da ölen vatandaşların defnedilebilmesi için, 1 yılda 300 dönüm civarı arazi lazım. Onun için biz diyoruz ki İstanbul’un taşı toprağı altın, ama bu altın olan toprak canlılar için lazım. Biz öyle bir şey yapalım ki 'sıla-i rahim' projesiyle ölen vatandaşları memleketlerine götürüp orada defnedelim, İstanbul'da daha fazla mezarlık ihtiyacı olmasın. Pandemi sürecindeki aksamalara rağmen proje sürdü, nakil sayısı neredeyse iki katına çıktı. Her gün 100 ya da 110’nun üzerinde cenazeyi şehirler arası naklediyoruz. Bunu normal zamanda da arttırmamız gerekir. Çünkü, İstanbul’da toprak bulmak, mezarlık alanı bulmak çok kolay değil. Üstelik maliyeti de çok yüksek. O yüzden 'sıla-i rahim' diyelim, 'cenazeleri memleketlerine gönderelim' dedik. Erzurumlu bir vatandaşımız öldü diyelim. Çocuğu İstanbul’da doğmuş büyümüş, hiç Erzurum’u görmemiş. O vatandaşı Erzurum’da defnedersek çocuğunun Erzurum’a gidiş gelişini sağlamış oluruz. Belki diyoruz ki gidip gelirken memleketini sever geri dönüş yapar. Anadolu’yu da canlandırmış oluruz." diye konuştu.
Orman Bakanlığı ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tahsis edeceği yerler olduğunu ifade eden Koç, taleplerine henüz bir yanıt gelmediğini söyledi. Koç, "Sonuçta söz konusu olan 16 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bunun siyaseti yok. Ölenin siyaseti, inancı, kişiliği her şeyi bitiyor. Bize düşen onu defnetmek. Sadece İstanbul'da değil Türkiye’nin her tarafında bir cenaze dışarıda kalırsa, bu Türkiye adına da ayıptır, İBB adına ayıptır" dedi.
Koç şu açıklamaları yaptı:
"Sonuçta hepimizin cenazeleri bu, inşallah kısa sürede olumlu yanıtlar gelir, ona göre de bizde rahatlarız. Bizim bütün hedefimiz şu olmalı: Şu an problemimiz yok, belki önümüzdeki dönem içinde definle ilgili problem olmayabilir. Ama yöneticiyseniz, 15-20-50 yılı düşünmek zorundasınız. 15 ya da 20 yıl sonra İstanbul’da defin yapamamak gibi bir tehlike var. Onun için şimdiden kurgulanması lazım" diye konuştu.