Hulusi Akar yaptığı açıklamada, Mehmetçik'in, her türlü koşulda görevini başarıyla yerine getirmek için mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.
Dağbaşı Karakolu'nu ziyareti sırasında aksayarak yürüyen bir askere, sebebini sorduğunu ve ameliyattan yeni çıktığını öğrendiğini anlatan Akar, helikopterle evine götürmeyi önerdiklerinin, Mehmetçik'in izin ve istirahat alma hakkı olmasına rağmen bunu kabul etmediğinin altını çizdi. Bakan Akar, hiçbir ülkenin ordusunda askerlerin bu şekilde davranmayacağını belirtti.
"Son yıllarda Türk savunma sanayisinde önemli atılımlar oldu. TSK'nin envanteri artık yerli ve milli silahlarla ve mühimmatla oluşmaya başladı. Dost ve müttefik ülkelere önemli ihracatlar yapıldı. Bu konudaki görüşünüz nedir? Bunların özellikle TSK mensuplarına etkisi nedir?" sorusunu cevaplayan Akar, devletin yerli ve milli üretim konusunda her türlü gayreti gösterdiğine işaret etti.
"Silah, araç ve mühimmatın tekniğini, teknolojisini üretmeye başladık"
Bakan Akar, "Herhangi bir şekilde silah, mühimmat, araç üretmenin ötesinde o silah, araç ve mühimmatın tekniğini, teknolojisini üretmeye başladık. İşin püf noktası burada. Millilik ve yerlilik buradan başlıyor. Dolayısıyla düne kadar bizim için çok ciddi sıkıntı olan, özellikle yabancı ülkelerle yaptığımız konuşmalarda birinci gündem maddesi olan, 'paramızla şunu verin, bunu verin' diye kuyrukta beklediğimiz olaylar, şu anda bizim ihraç ürünümüz oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Anlaşmalara ve taahhütlere rağmen 2012'de yabancı ülkelerin, Türkiye'nin İHA'larının bakım ve onarımı yapmadıklarına dikkati çeken Akar, bunun üzerine yapılan çalışmalarla Türkiye'nin İHA ve SİHA'larını üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna geldiğine değindi.
Akar, endüstriyel, ekonomik, teknolojik olarak gelinen seviyenin yüksek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Biz bunları ürettikçe, ihraç ettikçe, bu teknoloji kendini yeniledikçe, bunların hepsi Mehmetçik'in emrine veriliyor. Silahı, aracı, mühimmatıyla vesair gereciyle bunlar müthiş bir moral, motivasyon meselesi oluyor. Eskiden karşıdakinde olup bizde olmayanlar vardı. Şimdi karşıdakiler, o büyük devletlerin personeli dahi 'bu ne?' diye bizim arkadaşlarımıza sorar hale geldi. Bundan dolayı ne kadar övünsek azdır."
Savunma sanayisinde yerlilik ve milliliğin yüzde 70'lere gelmesine karşın, hala gidilecek yolların ve yapılması gerekenlerin olduğuna işaret eden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımızın şahsen takibi, liderliği, desteği, teşviki gerçekten bizlere verdiği moral, motivasyon çok önemli. Bu istikamette bütün savunma sanayisi, kamusu, üniversitesi ve özel teşebbüsü hep birlikte çalışmak suretiyle epey mesafeler kat ettik, bundan sonra da ilerleyeceğiz. Dünyada en önde gelen 100 savunma sanayi şirketi içinde 7 şirketimiz var; ASELSAN, TUSAŞ, BMC, ROKETSAN, STM, FNSS, HAVELSAN. Bu sadece bizim için değil, asil milletimiz için de övünç kaynağıdır. Bunu çok daha ileriye çıkaracağımıza inanıyorum."
TSK'de Kovid-19 tedbirleri
"TSK, Kovid-19 salgınıyla nasıl mücadele etti, bu konuda ne gibi önlemler aldı? Olası bir ikinci dalgaya hazır mı?" sorusunu cevaplayan Hulusi Akar, Türkiye'de ilk vakanın tespit edilmesinin ardından 12 Mart'ta Kovid-19 ile Mücadele Merkezi'ni (KOMMER) kurduklarını anımsattı.
Akar, merkezde doktor, eczacı ve kimyacıları bir araya getirdiklerini ifade ederek, bu heyetin ilk günden itibaren yoğun şekilde çalıştığını, alınması gereken tedbirlerin belirlendiğini söyledi.
Tüm tedbirlerin TSK içinde duyurulduğunun, eksiksiz ve aksaksız şekilde uygulanmaya başlandığının altını çizen Akar, şu ana kadar Kovid-19 için 500 binden fazla test yaptıklarını dile getirdi.
Bakan Akar, özellikle operasyon bölgelerinde, gemilerde, Hava Kuvvetleri filolarında, Libya'da görevli personelde Kovid-19 vakası olmaması için azami gayret gösterdiklerini vurgulayarak, "Şu ana kadar operasyon bölgelerimizde herhangi bir sorun çıkmadı. Bunun için de aldığımız sıkı, katı tedbirleri aksaksız, eksiksiz uygulamaya devam ediyoruz. Bu manada da dünya orduları arasında en önde olduğumuzu, çok iyi düzeyde olduğumuzu da büyük iftiharla görüyoruz." dedi.
Gelecek dönemde ikinci bir Kovid-19 dalgasının yaşanma riski olduğunu anımsatan Hulusi Akar, bu konuda da olumsuzluk yaşamamak için gerekli tedbirleri aldıklarını, gayret gösterdiklerini bildirdi.
Asker uğurlamaları
Bakan Akar, asker uğurlamalarını, mülki makamlarla ve askerlik şubeleriyle iş birliği içinde yakinen takip ettiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Gençlerimiz, askere gelmeden önce böyle bir eyleme girmeyeceklerine ilişkin taahhütte bulunuyorlar. Sadece kendi hayatlarını değil, silah arkadaşlarının hayatını da tehlikeye sokacaklarını kendilerine anlatıyoruz. Askerin kutlamasının operasyonlar, eğitim, tatbikatlar olduğunu, kutlamaların oralarda yapılacağı izah ediyoruz. Şu ana kadar herhangi bir sorun olmadı, inşallah bundan sonra da olmayacak. Olanlarla da ilgili arkadaşlarımızı ikaz ediyoruz. Yapanlar olursa da kıtalarına gittiklerinde de arkadaşlarımız, telkinlerini, tavsiyelerini, eğitimlerini sürdürecekler."
"Testleri pozitif çıkanları askere almıyoruz, erteliyoruz"
Celp işlemleri kapsamında askere alınacak gençlere, Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları mutabakat çerçevesinde PCR testi yaptırdıklarını anımsatan Akar, "Testleri pozitif çıkanları askere almıyoruz, erteliyoruz, bedelliler dahil. Bu şekilde Silahlı Kuvvetler bünyesine, kışlalara herhangi pozitif kişi girmemesi için çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Akar, subay ve astsubayları Kovid-19'dan korumak amacıyla akşam evlerine gitmemelerini de içeren birtakım tedbirler uygulandığını bildirerek, operasyonlara katılmayan personel de dahil önlemlere uyulmasının önemini vurguladı.
Celp dönemlerinde yapılan test sayılarını paylaşan Akar, "Haziran celbinde 176 bin kişiye, Ağustos celbinde 43 bin kişiye test yapıldı. Bunlardan 1350'si pozitif çıktı. Bunlar askere alınmadı. Bedellilerden 15 bin 500 kişiye test yapıldı, 66 pozitif çıktı, bunların askerliği ertelendi." diye konuştu.
Akar, KOMMER çalışmaları çerçevesinde kuvvet komutanlıklarının dikim evleri ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu iş birliğinde cerrahi maske üretimlerinin yapıldığını hatırlatarak, şu ana kadar 80-85 milyon civarında maske üretildiğini açıkladı.
Askeri ilaç fabrikasında da Kovid-19 ile mücadele kapsamında dezenfektan ve ilaç üretildiğine değinen Akar, cerrahi maske yapan makine de ürettiklerini, böylece TSK'nin ihtiyacının karşılandığını, halkın, dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaçlarına da destek verildiğini kaydetti.
Milli Savunma Bakanı Akar, 150 ülkeye TSK ve Türk Hava Yolları'nın (THY) uçaklarıyla yardım malzemesi sağlandığını sözlerine ekledi.