Halk TV Haber Merkezi
İzmir Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi Doğan Yıldırım'ın hastanenin 'Covid servis ekibi' isimli WhatsApp grubuna yolladığı bir mesajda, "Siz doktorlar hemşirelerin komutanısınız, arkadaşı değil. Emredeceksiniz ve yapacaklar, hastaların battaniyesi eksik, çarşafı yırtık, yastığı yok." ifadesini kullanmıştı.
Mesajın ortaya çıkmasının ardından İzmir Tabip Odası Yıldırım'ı istifaya davet ederken, İzmir Valiliği olaya ilişkin soruşturmanın başlatıldığını duyurmuştu. Başhekim Doğan Yıldırım yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Sosyal medya hesabından istifasını duyuran Yıldırım, "Maksadı üzüm yemek olmayanlara fırsat tanımayarak, ne devletime, ne bakanlığıma ne de onur duyduğum şerefli geçmişime halel gelmesine müsade etmemek adına kendi isteğimle Başhekimlik görevinden çekiliyorum" dedi.
"İstifasını isabetli buluyoruz"
Konuya ilişkin halktvcom.tr'ye konuşan Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Ebru Melek Benligül, şu ifadeleri kullandı:
"Bu problemlerle ilgili daha önce ilgili kurumun başhekimi WhatsApp grubunda dile getirmiş olduğu hiçbir düşünceleri hemşire arkadaşlarımızla daha öncesinde paylaşmamış. Yöneticinin asli görevi kurumdaki bir takım eksiklikleri tespit etmek ve gidermektir. Bunları WhatsApp gruplarında hekim arkadaşlarımızı hemşirelere karşı kışkırtmak yerine doğrudan hemşire ekipleri ile paylaşsaydı belki çok daha hızlı çözülebilirdi problemler. Bu yönüyle hem insanı değerlerimizle hem mesleki onurumuzla bir saldırı olarak aldık biz o ithamları. Büyük üzüntü duyduk. Pandemi sürecinde bu kadar yoğun çalışan hiçbir hakkını alamayan hemşirelerin bu tarz yönetici şiddetine maruz kalması bizi tükenme noktasına getirdi. İstifasının isabetli bir karar olduğunu düşüyoruz. Bunların devamı olmaması adına da gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Biz bu süreçte tüm enerjimizi hasta bakımına, sunduğumuz hemşirelik hizmetlerinin nasıl arttıracağımıza odaklanmamız gerekirken saldırılarla, yönetici şiddetleri ile mücadele için harcıyoruz. "
Yıldırım'ın istifa açıklamasının tamamı ise şöyle:
"01 Haziran 2015 tarihinde Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’nde Başhekim olarak göreve başladım. Göreve geldiğim günden itibaren mesai mefhumu gözetmeden çalıştım.
Bu çerçevede hastanemizde Palyatif Bakım Merkezi, Fizik Tedavi Merkezi, Özdere Semt Polikliniği, Evde Sağlık Hizmetletinin müstakil bir birim olarak güçlendirilmesi, Hastane ana binasının daha iyi koşullarda hizmet vermesi için teknik altyapısının güçlendirilmesi, yeni ve teknolojik cihazların hastaneye kazandırılması gibi daha iyi hizmet sunabilme adına gerekli çalışmaları yaptım.
Sağlık Bakanlığımızın belirlediği Politikalar ve ilkeler çerçevesinde, İl Sağlık Müdürlüğümüzün öncülüğünde gerek hastanenin çağdaş yönetilmesi ve gerekse halkımıza kaliteli sağlık hizmetleri verilmesi konusunda üzerimize düşeni yaparak sadece ilçemize değil çevre ilçelerimize de hizmet sunan bir hastane durumuna geldik.
Özellikle bütün dünyayı etkileyen salgın sürecinde Bakanlığımızın belirlediği doğrultuda Pandeminin engellenmesi ve hastalarımızın tedavi edilmesi noktasında; doktor, hemşire, ebe, sağlık memuru, röntgen ve laboratuvar teknisyenleri, sağlık profesyonelleri (fizyoterapist, psikolog, diyetisyen, odiyometrist), veri kayıt personelleri, temizlik ve güvenlik görevlileri yani Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi sağlık çalışanları olarak topyekün insanüstü bir mücadele verdik, vermeye devam ediyoruz.
Böyle zorlu bir süreçte, 7 gün 24 saat üzerinden, mesai mefhumu gözetmeden çalışmaya devam ettim. Yoğun ve stresli bir günde, acil müdahale gerektiren bir hastanın gözden kaçtığını farkedip bizzat kendim müdahale etmemin akabinde serviste yatan hastaları ziyaretim esnasında yine bazı hastalarla ilgili eksiklikleri görmem üzerine nöbetçi hemşire ve doktorları uyardım. Sonrasında hastahanemiz nöbet usulüyle çalıştığı için covid servisi nöbetçi ekibinin yer aldığı Whatsup gurubundan diğer hekim arkadaşlarımın da daha dikkatli çalışmaları hususunda “dikkatsizlikten dolayı bir can bile kaybedersek vebali üzerimizedir duygusuyla” gerekli uyarıları yapmak istedim. Ancak o anki haleti ruhiyemle maksadı aşan ifadeler kullanmışım. Bundan dolayı da ziyadesiyle üzgünüm. Başta şerefli ve fedakar hemşire kardeşlerim olmak üzere tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımdan özür diliyorum.
İlkokul mezunu bile olmayan bir annenin ve inşaat ustası vatanperver bir babanın yetiştirdiği, “Halka Hizmet Hakka Hizmettir” düsturuyla çalışan bir Anadolu evladı olarak, 19 yıllık meslek yaşantımda beni tanıyan tüm meslektaşlarımın ve beraber çalıştığım hemşire kardeşlerim başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının da tasdik edeceği gibi mesai arkadaşlarıma hiç bir ünvan ayrımı yapmadan ve kardeşlik hukuku içerisinde çalıştım.
Maksadı üzüm yemek olmayanlara fırsat tanımayarak, ne devletime, ne bakanlığıma ne de onur duyduğum şerefli geçmişime halel gelmesine müsade etmemek adına kendi isteğimle Başhekimlik görevinden çekiliyorum. Mensubu olmaktan şeref duyduğum Türkiye Cumhuriyetimizin yetiştirmiş olduğu bir hekim olarak aziz milletimize hizmet etmeye devam edeceğimi de bildirmek istiyorum."