Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz günü meydana gelen ve kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi ise yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin gözaltına alınan, aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, 1 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Havai fişek fabrikasında yaşanan patlamaya ilişkin davanın ilk duruşması bugün Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşmada tutuklu sanıklar ile fabrika çalışanlarından oluşan yüzden fazla kişi dinlenecek.
Duruşmanın öncesinde hayatını kaybeden ve yaralananların ailelerinin yapmak istedikleri yürüyüş polis tarafından engellendi.
Havai fişek fabrikasındaki patlamada hayatını kaybeden Sebahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Tepeçınar adliye önünde açıklamalarda bulundu. Şöyle dedi:
Acımız 6 aydır dinmiyor. Adalete güveniyoruz. Yanlı adalet istemiyoruz. Tüm Türkiye'yi bu davada yanımızda görmek istiyoruz. Biz 7 tane insanı emekçi şehit verdik. 7 tane paramparça ceset topladık, toprağa koyduk. Bu Coşkunlar, cinayet aletlerini onlara yaptırdılar. Onları savunan, yanında olan insanların vicdanı yok. Yüce adaletimizden katillerin gerçekten hak ettikleri ceza ile yargılanmalarını istiyoruz.
"7 tane can verdik biz!"
2 ile 22 yıl arası ne demek? Hani bunun müebbeti? 7 tane can verdik biz! Söylenen cezalar bizi çıldırttı. Bir sürü yetim kaldı. Coşkunlar, gariban, diğer fabrikalarda çalışamayacak durumda, gerçekten muhtaç olan insanları baskı ile, şiddet ile çalıştırdı. Pandemi sürecinde bir gün bile tatil yaptırmadan o kadar malı oraya yığdırıp, bağıra bağıra patlayacağım diye diye insanların başını yedi. 2015 yılında ben de çalıştım orada. Hiçbir şekilde koruma yok. Yanımda arkadaşım sürtüşmeden alev aldı. Fabrikaya denetim için gelinmeden iki gün önce ilaçlar azaltılıyordu."
CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili ise şöyle konuştu: "Ben burada bir siyasi partinin temsilcisi olarak bulunmuyorum. Ben Sakarya'nın çocuğu, Sakarya'nın milletvekiliyim. Bütün siyasi partilerin temsilcilerinin bu davaya sahip çıkması gerekiyor. Bu bir siyasi dava değildir. Bu bir mağduriyet davasıdır. Bu ihmaller zincirinin getirdiği ve canlara mal olan bir davadır. Biz Sakaryalıyız, buranın evlatlarıyız hepimizin canı yanıyor. Bu davaya sahip çıkılmasını istiyoruz."
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, adliye önünde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Temmuz'da yaşanan patlamadan bu yana değişen bir şey olmadığını burada bir kez daha gözümüzle gördük. Bugün duruşmanın olacağı, 108 kişilik bir müşteki tarafının olduğu, hukukçuların olduğu, onlarca kurumun olduğu ortadayken ne yazık ki salonun hazırlanması konusunda hiçbir şey yapılmadı. Mahkeme başkanı salona sadece hukukçuların girebileceğini söyledi. Tutuklu sanıkların mahkemeye gelmeyerek SEGBİS üzerinden ifade vermek istediklerini belirtiyorlar. Bu kabul edilebilir değildir. 7 tane insan hayatını nasıl kaybetti? Sonrasında 4 asker hayatını nasıl kaybetti anlatılması gerekir. Daha önce 14 defa patlama olmasına rağmen neden önlem alınmadı? Kimlerin göz yumduğu bunların açıklanması gerekir."
Ertelendi
Sakarya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasın 15 Mart Pazartesi gününe ertelendi.