Ramazan programlarında ilginç soruların yöneltildiği İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Sabah gazetesindeki yazısında “Müslüman dava adamıdır” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında dikkat çeken "dava adamı kimdir?" sorusunu soran Hatipoğlu, yine dikkat çeken ifadelerle soruya yanıt verirken, "Dava adamı rüzgara göre pozisyon almaz." dedi.
"Dava adamı güne göre pozisyon almaz"
Nihat Hatipoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Dava adamı kendini; riyasız, kibirsiz, önyargısız bir formda tatlı dille, teşvik eden ve çizgisini zikzaklarla bozmadan dinine adayan kişidir. Dava adamı güne göre pozisyon almaz. İlkelidir. İmanı ve davası her şeyin önündedir. Kendini kitabına ve peygamberine adar. Beklentisi teşekkür veya cennet değil, Allah'ın rızasıdır.
"Affederken de şahsi bir yatırım için değil"
Tehditten korkmaz. Teşvik de beklemez. Yaptığını illaki anlatmaz. Hesabını Allah'a bırakır. Davasına zarar vermez. Zarar görse bile. Kindar değildir. Affedicidir. Affederken de şahsi bir yatırım için değil, dini için affeder.
"Helali bile ihtiyaç kadarınca, nefsani sefaya dalmadan işler"
Dava adamı dürüsttür. Haramdan kaçınır. Helali bile ihtiyaç kadarınca, nefsani sefaya dalmadan işler. Dini kendine yontmaz. Dinin sahibine göre kendini programlar. Kalp kırmaz. Hasetle iş yapmaz. Kendini her şeye layık, diğerlerini itibarsız görmez. Gün adamı değildir, her günün adamıdır. Zor günde de, müreffeh günde de olması gereken yerdedir.
"Dava adamı, kavga etmez"
Dava adamı kendisi gibi iman edenle boğuşmaz. Kavga etmez. Zira kendisi gibi iman edenle boğuşuyorsa bu mutlaka şahsi bir hırs, haset veya beklentiden dolayıdır. Bu şu demek değildir; kendisi gibi iman edenin her hatasını görmezden gelir. Hayır! Asla. Bilakis uygun bir dille, düzeltmek için, hatadaki kardeşini kurtarmak için ona fısıldar. Bunu yaparken de kardeşini rencide etmez, yaralamaz.
"Dava adamı Düşmanına karşı hunharca davranmaz"
Dava adamı, düşmanına karşı hunharca davranmaz. Ona tövbe imkânı tanır. İman etmesini, küfründe veya delaletinde devamına yeğler. Şu ayeti unutmaz: ‘Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek 'Sen mümin değilsin' demeyin.’ (Nisa, 94)