Sözleşmeli, kadrolu ve ücretli olarak ayrıştırılan öğretmenlik; şubat ayında Meclis’te kabul edilerek yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanununu ile uzman öğretmen ve başöğretmen olarak da kademelendirilecek. Meslekte 10 yıl ile 20 yıl arasında tecrübeye sahip 613 bin öğretmen; 19 Kasım'da yapılacak uzman öğretmenlik sınavına girmek için başvuruda bulundu. Yüksek lisans eğitimini tamamlayan 90 bin öğretmen ise sınava girmeden uzman öğretmen olarak kabul edilecek.
KPSS'yi hatırlattılar
Soruları bir yayınevinin soruları ile aynı olması nedeniyle iptal edilen KPSS'nin sorumluları ortaya çıkarılmamış iken şimdi ise yeni bir sınavın yapılacak olması güvensizlik yaratıyor. MEB'de uzman öğretmenlik sınavını koordine edecek olan genel müdürlüğün başındaki yetkilinin eğitimci olmaması da tepki çeken bir başka nokta.
İptal edilmesini istiyorlar
Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı itirazları süren eğitimciler; kanunun iptal edilmesini, eğitim öğretim ödeneğinin bütün eğitim emekçilerine ödenmesini talep ediyor. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Ozan Fındık ve Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, okullarda bir karmaşaya yol açacağı belirtilen kanunu halktv.com.tr'ye değerlendirdi.
Kutuplaştıracak, kışkırtacak
Eğitimciler, kanunun öğretmenler arasında ayrımcılık ve kutuplaştırma oluşturacağı kanaatinde. Kanunun okullarda kargaşaya neden olacağını düşünen eğitimcilerden biri de Özel Okul Öğretmenleri Sendikası Sekreteri Ozan Fındık. Fındık'a göre öğretmenleri birbirine karşı kışkırtacak olan kanun, veliler arasında da rekabete neden olacak.
Bölme korkusu
Sözleşmeli, kadrolu ve ücretli şeklinde ayrıştırılan öğretmenliğin kanunla birlikte uzman öğretmen ve başöğretmen olarak da kademelendirilecek olması eğitimcilerin en çok şikayet ettiği nokta. "Öğretmen öğretmendir" diyen Fındık, geleceği kuran ve yetiştiren bir mesleğin bu kadar değersizleştirilmesinin ülkenin geleceğine dinamit koymakla eşdeğer olduğunu vurguluyor.
'Bilimsel ölçüt olamaz'
İktidara göre kanunun ve uzmanlık sınavının amacı, öğretmenlik mesleğinde uzmanlaşmaya gitmek. Eğitimciler ise öğretmenlikte uzmanlaşmak için yüksek lisans ve doktora başta olmak üzere akademik çalışmaların yeterli olduğunu düşünüyor. Akademik alanın yanında ekstra bir sınavın daha konulmasının kendilerine güven vermediğini belirten Fındık, "Ne olduğu belli olmayan bir sınav, hiçbir şeyin bilimsel bir ölçütü olamaz" ifadelerini kullandı.
'Özel okul öğretmenlerine yararı yok'
Düşük ücretlerle çalıştıkları için geçen hafta Ankara'da yaptıkları eylemle tekrar kamuoyuna gelen özel okul öğretmenlerinin de kanundan nasıl etkilenecekleri merak edilen bir diğer nokta. Özel Okul Öğretmenleri Sendikası Sekreteri Ozan Fındık'a göre kanunun özel okul öğretmenlerine hiçbir faydası yok. Fındık bunu şu ifadelerle destekliyor: "Yasada uzman öğretmen, başöğretmen gibi ünvanlar alındığında kamu öğretmenlerinin maaşlarına bir eklenti olacak. Bu özel okul öğretmenlerini kapsamıyor."
Fark artacak
Özel okul öğretmenleri ile kamu okulu öğretmenleri arasındaki maaş farkı tartışma konusuyken kanunla birlikte bu maaş farkının daha da artıracağı düşünülüyor. Özel sektörde asgari ücreti bile alamayan öğretmenlerin olduğunu vurgulayan Fındık, "Devlet kendi koyduğu kurala uymayarak asgari ücretin altında öğretmen çalıştırıyor. Kamu öğretmenleri de yeterli bir maaş almıyor. Gün geçtikçe özel okul ile kamu okulu öğretmenlerin maaşların arasındaki fark daha da kötüye gidiyor" dedi.
'Sermayeye fayda'
Yapılacak uzman öğretmenlik sınavının kimi sermaye gruplarına fayda sağlayacağı endişesi de öğretmenler arasında hakim. "Özellikle bu alanda kitap basan ve satış yapan sermayeyi kazandırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyoruz" diyen Fındık, "KPSS gibi endüstriye yönelik bir sınav. Yakın zamanda KPSS'de de neler olduğunu gördük. Burada da torpil olacak" ifadelerini kullandı.
'Meslek kanunu değil'
Kanunun sadece 13 maddeden oluşması da eleştiri konusu. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul'a göre kanun, bu haliyle bir öğretmenlik meslek kanunu değil. Öğretmenlerin büyük bir kısmı kanunun iptal edilmesini talep ediyor. İktidar ise bu itirazları engellemek için 3 binden 3 bin 600'e yükseltilen ek göstergeyi özellikle kamuoyunda tutmaya çalışıyor. Yükseltilen ek göstergenin çok kapsayıcı olmadığını kaydeden Kurul, "Diğer maddeleri zaten öğretmenlik mesleğine çok zarar verecek. Öğretmenleri bir yandan kendi içlerinde yarıştırıp ayrıştıran ve bir yandan da maaşlarında 'Eşit işe eşit ücret' ilkesini yok sayarcasına eşitsizlik yapan bir yasa ile karşı karşıyayız" dedi.
'Bütçem yok diyor'
AKP, 20 yıllık iktidarı boyunca öğretmenleri üçe böldü. Bu kanunla birlikte ise kadrolu öğretmenler de üçe bölünecek. Kurul, iktidarın aslında örtülü olarak, "Bütçem yok. Hepinize ücret artışı yapamam" dediğini kaydetti.
'Öğrenciler de farklı sınava mı girecek?'
Anayasa, eğitim hakkı bağlamında tüm çocuklar için eşdeğer bir eğitim vermeyi öngörürken Öğretmen Meslek Kanunu ile öğrenciler ayrıştırılacak. Bu nedenle kanunun Anayasa'ya aykırı olduğu vurgulayan Kurul, "Kanuna göre öğrenciler, öğretmenlerinden dolayı birbirinden farklı eğitim alacak. O zaman uzman öğretmenin öğrencileri ayrı bir sınava başöğretmenin öğrencileri ayrı bir sınava mı girecek? Hiçbir ülkede, bu kadar tuhaf ve garip bir kanun tartışılmamıştır" ifadelerini kullandı.
'Yandaşa torpil'
Eğitimcilerin hemfikir olduğu bir diğer konu ise kanunun yandaşlara fayda sağlayacağı. Kurul, bununla ilgili şu iddiada bulundu: "Bir süredir bu yasayı çıkarmayı düşündükleri için protokol imzaladıkları bazı üniversitelerden yandaş sendikaların üyelerine hiç emek verilmeden belgeler verilerek buna hazırladılar. Bu kişiler hiç sınava girmeden uzman olacak."
Tepkiler devam ediyor
Kanuna karşı çıkan binlerce öğretmen sosyal medyada '#ogretmenebakanyokmu' etiketi altında tepkilerini dile getiriyor.