Selçuk Parsadan yöntemi ile iş insanlarını dolandırdı

Emekli orgeneral Necdet Öztorun’un sesini taklit ederek, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’den örtülü ödenek parası alan Selçuk Parsadan’ın yöntemi yeniden gündemde. Kendisini, Sincan Belediye Başkanı ve Hendek Belediye Başkanı olarak tanıtan biri, iki ayrı iş insanından para aldı. Hesabı kullanılan kurye hem hapis hem para cezası yedi. İş insanlarının gönderdi paraları alan garson ise bulunamadı.

Sülün Osman’dan sonra, 'Türkiye'nin en şöhretli dolandırıcısı' olarak nam salan Selçuk Parsadan, sesini taklit ettiği kişilerin adını kullanarak aldığı yüklü paralarla gündemdeydi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Belediye Başkanı Celal Doğan ve iş insanı Adnan Polat’ın da aralarında olduğu birçok kişiyi dolandıran Parsadan’ın yönteminin ise ‘ilham kaynağı’ olmaya devam ettiği anlaşıldı.

Ankara ve Sakarya’da görülen iki ayrı dolandırıcılık davası da, 2006’da ölen Parsadan’ın yönteminin birebir uygulandığını ortaya koydu.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre ATM Atılım Teknik Metal Geri Dönüşüm şirketinin sahibi Salih Özata (52) ofis telefonundan arandı. Sekreteri, Özata’ya “Salih Bey sizi, Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan arıyor” bilgisini verdi. Özata ise “Bağla kızım” dedi ve belediye başkanı ile konuşacağını düşünerek beklemeye başladı. Telefonun ucundaki kişi, Ercan’ın sekreteri olduğunu belirterek “Efendim sizi, belediye başkanımız Murat Ercan’a bağlıyorum” dedi ve telefonu aktardı.

Dolandırılan Salih Özata (sağda) ile Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan.

Faturanın peşine düşünce dolandırıldığını anladı

Arayan kişi Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan olduğunu belirterek, Özata’ya, ilçedeki bir okulun kırtasiye ihtiyacı olduğunu söyledi. ‘Başkan Ercan’, Özata’ya ihtiyaç duyulan rakamın 14.200 TL olduğunu söyledi. Özata, karşısındaki kişinin belediye başkanı olduğuna düşünerek, talebi tereddütsüz bir şekilde kabul etti. Bu kişi, Özata ile bir banka hesap numarası paylaştı; faturanın da kendilerine gönderileceğini söyledi. Özata, anılan hesaba parayı yatırdı. Ancak fatura gelmeyince, Özata kendisine verilen numarayı aradığında ise kimseye ulaşamadı. Özata, belediyeyi aradıktan sonra dolandırıldığını anladı.

Hesabımda sorun var dedi’

Özata’nın şikâyeti üzerine paranın yatırıldığı hesabın sahibi olan İ. D. (26) hakkında dolandırıcılık davası açıldı. İ. D., kurye olarak çalıştığını belirterek “Aynı restoranda çalıştığımız Fesih Tunç, hesaplarında sorun olduğunu söyleyerek benim IBAN numaramı istedim. Ben de hesabı verdi. Hesaba gelen parayı da bu kişiye verdim” dedi. Yapılan yargılama sonrası mahkeme 4 yıl 2 ay 25 bin TL adli para cezası verdi.

‘Sesi başkanınkine benziyordu’

İ. D.’ye yönelik benzer bir dava ise bu kez Sakarya’da açıldı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayı açan isim Isısan Makine Sanayi’nin müdürü Mehmet Turan Erdemli (60) oldu. Erdemli’yi arayan kişi kendisini Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu olarak tanıttı. Bu kişi Erdemli’ye, bir okulun kırtasiye ihtiyacı olduğunu 13.200 TL’ye ihtiyaçlarını olduğunu söyledi. Erdemli, sesi, Belediye Başkanın sesine benzediği için bu kişiden şüphelenmedi ve verilen hesaba parayı gönderdi. Ancak durum kısa süre ortaya çıktı. İ. D.’ye bu davada ise 4 yıl hapis cezası ile 26 bin 400 adli para cezası verildi.

Dolandırılan Mehmet Turan Erdemli ile Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu.

Paraları garsona verdim’ iddiası

Konu ile ilgili telefonla ulaştığımız İ. D. “Olayın benimle ilgisi yok. Benim, kendimi belediye başkanlarının taklidini yapma gibi bir yeteneğim de yok. Benim çalıştığım restoranda garson olarak çalışan Fesih Tunç, hesabında sorun olduğunu söyledi. Ben de, aklıma kötü bir şey gelmediği için kendi IBAN numaramı verdim” dedi. İ. D., hesabına gelen 60-70 bin lirayı bankadan çekerek bu kişiye verdiğini söyledi.

‘Mahkeme gerekli araştırmayı yapmadı’

İ. D.’nin avukatı her iki kararı da İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. “Müvekkilin böyle bir suçu işlemeye kapasitesi yetmez diyen” Av. Yaman Gider Halktv.com.tr’ye yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti: “Yargılama aşamasında müvekkilin beyanları göz aradı edildi. Bu suçu işleyebilmek için bir takım meziyet ve vasıfların olması gerekir. Müvekkilin böyle bir yeteneğinin olmadığı açık. Mahkeme, müvekkilin adını verdiği kişileri araştırmadı. Talebimiz gerçek suçluların bir an önce bulunması.”

Özel Haber Haberleri