Serhan Seyhan, CHP'ye yakın olduğu 2010'da, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği bir ihaleye katıldı. İhaleye katılım belgeleri arasında yer alan “Selçuk Üniversitesi Yazılım Mühendisliği” bilgisini Belediye verdi. Belediye ise bu belgeyi, Selçuk Üniversitesi'ne sordu. Dönemin Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevat İnal tarafından Belediye'ye gönderilen 13 Mart 2010 tarihli cevap yazısında “Fakültemizden 16 Haziran 2006 tarihinde mezun olduğu belirtilen Serhan Seyhan adında bir öğrenciye kayıtlarımız tetkiki sonucunda rastlanılmamış olup yazılım mühendisliği bölümümüz öğrenime hiç açılmamıştır. Serhan Seyhan'ın biriminize ibraz ettiği diploma, fakültemize ait değildir. Diploma üzerindeki Dekan ve Rektör adı kullanılmış ancak imzalar tamamen sahte olarak düzenlenmiştir” denildi. İhaleyi kazanamayan Serhan Seyhan, bu konuyla ilgili yargılandığı davada "Resmi belgede sahtecilik" suçundan Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay Başsavcılığı'nın itirazı reddedildi
Serhan Seyhan verilen cezaya itiraz etti. Dosya Yargıtay 21. Ceza Dairesi'ne gitti. Verilen ceza onandı. Sanığa ceza değil beraat kararı verilmesi gerektiğini savunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı onama kararına itiraz etti. Yargıtay Genel Kurulu ise Başsavcılığın itirazını reddetti. Böylelikle Seyhan'a verilen ceza onandı. Karar oy çokluğuyla alındı.
Ne olmuştu?
FETÖ sanığı Erkan Karaarslan ile cezaevinde görüşüp Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu aleyhine ifade vermesi için baskı yaptığı iddia edilen Aydınlı gazeteci Serhan Seyhan, Karaarslan'la yaptığı görüşmeyi şu sözlerle savunmuştu: “Kendisiyle ilgili açılan davalarda tanık olarak aleyhte ifade vermiştim. Ziyarete gittim çünkü kaçak olduğu sürece tanıklık yaptığımız dosyada ilerleme kaydedilemedi. Bu sebeple kendisinin doğruları söylemesi konusunda görüşme yaptım.” Ekrem İmamoğlu ise, kendisine karşı komplo kurulmak istendiği gerekçesiyle, olayla ilgili olarak avukatları aracılığı ile suç duyurusunda bulunmuştu.