Olay 27 Haziran akşamı, Doktor Şeyhmus Baraş’ın görev yaptığı tıp merkezinde yaşanmıştı. Tıp merkezinin, SGK ile anlaşmasının sona ermesi nedeni ile öfkelenen hasta yakınları, kendilerine yardımcı olmaya çalışan Dr. Baraş’ı darp etmişti. Dakikalarca darp edilen Baraş, tıp merkezi görevlilerinin araya girmesi ile kurtulmuştu.
Önce serbest bırakıldılar
Olay sonrası gözaltına alınan üç kardeş, çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince serbest bırakılmıştı. Şüphelilerin salıverilmelerine tepki gösteren Dr. Baraş, diplomasını yırtmış, çalıştığı işyerinden de istifa etmişti.
Soruşturma süreci hızlı oldu
Yaşananların medyaya yansıması üzerine şüpheli 3 kardeş, asliye ceza mahkemesine yapılan itiraz üzerine yeniden gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Olayın üzerinden bir hafta geçmeden, Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladı. Savcı Nihat Baş, Mahmut, Mecrum ve Halil İbrahim Dağ kardeşler ile Rahime Dilara Bucak Dağ hakkında 1 Temmuz’da iddianame düzenledi.
Suçlamaları kabul etmediler
4 sanık ‘Basit yaralama’ ‘tehdit’ ve ‘hakaret’le suçlanıyor. Şüphelilerin 3 yıl 8 aydan 8 yıl 10’ar aya kadar hapsi istendi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Dağ kardeşler ise, suçlamaları kabul etmedi. Ancak Mahmut ve Mecrum Dağ, Dr. Baraş’ı darp etmiş olabileceklerini ancak tehdit etmediklerini kaydetti.
‘Seni burada yaşatmayız’
Şüphelilerin Dr. Baraş’a yönelik “K…n evladı. Seni burada yaşatmayız” yönündeki sözleri de iddianameye yansıdı. İddianamede Dr. Baraş’ın yanı sıra, tıp merkezinde hemşire olarak çalışan Seham Çelik de müşteki olarak yer aldı. İddianamede, olay esnasında kahvehanede bulunan Mahmut ve Mecrum Dağ’ı olay yerine, Rahime Dilara Bucak Dağ’ın çağırdığı kaydedildi.
İlk duruşma Perşembe günü
Hazırlanan iddianameyi kabul eden Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesi ilk duruşma için önümüzdeki perşembeye gün verdi.
İlk duruşmada ‘tahliye’ endişesi
Dr. Baraş’ın avukatı Aycan Ceylan, duruşma günün erken bir tarihe verilmesinden endişe duyduklarını, sanıkların ilk celsede tahliye edilebileceklerini belirterek “Ancak süreç nasıl ilerlerse ilerlesin, sanıkların en ağır cezayı almaları için elimizden geleni yapacağız. Şiddetin toplumsal bir problemhaline geldiği şu günlerde, yargının ve caydırıcı yaptırımların önemini tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz” dedi.