Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Halk Sağlığı Uzmanı Kayıhan Pala Halk TV'de yayınlanan Can Coşkun'un sunduğu Haber Masası programında kabine toplantısından çıkan üç haftalık tam kapanma kararını değerlendirdi. Çerkezoğlu ve Pala bu kararın virüsü durdurmak için yetersiz olduğunun altını çizerken, çalışmak zorunda olan ezici çoğunluğa yönelik eleştirilerini dile getirdi. Çerkezoğlu, "Cumhurbaşkanı tarafından tam kapanma adı altında açıklanan bu tedbirler tam kapanmayla ilgisi olmayan bir durumu ifade ediyor. İşçiler ve çalışanların ezici çoğunluğu açısından tam kapanmadan söz etmek mümkün değil" diyor.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 'Ne olursa olsun çarklar dönecek' anlayışının hakim olduğunu ve sınıf ayrımcılığının var olduğunu ifade etti. Çerkezoğlu, "Kapanmanın kısmi olarak uygulandığı iş yerlerine de destek verilmiyor. Bu süreç, pandeminin yarattığı ekonomik ve toplumsal tahribatı daha da derinleştirecek. Sadece İstanbul’da 7 milyona yakın insan işe gidiyor. İş yerlerinde kapalı alanlarda çalışmayı durdurmadan tam kapanmadan söz etmek mümkün değil. Açık alanlarda inşaatlarda da virüs yayılıyor." diye konuştu.
Türkiye'de kayıt dışı çalışma oranının yüksekliğine de dikkat çeken Çerkezoğlu, "Salgın sadece bir sağlık krizi değil ekonomik ve toplumsal sonuçları da var. Türkiye yurttaşlarına en az nakit desteği ayıran iki ülkeden biri. Acil ve zorunlu işler dışında her şeyin durdurulması ve işçilerin ücretli izne ayrılması, gelir desteğinin sağlanması gerekirdi" ifadelerini kullandı.
'18 gün sonra iyi bir yerde olmamız mümkün değil'
Kayıhan Pala ise inşaatların devam etmesinin gerekçesinin olmadığını öne sürerek, çalışmak zorunda bırakılan ve buna karşın nakdi destek verilmeyen vatandaşlara ilişkin konuştu. Şehirlerarası otobüs firmalarının önlerindeki kuyruklara dikkat çeken Pala, "İnsanlar İstanbul’dan Anadolu’ya virüsü taşımakla meşguller. Uçaklarda sınır bile yok." dedi.
Alınan kararların vaka sayılarını az da olsa etkileyeceğini söyleyen Pala, "Kapanmaya ilişkin sorunlar devam ettiği için 18 gün sonra çok iyi bir yerde olmamız mümkün görünmüyor. Tam kapanma taleplerimizi dile getirirken virüsün insandan insana geçecek yaşam biçiminin toplumun tamamının kapsanacak şekilde benimsenmesiydi. İnsanları ekonomik dar boğazla karşı karşıya bırakmak sağlıklarını olumsuz etkileme potansiyeline sahip. Sağlığı bozan tek etmen virüs değil. 18 gün boyunca sağlıklı kişileri ve kronik hastalığı olanların evden çıkmaması da doğru değil. İnsanlar evlerinin çevrelerinde hava almalılar. Test sayılarındaki düşüklüğe de bağlı olarak olgu sayılarında azalma beklenebilir ama ölüm sayılarındaki azalmanın kısa sürede meydana gelebileceğini ön görenlerden değilim" ifadelerini kullandı.