Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi'nin taraf devletler tarafından uygulanmasını inceleyen ve tavsiyelerde bulunan CEDAW Komitesi 82. Oturumu'nu İsviçre’nin Cenevre şehrinde gerçekleşti. 8. Dönemsel Ülke Raporu Yapıcı Diyalog Süreci toplantısında Türkiye’nin 8. dönem raporu ile ilgili konu ve sorulara verdiği cevaplar gözden geçirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, toplantının kapanışında konuştu. Bakan Yanık’ın Türkiye hakkında sorulan sorulara verdiği cevapların Türkiye’de pratik edilen gerçeklerle uyuşmadığı ise dikkatlerden kaçmadı.
Bakanlık 'kürtaj yasak değil' dedi ama hastanelerde durum farklı
Yanık, cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularında, Anayasa’nın 10. maddesine göre tüm vatandaşlara ücretsiz doğum kontrol hizmetlerinin sunulduğunu söyledi. “Bu malzemelere ne kadar bütçe ayrılıyor?” sorusunu ise cevapsız bıraktı. “Kürtaj tüm kadınlar icin erişilebilir mi?” sorusuna cevabi ise kürtajın 10 hafta yasal sınırı ile, cinsel şiddet, tecavüz ve cinsel istismar durumlarında ise savcılık kararı ile 20 haftaya kadar tüm devlet hastanelerinde yapılabildiği ve her kesimden kadının yararlanabileceği yönünde oldu. Bakan Yanık’ın devlet hastanelerinde kürtajın yasak olmadığını savunmasına rağmen hastanelerde ise durumun aynı olmadığı biliniyor. Bakan Yanık, TCK 103'te yapılmak istenilen değişikliklerle cinsel istismarın Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı bir suç olduğu ve cezasının olduğu, ayrıca çocuğa cinsel istismarın bildirim yükümlülüğü çerçevesinde degerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Şikayet edilmeme ya da evlilik yoluyla cezasızlığın mümkün olmadığını belirtti.
Komite, bakanlık temsilcileri ve Yanık'a "İstanbul Sözleşmesi'nden neden çekildiniz?" diye sordu. Bakanlık komitenin cevabına "O kadar da işe yaramıyordu" diye yanıt verdi.
5 yeni merkez açılacak, zamanı belli değil
“Cinsel şiddete maruz bırakılanlara yönelik neler yapılıyor?” sorusuna cevap veren Yanık, hali hazırda kadın doğum ünitelerinde tecavüz vakalarına 7/24 bakıldığını söyledi. Tecavüz Kriz Merkezleri ve Cinsel Şiddet Danışma Dayanışma Merkezleri'nin öneminden bahsedip, hizmet sunacak merkezlerin yasal dayanaklarını oluşturduklarını ve İstanbul ve Ankara’da 5 adet merkezin açılmasını planladıkları bilgisini paylaştı. Yanık, ne zaman açılacaklarına dair ise bir zaman planı açıklamadı.
'Kadın siyasetçiler konusunda tartışmaya gerek yok'
Komitenin "Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve kadın hakları savunucularına yönelik şiddetle ilgili bilgi verebilir misiniz? Ayrımcılığa karşı sıfır toleranstan bahsediyorsunuz ama taşradaki LGBTİ+ ve kadınlara yönelik ayrımcılığı engelleyecek bir yasal düzenleme düşünüyor musunuz? OHAL uzun zaman boyunca devam etti ve muhalafetten politikacılara yönelik baskılardan haberdarız. Sivil topluma yönelik baskı ve davalardan haberdarız" sorusuna Yanık şu yanıtı verdi:
"Türkiye'de hukukun üstünlüğü askıya alınmadı. Kadın siyasetçilerin gözaltına alınması konusunda suç tanımına giren eylemleri var ve tartışmaya gerek yok. Bu heyete karşı siyasi bir tartışma yürütmeyeceğim."
'Doğum kontrol bütçesine dair verimiz yok'
Komite: Son 3 yılda aile planlaması ve Suriyeli kadınların hijyen malzemelerine erişimi için ayrılan bütçe nedir?
Yanık: Doğum kontrol için ne kadar bütçe ayrıldığına dair verimiz yok, size yazılı olarak verelim.
'Dini nikahın yasal koruması yok'
Komite: 16 yaşında evliliğin aile izniyle yapılabiliyor sebebiyle Türkiye'nin uluslararası normlardan uzaklaştığını görüyoruz. 2016’da evlilik yaşının istisnasız 18 olması yönünde tavsiye vermiştik, bunu 2020'de tekrarladık ama hala yapılmadı.
Yanık: Erken yaşta ve zorla evlilikle mücadele il eylem planları oluşturduk. Evlenmenin tek bir yolu vardır: medeni kanuna göre yapılan evlilik. Bunu dışındaki evliliklerin bir sonucu yoktur. Dini yolla nikah oranı çok az ve yasal koruması yoktur.
'Anayasa LGBT'leri koruyor'
Komite: Kadın ve LGBTİQ örgütlerine yönelik keyfi tutuklama ve baskılara karşı nasıl önlemler alıyorsunuz?
Yanık: Sadece LGBT'lar değil hiçbir özel gruba yönelik özel bir koruma yok. Biz bireyleri ayırmadan bütün olarak ayrımcılıkla mücadele ediyoruz. İçine Kürt kadınlar da girer LGBTİ'ler de girer. Evet doğru özel bir koruma yok Anayasa'nın 10'uncu maddesi LGBT'leri de korur. Anayasa altında LGBT'ler koruma altındadır. Tüm yasalar anayasaya uygun olmak zorundadır.