GÜNÜN OLAYI: ALMANYA ARABULUCU OLDU
Oruç Reis sondaj gemisinin Doğu Karadeniz'de başlattığı araştırma, bölgede ve özellikle Yunanistan ile Türkiye arasında gerilime neden oldu. Gerilim zaman zaman iki ülke arasında "askeri sataşma ve sürtüşme" vakalarına da sahne oldu.
Yunanistan'ın bölgede askeri tatbikat kararıyla tırmanan gerginlikte, 25 Ağustos tarihiyle kayda geçilecek önemli bir adım atıldı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "arabulucu" olarak devreye girdi. Maas önce Atina'ya gitti, mevkidaşıyla buluştu. Maas'ın bir sonraki durağı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile masaya oturacağı Ankara oldu.
Mekik diplomasisinde mesafe alındı mı? Gerilim sona erecek mi?
Oruç Reis gemisinin 27 Ağustos'a kadar uzatılan görev süresi bir kez daha uzatılacak mı yoksa "gelişmeleri görmek üzere" mola mı verilecek?
Bakanlar, kameralar karşısında ne açıklama yaparsa yapsın, elbette bu yanıtlar ancak önümüzdeki günlerde, "beklenen gelişmeler" ile alınacak. Ancak bu arada, pandemi nedeniyle zor bir süreçten geçen her iki ülke de "nefeslenme" fırsatı bulacak.
GÜNÜN FERYADI: BETÜL NEDEN ÖLDÜ?
Baba Davut, anne Emine ve sevgili kızları Betül. Akgün ailesi İstanbul'da yaşıyordu, ancak bir cenaze için Samsun'a gitmişlerdi. Dönüş yolunda arabalarıyla, Karadeniz'i boğan sele yakalandılar. Bir yanda anne Emine, diğer yanda henüz 20 yaşındaki Betül telefonla yakınlarını arayıp "imdat" istediler. "Yardım" diye feryat ettiler. Telefonlar birkaç cümleden sonra sustu. Araba sel sularında kayboldu gitti. İki gün sonra önce araba, ardından Betül'ün cansız bedeni bulundu.
Ya Davut ve Emine Akgün? Onlar henüz bulunamadı. Emine Akgün'le telefonda en son konuşan isim, kuzeni Kazım Tanrıverdi ise, başlarına neler gelmiş olabileceğini tüyler ürperten ayrıntılarla anlattı:
"Arayıp yolda kaldıklarını söylediler. Sonra tekrar arayıp “Bize yardım edin, kurtarın” diye bağırdılar. Ben de “Araba geri gelmiyorsa inin, aracı terk edin” dedim. “İnemiyoruz, araba taşa dayandı” dediler. Yani sel arabayı sürükleyip taşa dayatmış. “Diğer kapıdan çıkın” dedik. “Orayı da sel bastı açılmıyor” dediler. Sonra “Cama taş vurmaya başladı, cam kırıldı içeri su alıyor, boğuluyoruz” dediler. Sonra telefon kesildi. "
Emine.. Davut.. ve henüz 20'sinde Betül.. Neden öldüler? Ya da daha doğru bir soruyla, onları kim öldürdü?
Hürriyet'in manşetinde ifade ettiği gibi "KATİL BULUT CHARLİE BROWN" mı? Bu ülkeyi yönetenlerin iddiasıyla "söz dinlemeyip dere yatağına ev yapan vatandaş" mı?
Soruların yanıtlarını biliyoruz. Betül'ün birkaç gün sonra unutulup gideceğini de. Geriye kala kala, 25 Ağustos gününden "bir öykü", genç bir kızın feryadı kalacak.
GÜNÜN HABERİ: İŞTE KARADENİZ!
Yandaş medya, Karadeniz'de yaşananların gerçek yüzünü göstermemeye ve hatta konuyu unutmaya çalışırken, Halk TV ekibi manzarayı bütün çıplaklığı ile sergilemeye devam ediyor. Muhabir Dilan Alp ve kameraman Umur Çilingir'in izlenimleriyle Espiye notları "günün haberi" dedirtiyor.
GÜNÜN ANALİZİ: "MERKEZ FAİZE MECBUR"
Uluslararası derecelendirme kuruluşları iktidarın canını sıkıyor. Yine de, küresel piyasalar, onların notlarını dikkate aldığı için raporlarını da masadan eksik etmiyor. O raporlardan sonuncusunda Fitch, Türkiye'nin notunu değiştirmemiş ancak görünümü durağandan negatife çevirmişti. Fitch Ratings Direktörü Winslow da Bloomber HT'ye buna dayanan bir analiz yaptı. Türk lirasının döviz karşısında giderek değer kaybettiğini, enflasyon oranını, artan cari açığı ve turizmdeki pandemi durgunluğunu hatırlattı. Bu durumda Merkez Bankası'nın faiz artırımına gitmesi gerektiğini vurguladı. Winslow, "TCMB 100 baz puanlık faiz artırımına gidebilir" sözleriyle beklentiyi dile getirdi.
Bu analizin yapıldığı gün, TL'deki kayıp biraz daha arttı. Dolar 25 Ağustos'u rekor bir seviyede, 7.40 TL ile kapattı. Euro da 8.75 civarında bir seviyeden işlem gördü.
En çarpıcı tablo ise, bir süredir olduğu gibi altında yaşandı.
Altın fiyatları aldı başını gitti. Çeyrek altın fiyatı, bir zamanların tam altını kadar artarak 758 TL'yi buldu.
Bu artışın nedeni, piyasa uzmanlarına göre, TL'nin değer kaybetmesi, dövizin de "riskli" bulunması.
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yücel de "altına hücumun" vardığı boyutu ortaya koydu. Türkiye'de altın talebinin son 25 yılda 160 ton olduğuna dikkat çekerken bu yıl 150 tonluk bir talep beklediklerini söyledi.
GÜNÜN MÜJDESİ: "KORONA'DA AŞIYA ÇOK YAKINIZ"
Haber çok kısa. Ama son günlerin en önemli duyurusuna ait.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip corona virüs (Covid-19) için çok uluslu COVAX aşı çalışmalarına 172 üye ülkenin dahil olduğunu belirterek, müjdeyi verdi:
"Bir dizi aşı, şu anda klinik araştırmaların son aşamasında. Tünelin sonunda ışık göründü."
GÜNÜN REKORU: "ARMY" COŞTU!
Pop dünyasında küresel liderliğe yükselen Güney Koreli grup BTS, rekor üstüne rekor kırıyor. "Army" diye adlandırdıkları hayranlarının olağanüstü desteğiyle, batılı rakiplerini geride bırakıyor.
Grup, DYNAMİTE adlı son şarkılarının klibiyle kendi rekorlarını da kırdı. Sadece iki günde Youtube'da 150 milyon izlenmeye ulaşan Dynamite, bu eşiğin üzerinde yoluna devam ediyor. Bu arada, Spotify’da tüm zamanların en büyük çıkışını yapan sanatçıların sıralamasında birinci sıradaki yerini koruyor:
1. BTS “Dynamite” - 12,638,540
2. Justin Bieber & Ed Sheeran - “I don’t Care” - 12,493,819
3. Ariana Grande - “7 Rings” - 12,214,337
Türkiye'de bir ara yandaş medyanın hedef gösterdiği BTS, kendi ülkesinde "kültür ve sanat elçisi" olarak el üstünde tutuluyor. Bizzat cumhurbaşkanı tarafından madalya ile ödüllendiriliyor. Bu arada Güney Kore ekonomisine her açıdan yaptıkları katkı ile de konuşuluyor.