GÜNÜN HABERİ: EBA "KALABALIKTAN" ÇÖKTÜ
Tam da halk arasında söylendiği gibi; dün bir bugün iki!
Milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitim için yönlendirildiği Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemi çöktü. Sisteme girmek isteyen öğretmenler ve öğrenciler sisteme katılamadı. Gerekçe olarak da 'Çok kalabalık' uyarısıyla karşılaştı. Milli Eğitim Bakanı, "Bu aslında olumlu bir haber" dedi.
"Hangi açıdan olumlu" diye sorabilirsiniz. Yanıtı Bakan Ziya Selçuk'tan:
"Talepte sıçrama oluştu. Dünyanın en büyük sitelerinde duraksamalar oluyor. Şu anda arkadaşlar çalışmanın içerisindeler. Bu altyapı giderek güçlenecek, her türlü tedbiri alıyoruz."
GÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ: SAĞLIKÇILARA SALDIRI
Ankara'da bir hastane: Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Acil Servis'e iki genç getiriliyor. Silahla yaralanmışlar. Biri hayatını kaybediyor, diğeri ağır durumda. Doktorlar ve hemşireler öleni hayata döndürmek, ağır yaralıyı kurtarabilmek için zamana karşı yarışırken "Acil Durum Odası" baskına uğruyor. Hasta yakınları "hücuma" geçiyor. O anlarda sağlıkçıların yaşadıkları ve "sedyeleri kalkan yaparak" kendilerini koruma çabaları sadece 22 Eylül'ün değil, tüm zamanların en sarsıcı görüntüsü olarak kayda geçiyor.
GÜNÜN ZİYARETİ: KILIÇDAROĞLU TTB'DE
Bahçeli'nin "terör yuvası" diye nitelendirip hedef gösterdiği.. Kimi yandaş gazetelerde manşetlerden "yargısız infaz" ettiği.. İktidarın neredeyse pandeminin suçlusu gibi takdim ettiği Türk Tabipleri Birliği.. Ağır eleştiri ve suçlamaların tırmandığı, hastane baskını görüntülerinin de kamuoyunun gündemine bomba gibi düştüğü bir günde CHP liderini ağırladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yakasında siyah kurdele ile konuştu.
Gerçek durumu anlattı:
"Risk oranı sağlık çalışanlarında yüzde 85. Dolayısıyla böyle bir tablo içerisinde görev yapıyorlar. Hepimiz alkışladık, parlamentoda alkışladık, ama ne olduysa birden bire sağlık çalışanları suçlu oldu. Neden? Çünkü sağlık çalışanları topluma, halka doğru bilgi vermek istiyorlar. 'Halkın sağlığı tehlikede. Bir fırtına geliyor, önlem alın' diyorlar. Vay sen misin 'önlem al' diyen. Kim diyecek bunu? Olayı yaşayan, olayla mücadele eden. 97 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bunlardan 41'i hekim. Şimdi bunlar itiraz etmeyecek de hükümeti, sarayı uyarmayacak da kim uyaracak? Sağlık çalışanları ve onları temsil eden odaları gereğini yapıyorlar. Suç işlemiyorlar, tam tersine halkın sağlığını, aldıkları kararlarla tehlikeye atan yöneticileri uyarıyorlar."
GÜNÜN REKORU: HEM DÖVİZ HEM HAZİNE
Dolar rekor üstüne rekor kırıyor. 7.50 seviyesine inmeye hiç niyeti olmadığı anlaşılan Dolar, 22 Eylül gününde 7.57 TL'ye kadar çıktı. Gün içinde de biraz aşağı biraz yukarı salınımını sürdürdü.
Keza Euro, 9 lira civarında dolaştı. Rekor kırdı, rekor tazeledi.
Bir başka rekor da, başında Berat Albayrak'ın olduğu Hazine'den geldi.
Hazine'nin uzun ve kısa vadeli toplam borcu, 8 ayda 481 milyar TL'lik rekor artışla 1 trilyon 810 milyar TL'ye yükseldi. Borcun milli gelire oranı bu dönemde yüzde 30,8'den yüzde 40,4'e çıktı. Ekonomi uzmanı Dr. Murat Kubilay, Hazine garantili projelerin ve dövizin artan payının, borçları daha da artıracağı uyarısında bulundu.
GÜNÜN ALARMI: YİNE MOODY'S'DEN
Dövizin geldiği seviye ve Hazine'nin rekor borcu, Moody's'den gelen açıklama ile birlikte alarm veren bir tablo çizdi.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin kredi notunu 5 seviye birden düşürerek "tarihi" bir karne veren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, bu kez bir raporla gündemde.
Moody's, Türkiye raporunda "sert devalüasyon" uyarısı yaptı. Özetle "Merkez Bankası'nda döviziniz, dolayısıyla bir krize müdahale şansınız kalmadı" diyen kuruluş, şu ifadelere yer verdi:
"Türk hükümeti potansiyel bir ödemeler dengesi krizini savuşturmasına imkan verecek tamponlarını neredeyse tüketti. Döviz rezervleri şu anda 20 yılın en düşük seviyesinde. Bunun sonucu olarak, ani bir ekonomik durgunluğu tetikleyecek ödemeler dengesi krizi ve hükümetin bilançosunda bir kötüleşme riski önemli şekilde arttı. Şu ana kadar yapılan8 müdahaleler sonrasında liranın dalgalı kur rejiminde olduğunu görmek zor. Bunun sonucu olarak ciddi ekonomik ve mali bozulmayı tetikleyen düzensiz bir kur ayarlaması (sert bir devalüasyon) yaşanması yönünde ciddi bir olasılık var."
Meraklısına not: "DEVALÜASYON" bir ülkede paranın değerinin, "yönetimin kararı" ile başka para birimleri karşısında düşürülmesi demek. Türkiye'de devalüasyon tarihçesi hep, yakın tarihin "kırılma noktaları" ve hatta darbelerini işaret ediyor. O tarihçe, hem dünü hem de geleceği anlatıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk devalüasyon 1946 yılında yapıldı. 1 dolar 1.39 liradan 2.82 liraya yükseltildi. Daha sonra sırasıyla Kore savaşını ardından 1958 yılında, 12 Eylül 1980 darbesinden aylar önce tarihiyle hatırlanan "24 Ocak", Çiller iktidarının kırılma noktası olarak kayda geçen 5 Nisan 1994 adımıyla, ve "büyük çöküş" diye anılan 2001 krizinde yaşananlarla gerçekleştirildi.
GÜNÜN KARESİ: YUMUŞAMANIN FOTOĞRAFI!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ve Almanya Başbakanı Merkel ile üçlü video konferans görüşmesi gerçekleştirdi.
Üçlü zirvede, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler değerlendirildi. Sonrasında yapılan açıklamada da, "Türkiye ve Yunanistan’ın istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğu" ifade edildi.
Bu kare de, savaş rüzgarlarının yavaşladığına dair en somut kanıt olarak 22 Eylül 2020 günü kayda geçti.
GÜNÜN İSMİ: CÜBBELİ İFADEYE ÇAĞIRILDI
1 yıl önce HaberTürk'te.. Geçtiğimiz günlerde önce CNNTürk, daha sonra Sözcü'de bir iddiayı dile getiren Cübbeli namlı Ahmet Mahmut Ünlü nihayet sesini duyurdu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ünlü'yü iddiasını anlatması için ifadeye çağırdı.
Ahmet Mahmut Ünlü'nün önümüzdeki günlerde bu "davete" uyarak ifade vermeye gitmesi ve "silahlanan 150 selefi dernekle" ilgili bildiklerini anlatması bekleniyor.
Başsavcılığın, o bilgi ve varsa belgelerle soruşturma açıp açmayacağı ise "MERAKLA" bekleniyor!
GÜNÜN TUHAFLIĞI: TV'DE NAKLEN BÜYÜ BOZMA!
Olayı, Halk TV'den Fırat Yeşilçınar ortaya çıkardı. Birkaç sözcük ve eleştiri nedeniyle bağımsız televizyonlara cezalar yağarken kimi TV kanallarında nasıl "din ticareti" yapıldığını gösterdi.
Dolunay TV adlı kanaldaki programda 'ücretsiz arama' diye telefon numaraları veriliyor. O numarayı arayan vatandaşlardan bazı kişisel bilgiler isteniyor. Bilgileri alınan izleyiciler daha sonra program çalışanları tarafından aranıyor. İzleyicileri arayan kişi, “Hocamız sizde büyü tespit etti. Ama bunu siz sorun etmeyin. Hocalarımızın göndereceği dualarla 21 gün sonra tam anlamıyla sıkıntınızın ortadan kalkacağını göreceksiniz. Çözülmeyecek bir şey gibi görünmüyor. Bu süreçte biz de sizin yanınızda olacağız” diyor.
Büyü ya da sıkıntı nasıl mı çözülüyor? DUA ÜCRETSİZ! Ama, dualara eşlik edecek yazı / muska gibi "ürünler" için 110 TL karşılığı kargo ve mürekkep parası gerekiyor!
Kaç kişinin büyüsünün bozulduğu (!) ve karşılığında ne kadar para alındığına gelince! Tahmin edileceği üzere "sır"!