Koronavirüs pandemisiyle geçen 1,5 yılın ardından yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerin, öğrenim becerileri ciddi anlamda geriledi.
Eğitimde ciddi sorunlara neden olacağı öngörülen bu durum hem dünyada hem de Türkiye'de öğrenciler için risk oluşturuyor.
Milliyet'ten Mine Özdemir Güneli'nin haberine göre, uzmanlar dünyada ve Türkiye'de salgınla birlikte eğitimde yaşanan gerilemeler hakkında bilgilendirmelerde ve uyarılarda bulundu.
Okuma becerileri 4 ay geriledi
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Maçkalı, şu çarpıcı bilgileri paylaştı:
McKinsey&Co’nun yayınladığı rapor, dünyada ilk ve orta öğretimdeki öğrencilerin matematik becerilerinin 5 ay, okuma becerilerinin 4 ay gerilediğini ortaya koyuyor.
Hollanda’da yapılan bir araştırma, öğrencilerde yüzde 3’lük öğrenmede gerileme yaşandığını gösteriyor, eğitim durumu düşük ailelerde bu oran yüzde 55’e kadar çıkıyor.
Sayısal beceriler 2017'nin gerisinde
Kanada’da da kız öğrencilerin yüzde 10’unun, erkek öğrencilerin yüzde 17’sinin okulu terk ettiği kayıtlara geçerken İngiltere Eğitim Standartları Ofisi’nin araştırmasında çocukların dil ve sayısal becerilerinin 2017’nin gerisinde kaldığına dikkat çekiliyor.
Stres düzeyleri kritik seviyenin üstünde
Kanada’da 12-18 yaş arası okula dönen öğrencilere dair yaptıkları araştırmada, öğrencilerin yüzde 25’inin stres düzeylerinin kritik seviyenin üstünde olduğu saptandı.
Ebeveyn ölümlerinin etkisi
21 ülkede 18 yaş altı grup ile yapılan bir başka araştırmada 1 milyonun üzerinde kişinin ebeveynlerinden veya ona bakım veren büyükanne/babasından en az birini kaybettiği ortaya kondu. Bu noktada okula dönüş sürecinde yakınlarını kaybeden öğrencilerde isteksizlik, konsantrasyonda güçlük, içe kapanıklık gibi durumlar da gözlendi.
Türkiye'de de durum kritik
Maçkalı, Türkiye’deki durumla ilgili ise şu bilgileri verdi:
“Bence Türkiye’de daha da geriye gitmiş olabilir. Ancak bunu MEB’in gerçekleştireceği araştırmalar sonrasında söylemek daha doğru olacaktır. Ama Türkiye’de eğitimdeki fırsat eşitsizliği, buradaki farkı daha da belirgin kılabilir. Çünkü farklı ekonomik düzeylerden çocuk uzaktan eğitime ulaşmakta zorlandı. Bana gelen bilgiler, çocuklar okula gitmekte çok arzulu ama bir noktada da okulun yapısına girmeleri bir o kadar da zor. Çevrim içi eğitim sabah saat 9.00’da başlıyor, saat 13.00’te bitiyor, örgün eğitimde çok daha uzun süre eğitim alıyorlar. Pandemi koşullarında buna adapte olmak ayrı bir zorluk.”
'İlkokulda 1 yıl 10 yıla bedel'
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Güneş MEB’in okullarda, özellikle de ilkokul 2 ve 3. sınıflarda öğrenme kayıplarının tespiti için daha sistematik bir araştırma yapması gerektiğini belirtiyor.
En iyi tespiti öğretmenlerin yapabileceğini belirten Güneş, matematikte öğretmenlerin dört işlemin yapılabilmesine dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
'Telafi eğitimlerini 1 yıla yaymak gerekiyor'
“Türkçesi iyi olmayan matematik, fen ve diğer konuları da öğrenemez. Üst düzeydeki öğrenmeleri de sürdüremez. Bir üst merdivene geçmek için alt merdivenin olması gerekiyor. MEB daha önce 15 günlük, bir telafi programı yaptı. 1,5 yılın telafisi 15 günde olmaz; 1 yıla yaymak gerekiyor. Her gün 1 saat telafi saati konulup okuma ve yazma çalışmaları yapılabilir. Bunu yapmazsak ara çok açılır. İlkokulda erken yaşlardaki 1 yıllık eğitim, gelecekteki 10 yıla bedeldir.”
'Alfabeyi yeniden öğretiyoruz'
Eğitimde yaşanan gerilemenin birebir şahidi olan öğretmenler de endişeli. Diyarbakır’da bir köy okulunda öğretmenlik yapan Emine Akşahin durumu şöyle anlatıyor:
"Tableti, bilgisayarı olmayan çocuklar eğitime erişemedi. Şu an 3. sınıf öğrencilerine bakıyorum. Çocuklar 2 yıl boyunca evlerinde anadillerini konuştukları için tekrardan Türkçe öğretmeye başladık. Yani 3. sınıf öğrencilerine en baştan alfabeyi öğretmeye başladım. Büyükşehirlerde eğitim kayıpları 5 aysa bölgedeki köy okullarında öğrencilerin eğitim kayıpları en az 1 yıl. Hızlandırılmış telafi eğitimi şart."