Kentin çevresinde bulunan 35 tabyadan 2'sinin restore edilerek korunmasına rağmen geriye kalan tabyalar atıl durumda kaldı. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, "Buralar da müze olarak kullanılabilir. Bunların da bir an önce toparlanması lazım. Bu tabyalar bir bütün, tek bir tabya değil. Bütün olarak korunması gereken bir askeri ve kültürel bir miras. Bunlar yok olup gidecek. Tarihi mirasımızın önemli bir belgesini kaybedeceğiz" dedi.
Tabyaların büyük bir bölümünün defineciler ve diğer olumsuz şartların tehdidi altında olduğunu belirten Prof. Dr. Beksaç, "Çoğunda ağır tahribat izleri mevcut. Bunların bir an önce korunmaya alınması lazım. Çünkü gerçekten Edirne tarihinin, her ne kadar çok hoş olmasa da acı da olsa, belirli bir safhasını temsil ediyor" dedi.
Edirne'nin müdafaasında tabyaların çok büyük bir rol oynadığını kaydeden Prof. Dr. Beksaç, "Bu tabyaların, saldırmakta olan Bulgar gruplarına karşı önemli bir mani teşkil ettiği bir gerçektir. Ama her ne kadar bu olsa da ikmal yollarındaki yetersizlikler, diğer şartlar nedeniyle tabyalar maalesef istenileni gösterememiştir. Tabyalar çok iyi örgütlenmiş biçimdeydi. Edirne'nin bütün çevresini kuşatmaktaydı. Özellikle batı, kuzeybatı, doğu, kuzeydoğu tabyaları daha ağırlıklı olarak tahkim edilmişti. Şu anda Yunanistan sınırları içinde kalan birkaç tabyamız var. Hatta tabyaların arasında bir dekovil hattı olduğunu da biliyoruz. Bu dekovil yoluyla tabyalar arasında ikmal yapılmakta, mühimmat ve zahire temini sağlanmaktaydı. Bunun dışında çok iyi örgütlenmiş olan bir cephaneliği vardı. Tam da tabyalar hattının ortasına gizlenmiş bir cephanelikti. Çağının en önemli askeri mimari örneklerinden biri olarak bu tabyalar önemli bir önemli belge niteliğine haizdir" dedi.
Prof. Dr. Beksaç, tabyalarda define arayanlara da tepki göstererek, "Defineci faaliyeti yapılmasını gerektirecek hiçbir şey yoktur. Çünkü burada definecilerin aradığı hiçbir şeyi bulmak mümkün değil. Yıkılması tarihe karşı ihanet, atalarımıza karşı ihanetten başka bir şey değildir. Çünkü burada hiçbir şey bulunmaz. Burası bir askeri savunma tesisidir" dedi.
Atıl durumda olan tabyaların da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Beksaç, "Aynı şekilde buraları da müze olarak kullanılabilir. Bunların da bir an önce toparlanması lazım. Bu tabyalar bir bütün, tek bir tabya değil. Bütün olarak korunması gereken bir askeri ve kültürel bir miras. Turizm olmasa bile buraların korunması, tertiplenmesi ve belirli bir ölçüde dikkat altına alınması gerekiyor. Bunlar yok olup gidecek. Tarihi mirasımızın önemli bir belgesini kaybedeceğiz" ifadelerini kullandı.