Yerel seçime sayılı günler kaldı: İşte sonuçları etkileyecek 5 etmen

Gazeteci Murat Yetkin, 31 Mart yerel seçimlerinde 5 etkenin belirleyici oluğunuı yazdı. 



Gazeteci Murat Yetkin, kendi blogunda 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin bir analiz yayınladı. Yetkin'in analizine göre 5 etken seçimlerde belirleyici olacak. İşte o etkenler: 

1- EKONOMİ ETKENİ: Hayat pahalılığı giderek kitleleri zorlayan bir etkene dönüştü. Öncelikle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, devamında Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın dikkatleri (hatta Yeni Zelanda’daki korkunç terör eylemini dahi bu soruna eklemleyerek) “beka” sorununa çekmeye çalışmalarına karşın, kamuoyu çalışmaları halkın yüzde 80 gibi ezici bir çoğunluğunun ilk sıraya hayat pahalılığı ve işsizliği koyduğunu gösteriyor.


2- MAĞDURİYET ETKENİ: Akit TV muhabiri Mehmet Özmen’ın Ulucanlar cezaevi müzesindeki darağacı önünde çekim yaparak “toplumun” (Abdullah Öcalan ve Fethullah Gülen’ın yanı sıra) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “asılması” beklentisinde olduğu yolundaki yayını kan donduran türdendi. Açıkça hedef gösterme ve suç olan fiili övme özellikleri taşıyan bu yayın idare tarafından görmezden gelindi, yargı ise ancak CHP’nin sert tepkisi sonrası harekete geçti. Meraklıları, benzeri kara propaganda taktiklerinin Soğuk Savaş sürecinde hem Amerikan istihbaratı CIA, hem Sovyet istihbaratı KGB tarafından Avrupa, Latin Amerika ve Orta Doğu’da siyasete müdahale operasyonlarında kullanıldığını bilir. Ancak AK Parti ve MHP seçim kampanyası yöneticilerinin Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu örneklerinde görüldüğü gibi sansasyonel, hatta kurmaca iddiaları kendi kontrolleri altındaki medya üzerinden yaymakta fayda gözettikleri anlaşılıyor. 


3- ERDOĞAN ETKENİ: Erdoğan’ın toplumdaki desteği AK Parti’ye verilenden yüksek. Hatta MHP seçmeninin ciddi bir kısmının da ülkenin lideri olarak Erdoğan’ı saydığı kamuoyu araştırmalarında görülüyor. Cumhurbaşkanı, burada yola çıkarak bu seçimde AK Parti adaylarını da gölgede bırakacak şekilde 81 il ve 992 ilçedeki bütün muhalefet adaylarının karşısına, bizzat kendisini koyarak kampanya yürütüyor. Seçmene “aslında beni seçmiş olacaksınız” diyerek hükümet yetkilerinden sonra belediye yetkilerini de fiilen elinde toplama işareti veriyor.


4- İTTİFAK ETKENİ: Erdoğan 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda yüzde 52 oyu MHP desteği sayesinde almıştı. Keza bu seçimlere Bahçeli’yle girmek zorunda kalması da hem 2017 cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunda “hayır” diyen büyükşehirleri kaybetmemek, hem de toplamı yüzde 52’nin, hatta yüzde 50’nin altına düşürmemek kaygısıyla oldu. Bahçeli 2015 7 Haziran seçim gecesinden itibaren bu zafiyeti değerlendirerek, MHP’deki konumunu koruyup güçlendirecek ve devlet işlerinde sorumluluk üstlenmeden etkili olacak bir “ortak yaşam” modeli geliştirdi AK Parti ile. Erdoğan da kendi konumunu koruyabilmek için buna mecbur kaldı. Bu yüzden AK Parti’nin örneğin Kürt seçmenle olan ilişkisi tehlikeye düştü.


5-SEÇİM YORGUNLUĞU ETKENİ: AK Parti-MHP ortaklığı kendi seçmenini sandığa götürmek üzere geliştirdiği taktikler, aslında bu seçim “CHP yönetimini cezalandırmak” amacıyla sandığa gitmeyecek olan seçmeni, ittifaka tepki olarak sandığa gitmeyecek İYİ Parti seçmenini, hatta sırf tepkisel olarak HDP seçmenini dahi AK Parti-MHP ortaklığına karşı sandığa taşıyabilir. Ama bütün bunların ötesinde toplumda bir seçim yorgunluğu havası da gözleniyor.  

Türkiye Haberleri