Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, yazısında, 'Antikor var, antikor var' diyerek, "Antikor seviyelerinin peşine düşenler maalesef haklı değiller. Değiller çünkü bağışıklık gücümüzü sadece antikorlar üzerinden değerlendirmemiz, “Antikorum yüksek” diye sevinip “Benimki çok düşük çıktı” diye üzülmek bilimsel gerçeklerle uyumlu sayılmıyor. Zira antikorlar için de bir çeşit “nicelik yani miktar” ve “nitelik yani yapı ve içerik” meselesinin söz konusu olduğu kesin. Bağışıklık uzmanları özellikle 2’ncisinin, yani “nitelik meselesi”nin üzerinde ısrarla duruyorlar. Kısacası konunun geri planında çok fazla detay var. O detaylar için buyurun..." yazdı.
'Hangi antikor daha güçlü' başlığı ile devam eden Müftüoğlu şöyle dedi:
"Daha önce de belirttiğim gibi antikorların miktarlarından ziyade yapıları yani virüsün hangi bölümüne karşı üretildikleri daha önemli bir ayrıntı. Yeni ko-ronavirüse karşı üretebileceğimiz antiviral antikorları basitçe “virüsü etkisiz kılan” yani faydası tartışılmaz ve yüzde 100 olan “NÖTRALİZE EDİCİ/yok edici” ve virüsü yeteri kadar etkisizleştiremeyen “NÖTRALİZAN OLMAYAN/yok edemeyen” antikorlar olmak üzere ikiye ayırabiliyoruz. Eğer ürettiği-niz antikorlar 1. gruptakiler, yani virüsü yüzde 100 etkisiz kılanlar (nötralizan antikorlar) ise işiniz daha kolay, güvenlik dereceniz daha yüksek demek-tir. Peki, ya hiç antikor üretemezseniz? Böyle bir durumda geleceğiniz ne olacak?"
'Koronavirüs aşısı öncesi ve sonrası 6 saat uyuyun'
AB'de kullanılar aşılar Hindistan varyantına karşı etkili mi?