FETÖ kumpası “Amirallere suikast” soruşturmasında Yarbay Ali Tatar’ı intihara sürükleyen savcı için fezleke düzenlendi. Eski Yargıtay üyesi savcı Süleyman Pehlivan’ın ByLock kullandığı, FETÖ emriyle hareket ettiği belirtildi.
Bu yazıya konu olan haber böyle. Dediğimiz gibi bu haber böyle verilmez.
Tahtapod yazarlarından Okan Kilit yazdı...
* * * * *
"Yarbay Ali Tatar'ı intihara sürükleyen savcıda ByLock çıktı!"
Tüm basın yayın organları haberi bu manşetten vermiş!
Şimdi hepimiz kendimize şu soruyu soralım
"Şerefli Yarbay Ali Tatar'ı ölüme sürükleyen kişi sayısı sadece bir mi? Yani sadece o savcı mı?"
Peki ya Ali Yarbay'ın ailesinin tam karşısına "ÖZEL YETKİLİ Savcı"nın heykelini dikmeyi düşünenler?
Kürsünün başına bir kahraman edasıyla geçerek, kendisini yalanlardan ibaret bu mahkemenim en üst düzey savcısı ilan eden zat – ı muhterem?
Ve onları eli patlarcasına alkışlayan, atılan ifitralara partizanca sevinen ahali?
Onların hiç suçu yok mu?
Sorguluyorum sadece kimse kızmasın. Hemen "Onlar kandırıldı" muhabbetine girmeyelim!
NE İSTERSE alacak kadar kim kimi nasıl kandırdı, ne dedi de kandırdı, orasını ben bilemem.
O dönem ki yandaş medyamızı hatırlayalım
"Yarbay Tatar DHKP-C Bağlantılı!"lafa bakın!
Evet, bu akıl dışı iddayı haberleştirmiştiler, Alevi kökenli olmasına vurgu yaparak!
Ne ilginç değil mi?
"Kurşuna kafa atıyorlar" diyerek, aklınca bu cinayeti dalgaya alan insan müsveddesi hala köşe yazarı sıfatıyla, fahişeleşmiş ruhunu kağıda dökmeye devam edebiliyor!
Sizce kalemini onuruyla beraber satmış zavallıların bu cinayetle hiç ilgisi yok mu?
YA SAHİP ÇIKMAYANLAR?!
"Ağlamıyorum
Yalnız içim buruk ve kırgın
Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım."
Ali Tatar komutanımıza ait bu sözler . Son mektubundan küçük bir alıntı.
Kim bu sahip çıkmayanlar?
Mesela o dönem dut yemiş bülbüle dönen Genelkurmay başkanımız olabilir mi?
Veya bu sözlerle Ali Komutan
Olayları bizler gibi televizyondan izleyen, muhalefet liderlerimizi mi kast etmiş dersiniz?
Ne bileyim insanın aklına her şey geliyor.
"Sokaklar Karanlık" diyerek, hakasızlıklara karşı direniş göstermek isteyen Milliyetçileri evindekös kös oturtan Bahçeli'ye bir sitem olabilir mi bu sözler?!
"Okan bunu nereden çıkarttın" demeyin
Silivir'de bir tane eylem gerçekleştirmezken "BugünTV" nin kapatılmasına tepki göstermek maksadıyla, kanalın kapısına mum gibi dizilen il başkanı ve şakşakçılarını, sonra ne bileyim işte, Ilıcak ile ılımlı, hoş sohbetlere dalan Genel Başkan Yardımcısını, ya anlayın işte falanlarıfilanları düşününce aklıma geldi.
Ayak başa bağlı öyle değil mi? Yanlışmıyım?
Hem buna Milliyetçilik denilebilir mi?
Huksuzluğun hukuku ele geçirdiği zamanda "Hukuki süreci beklemeliyiz" diyerek Milliyetçilerin örgütlü refleksine ket vumadılar mı?
Nedense öyle kelamları hukuksuzların kanalları kapatılırkenhiç duymadık!
Öfkelenmeyin, kızmayın, "Katil bir kişi mi?" düşünüyoruz, sorguluyoruz…
Yoksa Kemal Beye mi darılmıştı Ali Yarbay.
İnsanın aklına her şey geliyor!
Bir Tanrı kulunun sevmediği, Tanrıkulu gibi diplomalı veya diplomasız terörist avukatlarının Atatürk'ün partisine doldurulmasına mı öfkelendirmişti?
Onlar yüzünden gerçek Atatürkçülerin örgütlü eylemliliğinin belinin kırıldığını mı fark etmişti?
Yoksa… yoksa!...
Galiba düğümü çözdüm.
"Katili" demeyeceğim "Katilleri" sanırım buldum!
Bize kırgındı Ali Yarbay.
Bu siyasileri sahiplendiği kadar, Ali Yarbay gibi şerefli subaylarını sahiplenmeyen milletine kırgındı.
Daha fazla görmek istemedi, gözümüzü kör eden partizanlığımızı.
İftiralara, yalanlara ve nice çirkinliklere değiiiil…
Ali Komutan, milletinin bu rezalaeti, siyasi başları ile beraber film izler gibi izlemesine katlanamadı.
İşte delili!
Bakın ne demiş Ali Komutan son mektubunda
"Gökçen'im canım kızım derslerine çok iyi çalış.İyi çalış ve önemli yerlere gel ki benim hesabımı sorabilesin!"
Kızı Gökçen'e, Gökçen ile aynı kaderi yaşayan niceyavrumuza seslenmişAli komutan.
Yani kırgınlığı bize, Ali komutan bizden umudu kesmiş.
Gökçen'lere inanmış…
Gökçen'ler hesap soracak, hesap!
Silahsız, süngüsüz bir hesap…