İzmir'de Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikanın bahçesien yaralı geyik sığındı.
Yaralı geyik Kemalpaşa'da toynağını yere vurup selamlar gibi çöktü! Türk mitolojisinde yaralı geyik ne anlama geliyor?
İzmir Kemalpaşa'da yaralı bir geyik, fabrikaya sığındı. Geyiğin bir film sahnesinden çıkmış gibi hareketleri insanları büyüledi. Sosyal medyada birçok kişi geyiğin Türk mitolojisindeki önemli yerine işaret etti.
Fabrikaya sığınan geyik, yavaşca toynağını yere vurup karşıdakileri selamlar giib yaptıktan sonra yere çöktü.
Halk TV'nin paylaştığı gönderi sosyal medyayı salladı. 33 milyonu aşan görüntülemede insanlar, geyiğin büyüleyici olduğunu dile getirdi.
Birçok yurttaş, Türk mitolojisinde geyiğin kutsiyetine dikkat çekti. Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan tüm tarihinde geyiğin önemine vurgu yapan yurttaşlar, geyiğin yaralı olmaması ile durumu hayra alemet olmadığını söyledi.
Birçok yurttaş da aksini söyledi. Sosyal medyanın tepesine oturan Halk TV'nin gönderisinin ardından Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, geyik hakkında açıklama yaptı.
Yumaklı, sol ön ayağı kırık olan geyiğin, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce tedavi altına alındığını açıkladı. Yumaklı, "Bir süre daha misafirmiz olarak gözetim altında kaldıktan sonra doğal yaşam alanına kavuşacak." dedi.
Geyiğin vurulduğu ortaya çıktı. Bir buçuk seneden beri geyiğin yaralı halde doğada olduğu tespit edildi. , Doğa Koruma ve Milli Parklar'ın İzmir Büyükşehir'e emanet ettiği geyik, bacağındaki saçmaların çıkartılması için ameliyat edilecek.
Bazı yurttaşlar da Türkiye'de yapılan geyik avlarını da hatırlattarak Türk tarihinde önemli olan geyiğin korunması gerketiğini işaret etti.
Peki Türk mitolojisinde geyik ne anlama geliyor?
Türk mitolojisinde geyik, tarih boyunca önemli bir sembol olarak çıkar.
Ruhani ve kültrel anlamlar nedeniyle kutsiyet atfedilen Geyik, efsanelerde Türklerin doğayla olan derin bağını ve maneviyatını simgeler.
Eski Türk inancında, geyik kimi zaman bir rehber olarak görülmüştür.
Göçebe Türk boyları, göç yollarını ve yeni yerleşim alanlarını bulmak için geyiğin izini takip etmişlerdir.
Bu, "Geyiğin Peşinden Gitme" mitosunda sıkça çıkar.
Destanlara göre, bir lider veya topluluk, zorlu bir yolculuk sırasında bir geyikle karşılaştığında, bu hayvan onlara doğru yolu göstermiş ve onları bereketli topraklara ulaştırmıştır.
Türklerde şamanlar, ruhlar alemine seyahat ederken sık sık geyik figürlerinden yararlanır, bu hayvanın onlara yol gösterdiğine inanılırdı.
Geyik, hem doğanın hem de gökyüzünün temsilcisi olarak düşünülür; hız ve zarafetinin yanı sıra manevi bir koruyucu olarak kabul edilirdi.
Bu, Türklerin kadim geçmişinde doğaya ve onun sembollerine verdiği önemin bir yansımasıdır.
Türk tarihinde geyiğin yol gösterici ve kutsiyet sahibi bir hayvan olması nedeniyle de yurttaşlar, geyiğin yaralı olmasını şerre alamet olduğu yorumunu yaptı.